Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep İl Başkanı Ahmet Gök, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

1 hafta önce yapmış olduğumuz açıklamada vaka ve ölüm sayılarında çok hızlı bir yükseliş olduğunu ifade edip, bunun en önemli sebeplerinden birinin de eğitim çalışanları aşılanmadan okulların yüz yüze eğitime devam ediyor oluşu olduğunu söylemiştik.

"Eğitim Çalışanlarına derhal aşı yapılmalı demekten yorulmuş ve geldiğimiz noktada artık aşı da tek başına çözüm değil çünkü yayılım hızı oldukça artmış durumda" tespitinde bulunmuş ve "Süreç biraz daha normale yaklaşana kadar Aşı ile birlikte 8.sınıflar ve 12.sınıflar hariç okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise kısacası her kademede tam zamanlı uzaktan eğitime geçilmesini" tavsiye etmiştik.

Bakanlığın bizim 1 hafta önce ifade etmiş olduğumuz noktaya gelmiş olması umut verici ancak bazı eksiklik ve hatalar söz konusu bunlardan bir tanesi de hemen hemen her kademede uzaktan eğitime geçilmişken, hatta üniversitelerimiz bile online eğitim verirken, okul öncesi eğitimin yüz yüze devam ettirilmesi kararıdır. Bu karar eğitim açısından bakıldığında tuhaf bir karardır.

Biz yıllardır çeşitli raporlar yayınlayarak, okul öncesi eğitimin son derece önemli olduğunu, çocuğun kişiliğinin yüzde 60"ın üzerinde okul öncesi dönemde şekillendiğini, bu yüzden de okul öncesi müfredatının güncellenerek, din eğitimi dahil, milli, manevi değerleri önceleyen ve çocuğu ilgi ve yeteneklerine göre geleceğe yönlendirebilecek, yeni bir müfredat çalışması yapılması gerektiğini ifade edip duruyoruz. Ancak bakanlıktan bu hususta ses seda çıkmıyor.

Şimdi pandemi süreci gibi olağanüstü bir dönemde, Bakanlık, tüm kademelerde uzaktan eğitime geçme kararı alırken, sınava girecek olan 8. ve 12. Sınıflar ile birlikte okul öncesini de yüz yüze eğitime devam ettirmesini, acaba Millî Eğitim Bakanlığı okul öncesi eğitimin çok önemli olduğunu anladı mı diye yorumlamak istiyorum. Ancak okul öncesinin yüz yüze eğitime devam etme kararının gerçek sebebinin maalesef bu olmadığı da biliniyor.

Çünkü mevcut müfredat gereği okul öncesi eğitimi alan yavrularımız büyük oranda sadece oyun, eğlence vs. ile meşguller. Durum buyken okul öncesi eğitim yüz yüze yapılsa ne olur yapılmasa ne olur?

Bakanlık neden endişeli?

Bu kritik süreçte okul öncesi eğitim çağındaki yavrularımız yüz yüze eğitim almasa gerçekten telafisi mümkün olmayan sonuçlar mı ortaya çıkar?

Yoksa Bakanlık çalışan anne, babaların çocuklarını bırakacak yerleri olmaz diye mi endişeli?

Bu hususta daha önce yaptığımız bir açıklamada okul öncesi öğretmenlerimizin çocuk bakıcısı olmadıklarını ve çok önemli bir eğitim faaliyeti yürüttüklerini söyleyip, yetkililerin, okul öncesi eğitim çağında çocuğu olan anne veya babaya pandemi süreci boyunca idari izin verilmesi yönünde bir adım atmaları gerektiğini ifade etmiştik. Bugünkü kararla yetkililer 10 yaş altında çocuğu olanların idari izinli sayılmaları yönünde bir karar almış durumdalar, kendilerine çalışan anne, babalar adına teşekkür ediyorum. Ancak bu karar sadece devlet memurlarını değil özel sektörü de kapsamalıdır ki; okul öncesi yaş grubunda çocuğu olanlar kendi çocuklarına evlerinde bakabilsinler.

Sonuç olarak yapılması gereken şey; okul öncesi yaş grubunda çocuğu olan tüm annelere hiçbir ayrım yapılmaksızın izin verilmesi ve diğer tüm kademelerde olduğu gibi okul öncesi eğitim kademesinde de uzaktan eğitime geçilmesidir.

Eğitim ile sağlık kıyas edilebilir belki ama sağlık ile iş hayatı veya ekonomi kıyas edilemez, edilmemelidir. "Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" diyen ecdada selam olsun.