Herkes Fethullahçılar hakkında geçmişte neler yazdığını, konuştuklarını ve tehlikeye karşı halkı nasıl uyardığını arşivlerine dayanarak dökmeye başladı. Ben de geri kalmayayım dedim. Bunlar ile ilgili maceram lise yıllarına dayanmakta. İmam hatip lisesinde okurken öğrencileri, lüks döşeli evlere davet edip lüks yedirip içirerek, kendilerine bağlıyorlardı. Kandırdıkları öğrencileri ailelerinde koparıp, biat yöntemi ile kendilerine bağlıyorlardı.

Kendilerine uygun gördükleri çalışkan ve zengin kişiler üstünden yapılanıyorlardı. İnsanları seçerken, Kılık kıyafet, konuşma, tavır, fiziksel görünümden, çevrede düzgün ve doğru bir insan olarak tanınmaya kadar tüm özellikler... Önemli saydıkları insanları kazanmak için ellerindeki her türlü olanağı kullanıyorlar. Maddi manevi destek, ilerleme imkânları. Amaç, kazanılamasalar bile bu kişilerin etkisizleştirilmesi. Fakat özellikle örgütlenmeye, kadrolaşmaya engel çıkaran unsurlara karşı baskı ve yıldırmadan, bel altı vurmalara karşı her türlü radikal önlem alınabiliyor. Dedim ya bunlar ile mücadelem lise yıllarına dayanmakta, bizlerin üzerinde etkileri olmayınca okul idaresi ile olan iyi ilişkileri kullanarak bizi okulda attırmaya varıncaya kadar uğraştılar. Sürekli disipline gidip soruşturma, hatta dayak yemeye kadar ilerlettiler. Bunların İslami kullanarak İslami baltaladıklarını her fırsatta söylediğimiz de ağır eleştirilere maruz kalmıştım. Hatta bir dostum bana çok suizan yapıyorsun deyip benimle ilişkiyi bile kesti. Ben ona batıya şirin gözükmek için islamın birçok hükmünü inkâr ettiklerini, İslamı Hıristiyanlaştırmaya çalıştıklarını sürekli söylüyordum. Bir türlü ikna edemedim.28 Şubatta Çevik birin Müslümanlar üzerindeki baskısını bilmeyenimiz yoktur sanırım. Böyle bir adamın Feto ya yardım edip ABD ye kaçırıyorsa, hangi amaçla götürdüğünü şimdi anlamış olmamız ne acı değimli? o günlerde ABD bunu İslam adına, kullanmak için götürdüğünü hep söyledim. Yurt dışındaki okullarını istihbarat üssü olarak kullandıklarını dile getirmemize rağmen, Taraftarları Sağlık problemleri için gittiği yalanını uyduruyorlardı. Ne hikmetse bir avuç insan hariç hiç kimse inanmadı.

 Çok sıkı bir Amerikancı hareket oldukları halde cemaattekilerin çoğunluğu ABD karşıtı söylemleri gayet iyi yutuyor ve inanıyordu. Sözde İsrail'e de karşılar, ama açık ve gizli yakın ilişki içindeler. İsrail de öldürülenlere çok üzüldüğünü ifade eden FetoTabana bunun geçici bir ittifak olduğu mesajını veriyordu. Dünyadaki tartışmasız en büyük güç Amerika'ysa, köprüyü geçene dek ona dayı diyeceğiz gibi zırvalamalar ile büyük kitleleri kötü emellerine alet ediyorlar.

28 Şubatta tevhidi Müslümanlar işkence görüp, zindanlarda çürürken Pensilvanya da ki zat villada zevki sefa içinde gününü gün ediyordu. İslam düşmanı ABD, İslam coğrafyasını kana bularken bu adamı neden himaye etsin diye düşünürken 15 Temmuz da görevini ifa ettiğini gördük. Tek sağlam kalan ülke olan Türkiye yi kan gölüne çevirme görevini ABD Feto ya vermişti. Fakat besleyip büyüttüğü karga başarılı olamadı. Şimdi paçavra gibi atma zamanını bekliyor.

Darbe bütün İslam coğrafyasına yapılmış olup, Halkı’nın üzerine bomba yağdıranlar, halkının üzerine tank mermisi ile ateş açanlar,F16 larla ölüm yağdıranlar sade Türkiye milletine saldırmadılar tüm İslam ümmetine saldırdılar.  İslam âlemini hedef alan bu kahpe hareket, geçmişte gelen öfke ve kinin haçlı zihniyetinin bir birikimi

Bizlerin daha da kuvvetlenmesine ve birleşmesine sebep olan bu girişim, şer odaklı dahi olsa bizleri bütünlüğe şevketti. Bununla birlikte anlamalıyız ki önümüzde yeniden kurulacak veya canlanacak bir medeniyetin temelleri atılmakta. Temelleri sağlam atmak bu ümmetin evlatlarına düşmekte.