Konuya ilişkin açıklama yapan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, 'İlköğretimden başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak yapılan sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması mümkün değildir.

Öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmaktır. Eğitim sisteminin öncelikli sorunu olan 'sınav merkezli eğitim' anlayışı terk edilmelidir. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağına kendisinin karar vereceği eğitim sistemi oluşturulmalıdır' dedi.

EĞİTİM SİSTEMİ SAĞLIKSIZ BİR YAPIYA BÜRÜNMÜŞTÜR

Eğitim Sen, 5 Haziran pazar günü yapılacak LGS ve 26-27 Haziran tarihlerinde yapılacak olan YKS'ye ilişkin salgın koşullarının devam ettiği için oluşan kaygı üzerinde durarak sınav odaklı eğitim sistemini eleştirdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, 'Türkiye'de Liselere Geçiş Sınavı'na (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) her yıl milyonlarca öğrenci girmektedir. Eğitim sistemimiz ilkokuldan başlayarak üniversite sonrasına kadar, kelimenin tam anlamıyla yarışma ve elemeye dayalı, sınav odaklı bir anlayış doğrultusunda oluşturulmuştur. Eğitim sistemi öğrencileri eğitmek, onların çok yönlü olarak gelişmelerini sağlamak yerine her yıl milyonlarca öğrencinin girdiği merkezi sınavlara hazırlayan sağlıksız bir yapıya bürünmüştür' dedi.

MEB DAYATMACI BİR TUTUM SERGİLEMEKTEDİR

Sınav sistemini eleştiren Parlakçı, 'Türkiye'de okullar, mevcut sistemin ekonomik ve siyasal ihtiyaçları doğrultusunda sürekli olarak yeniden yapılandırılmaktadır. Okula adım attıkları andan itibaren çocukluklarını bile yaşamadan tam anlamıyla bir yarış içine sokulan çocuk ve gençler arasındaki eğitim rekabeti sadece okulda değil, günlük yaşamın her alanında hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. MEB, eğitimin bütün kademelerinde benimsediği dayatmacı tutum nedeniyle eğitimde yaşanan sorunları daha da derinleştirirken, öğrencilerin ve velilerin tercihleri yok sayılmaktadır. MEB öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri okulda okuma koşullarını sağlamak yerine, öğrencilerin hangi okula gideceğine, hangi dersleri alacağına tek başına karar vererek dayatmacı bir tutum sergilemektedir' dedi.

LGS VE YKS EĞİTİMDEKİ EŞİTSİZLİK VE ADALETSİZLİKLERİN GÖLGESİNDE YAPILACAK

LGS ve YKS'nin eğitimdeki eşitsizlik ve adaletsizliklerin gölgesinde yapılacağını dile getiren Parlakçı, '5 Haziran Pazar günü yapılacak olan LGS ve 18-19 Haziran tarihlerinde yapılacak olan YKS öğrencilerimizin yaşamı ve geleceği açısından belirleyici öneme sahip sınavlardır. Eğitim sistemi çocuklarımızı ve gençlerimizi gerçek anlamda eğitmemekte, sadece yapılacak sınavlara hazırlamaktadır. İlkokuldan itibaren üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılırken, okulda ve günlük yaşamda birbiriyle rekabet etmeleri istenmektedir.

Sınavlar üzerinden yapılan eleme ve yönlendirmeler, zaten eşit ve adil olmayan bir eğitim sistemi içinde özellikle yoksul emekçi çocukları, kız çocukları ve anadili farklı olan çocuklar açısından yeni eşitsizlikler ve adaletsizlikleri beraberinde getirmektedir. İkili öğretim, kalabalık sınıflar, altyapı eksiklikleri, öğretmen açıkları, yetersiz ücretler gibi pek çok sorunun yanında, özellikle son dönemde artan ücretli öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik, geçici personel çalıştırma gibi uygulamalar, eğitimin niteliğini ve sürekliliğini olumsuz etkilemiştir. Her yıl on binlerce öğrencinin yapılan sınavlardan 'sıfır' puan alması, öğrencilerin ortalama başarısının artmak bir yana sürekli düşüş göstermesi, temel eğitimden ortaöğretime geçiş sürecinde yıllardır yaşanan sorunlara kalıcı çözümler üretilmemesinin sonucudur' dedi.

ÖĞRENCİLERİMİZ SINAV CENDERESİNDEN KURTARILMALIDIR

Öğrencilerin sınav cenderesinden kurtarılması gerektiğini belirten Parlakçı, 'İlköğretimden başlayarak üniversiteye kadar, sürekli olarak yapılan sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması mümkün değildir. Öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmaktır. Kapitalizmin dayattığı 'piyasacı eğitim' anlayışının tipik bir örneği olan bu anlayış derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir' dedi.

'SINAV MERKEZLİ EĞİTİM' ANLAYIŞI TERK EDİLMELİDİR

Eğitim sisteminin öncelikli sorunu olan 'sınav merkezli eğitim' anlayışının terk edilmesi gerektiğini belirten Parlakçı, 'Gaziantep 2021 YKS sınavında yetkililerin yaptıkları açıklamaların tersine iller arası sıralamada 58. Sırada yer almıştır. Sorun hangi ilin kaçıncı sırada ter aldığı değil genel olarak ülkedeki eğitim sorunlarının çözümüne dönük adımların atılmamasıdır. Eğitimin hiçbir kademesinde öğrencilere ve dolayısıyla ailelerine dayatmada bulunulmamalı, eğitim sisteminin öncelikli sorunu olan 'sınav merkezli eğitim' anlayışı terk edilmelidir. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağına kendisinin karar vereceği eğitim sistemi oluşturulmalıdır' diye konuştu. BAHRİ UÇAR