Korkmaz, 'Avukatları Yargının kurucu unsuru olarak sözde tanıtırlar, iş eyleme geldiğinde Avukatlar Yargının üvey evladı olur. Avukatlara yapılan bu haksızlığı hiç bir zaman unutmayacağız. Adalet Bakanı da bir avukat ve bizleri anlaması gerekir. Hakim ve Savcılar için adliyeye kadar gelen aşı ekiplerini Avukatlar için de yönlendiremezler miydi? Aynı işi yapıyoruz ancak sağlıkta aynı muameleyi göremiyoruz. 150 bine yakın avukat meslektaşımın derhal aşılama kapsamına alınması gerekmektedir' dedi.

150 BİNE YAKIN AVUKATIN DERHAL AŞILAMA KAPSAMINA ALINMASI GEREKİYOR

Avukatların sorunları ile ilgili açıklama yapan Gaziantep Baro Başkan Vekili Avukat Melikşah Korkmaz, 'Avukatları Yargının kurucu unsuru olarak sözde tanıtırlar, iş eyleme geldiğinde Avukatlar Yargının üvey evladı olur. Adalet Bakanlığı personelinin tamamı için aşılamalar başladı ancak adliyeye her gün giden Avukatlar için yaş dışında bir kriter getirilmedi. Avukatlara yapılan bu haksızlığı hiç bir zaman unutmayacağız. Adalet Bakanı da bir avukat ve bizleri anlaması gerekir. Hakim ve Savcılar için adliyeye kadar gelen aşı ekiplerini Avukatlar için de yönlendiremezler miydi? Aynı yere girip çıkıyoruz, aynı işi yapıyoruz ancak sağlıkta aynı muameleyi göremiyoruz. Söz konusu sağlık olduğunda birinin canı diğerininkinden kıymetli değildir. 150 bin aşı Libya'ya gönderilir fakat Adaletin gelip geçici değil kalıcı öznesi Avukata çok görülür. 150 bine yakın avukat meslektaşımın derhal aşılama kapsamına alınması gerekmektedir' dedi.

DURUŞMALARDA BEKLEME SÜRESİNİ SÖYLEMEKTEN DİLİMİZDE TÜY BİTTİ

Dava dosyalarında karşılaşılan sorunlara da dikkat çeken Korkmaz, 'Bizler avukat olarak mağduriyetin önüne geçmeye çalıştıkça iş yoğunluğu, dosya yoğunluğu bahaneleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Düşünün bir Gayrimenkulden kira geliriniz aylık 45 bin lira ve duruşmanız kiraları alamamanıza rağmen 9 ay erteleniyor, yargı kendi kendini çıkmaza sokuyor, iş yoğunluğun nedeni haline geliyor. Kirasını alamayan şirket veya vatandaş konkordato talebinde bulunuyor, bankaya, başka şirketlere ve vatandaşlara borçlarını ödemiyor, bu durumda herkesin mağduriyetine sebebiyet veriliyor. 9 ay maaş almayan bir Hakim veya Savcı veya Avukat görevini yapar mı? İşi bırakır, istifa eder. Dava bitmiş kesinlik sınırının altında vatandaş parasını alacak ancak bir engelle karşılaşıyor, gerekçeli karar aylarca yazılmıyor.

Hakime söylüyorsun olmuyor, memura söylüyorsun elden bir şey gelmiyor, yasal süre 30 gündür. Bir çok mahkeme tarafından bu süre ihlal ediliyor. Duruşmalarda bekleme süresini söylemekten dilimizde tüy bitti. Biz Avukatların başka işi yokmuş gibi saatlerce duruşma bekliyoruz. Plansız çalışmanın faturası her defasında vatandaşa, avukata kesiliyor. Dosyanıza tanık getiriyorsunuz duruşmaya işinden 1 saat izin alıp gelen tanık duruşmanın alınmamasından veya iki saat sonra alınmasından dolayı, tanığınızı dinletemiyorsunuz. Sonra yapılacak celse 2-3 ay sonrasına atılıyor. Celse kaybına sebebiyet verenlerin bizler olmadığını, vatandaş olmadığını bilakis yargılamaya yapan mahkemeler olduğunu görüyoruz' ifadelerini kullandı. BAHRİ UÇAR