'Gıda krizi' uyarısında bulunan GMO Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, müteahhitte değil tarıma bütçe oluşturulması gerektiğini belirterek, 'Sivil toplum örgütleri, odalar, çiftçiler ve tüketiciler; tarım ve gıdada tüketiciyi rahatlatacak, tarım ve gıda fiyatlarını sübvanse edecek uygulamalar beklerken, hükümet önce kur korumalı vadeli hesap müjdesiyle altın ve döviz sahiplerini sonra da düşük konut kredisi ve müteahhit kredisi ile bir avuç müteahhidi destekleyecek paketleri yayınladı. Toprakların imara değil tarıma teşvik edilmesini, müteahhitlerin değil çiftçilerin ve üreticilerin desteklenmesini ve popülist politikalarda toplumcu politikalara geçişin artık çok acil olduğunu bir kere daha duyurmak istiyoruz' dedi.

DESTEK PAKETİ YİNE TARIMA DEĞİL İNŞAATA AÇILDI

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü raporuna göre nisan ayında küresel gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 29.8. TÜİK'in resmi verilerine göre ise Türkiye'de gıda enflasyonu yüzde 89.1. Yani Türkiye küresel gıda fiyat artışını 3'e katlamış durumda. Buna rağmen destek paketi yine tarıma değil inşaata açıldı.

ENFLASYONUN NEDENİ YANLIŞ TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK POLİTİKALARIDIR

Yüksek gıda enflasyonunun nedeninin yanlış tarım, gıda ve hayvancılık politikaları olduğunu belirten Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, 'Gıda enflasyonu bir yıl içinde TÜİK'e göre yüzde 70, farklı bağımsız araştırma şirketlerine göre de ortalama yüzde 150'yi aştı. Asgari ücretle geçinen yaklaşık 40 milyon insan açlık sınırı altında yaşamaya çalışıyor. Bu durum ülkemizin gıda egemenliği ile ilgili risklerini katlanamaz düzeylere getirdi bile. Pandemi başlangıcı ile tüm dünyada artan gıda enflasyonu Pandemi etkileri azaldığı süreçte tüm dünyada düşerken Türkiye'de yükselmesinin tek bir açıklaması var. O da yanlış tarım, gıda ve hayvancılık politikalarıdır' dedi.

GIDA FİYATI ENDEKSİ DÜNYADA YÜZDE 94.1 ARTARKEN, TÜRKİYE'DE YÜZDE 167.5 ARTTI

Son 10 yılda Türkiye'de ve Dünyada Gıda Fiyatları Karşılaştırması yapan Aydın, 'Son 10 yılda gıda fiyatı endeksi Dünyada yüzde 94.1 artarken, Türkiye'de yüzde 167.5 artmış' dedi.

MÜTEAHHİTTE DEĞİL TARIM VE GIDAYA BÜTÇE AYRILMALI

Destek paketinin yine tarıma değil inşaata açıldığını belirten Aydın, 'Sivil toplum örgütleri, odalar, çiftçiler ve tüketiciler; tarım ve gıdada tüketiciyi rahatlatacak, tarım ve gıda fiyatlarını sübvanse edecek uygulamalar beklerken, hükümet önce kur korumalı vadeli hesap müjdesiyle altın ve döviz sahiplerini sonra da düşük konut kredisi ve müteahhit kredisi ile bir avuç müteahhidi destekleyecek paketleri yayınladı. Finans uzmanları tarafından uzun yıllar boyunca telafi edilemeyecek mali yük oluşturacağı söylenen bu iki pakette asgari ücretliye, çiftçiye, öğrenciye ve bir cümle memleket ahalisine bir müjde yok. Her iki paket de şimdiye kadar yapılan yanlışları, oluşturulan çatlakları derinleştiren; günü kurtarmak için geleceğimizi ipotek altına alan uygulamalar olarak değerlendiriyoruz' dedi.

MÜTEAHHİDE DEĞİL ÇİFTÇİYE BÜTÇE OLUŞTURULMALI

Müteahhitte değil çiftçiye bütçe oluşturulması gerektiğini belirten Aydın, 'Çiftçi ve üreticiler artan maliyetler altında ezilirken, tüketiciler yeterli beslenecek gıdaya mevcut gelirleri ile erişemiyor. Yerli üreticiden 1 ton buğday 2.250 TL'ye alınırken yurt dışı üreticilerden 1 ton buğday 6.300 TL'ye alınıyor. Yerli üretici küresel rekabet altında ezilirken tarlalara gübre atılamıyor, mazot her gün artarak çiftçinin yükü daha da ağırlaşıyor. Toprakların imara değil tarıma teşvik edilmesini, müteahhitlerin değil çiftçilerin ve üreticilerin desteklenmesini ve popülist politikalarda toplumcu politikalara geçişin artık çok acil olduğunu bir kere daha duyurmak istiyoruz' dedi.

VATANDAŞ TEMEL GIDAYA ERİŞEMİYOR

Vatandaşların temel gıdaya erişemediğine dikkat çeken Aydın, 'TÜRK-İŞ tarafından yapılan Nisan 2022 araştırmasında açlık sınırı 5323 TL bulundu. Asgari ücretin 1000 TL üstünde olan bu sonuç 4 kişilik bir aile için yalnızca beslenme gideri. Et, süt, sebze-meyve ve yumurtadaki artış asgari ücret ve memur zamlarının çok üstünde. Zaten bıçak sırtı geçinen yurttaş son zamlarla birlikte açlıkla boğuşuyor' dedi.

GELİR DAĞILIMDAKİ ADALETSİZLİK SERMAYE POLİTİKALARIYLA DAHA DA DERİNLEŞTİ

TÜİK verilerine göre Türkiye'de yüzde 20 toplam gelirin yarısını alırken geri kalan yarısı toplumun yüzde 80'i tarafından paylaşılmak zorunda kalıyor. En alt gelir grubunu oluşturan yüzde 20 yurttaş toplam gelirin sadece yüzde 5 ile yaşamak durumunda kalıyor. Toplumcu ve halk yararından uzak; neo liberal politikalar Türkiye'de ve tüm dünyada bir yoksulluk sarmalı oluşturdu. Artan döviz, gayrimenkul ve taşıt fiyatları genç mühendisleri ümitsizliğe sürüklüyor. Yeni mezun bir mühendis 6-7 bin TL maaşla bırak ev araç sahibi olmayı insanca yaşamakta bile zorlanıyor. Hekimlerden sonra mühendis ve teknik elemanların da yurt dışında yaşama isteği üretme potansiyeli yüksek olan ülkemiz için başka bir kriz olarak kapıda. Bu ülkenin genç, nitelikli ve yurtsever mühendisleri adına gıda egemenliğinin, gıda güvencesinin ve gıdaya erişim hakkının geldiği noktadan endişe ve üzüntü duyuyoruz' diye konuştu. BAHRİ UÇAR