Son günlerde Ak parti içerisindeki Bülent Arınç çıkışı çeşitli soru işaretlerine yol açtı. Özellikle Ak partinin bölünmesi ve bir anlamda siyaset sahnesinden çekilmesini arzu edenlerin ekmeğine yağ sürdüğü gibi, kıyıda bekleyen eski tüfek solculara ve paralele de gün doğmuş oldu.

                Arınç’ın her dönemeçte böyle bir çıkışı aslında alışkanlık oldu. Sonuçta bu partiyi kuranlardan birisinden daha fazla Ak partici olmak da doğru olmasa da şahsi çıkarların bu kadar öncellendiği bir çıkış doğrusu bizi yaraladı. İlkelere ve davaya yapılan saldırılarda insanlar tavır almaz iken çıkarlarına saldırılması üzerine saldırıya geçilmesi bizce ilkeli bir duruş olmadı.

                İktidarın tüm nimetlerini 15 yıldır tepe tepe kullanan kitlenin şimdi çıkıp yapılan hataları başkalarının üzerine atmaları ne derece doğrudur? Bence saldırgan ve suçlayıcı bir uslüp yerine sorumluluğunu bilen bir tavır sergilenseydi daha da büyümüş olurlardı.

                Arınç’ın Cnn’deki konuşmasını savunan yazıda her ne kadar bir geri adım gibi nitelense de aslında orada satır arasında tehditler barındırmaktadır. Yazının içerisinde Oslo görüşmelerine değinilmesi bir tehdit anlamına gelmektedir. Çünkü Oslo görüşmelerini anlatma şantajını barındırmaktadır.
                Peki Oslo görüşmelerini anlatmanın sonucu ne olur? Sanırım Oslo görüşmeleri üzerinden Tayyip bey’e bir vatana ihanet suçu isnat edilerek koltuğundan etme girişimi derinlerde konuşulmaktadır. Hatta bazı paralel yazarların idam cezasının tekrar gelmesini talep etmeleri de bu amaca hizmet etmektedir.

                Sonuçta her devlet düşmanıyla, terör örgütleriyle el altından görüşür ve sorunu çözmeye çalışır. Bugün Amerika dahil olmak üzere tüm büyük güçler bunu yapmaktadır ve bu hiçbir zaman ihanet suçuyla eş anlamlı hale getirilmemektedir. Çünkü savaşlar yaşanırken barış heyetleri ve diplomasi de bir yandan gidip gelecektir. Bilindiği gibi tüm savaşları askerler yapsalar da barışı da onlar yaparlar. En büyük savaşların sonunda barışın yapılması, savaş sırasında heyetlerin görüştüğünü göstermez mi?

                Ayrıca PKK’nın Oslo görüşmeleri sonucunda yığınak yaptığı ve onlara yönelik hareketlerin durduğunu söylemek tek kelimeyle devlet yönetme mantını anlamamaktır. Çünkü Oslo görüşmeleri ve çözüm sürecinin devlet açısından, ak parti açısından anlamı zaman kazanmaktı. Bu süreçte orduda, poliste, istihbarat ve teknolojide mesafe kat edildi. Bu süreç yaşanmasaydı ak parti iktidarı tüm düşmanlarla aynı anda savaşamaz ve kısa zamanda tasfiye edilirdi. Yani bu süreçlerin kendisi aslında bir stratejidir.

                Sonuç olarak bir devlet adamı olarak Arınç’ın çıkışı dava ve ilkeler etrafında yaşanan bir çıkış olmaktan öte çıkar eksenli bir çıkış olmuştur.  Ayrıca bu durum bize Ak partiyi yine ak partinin yıkabileceğini göstermiştir. Bu durum da parti içinde revizyonun şart olduğunu göstermektedir.