Antalya'ya bir kongre için gelen Yalvaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında "göz tansiyonu" olarak bilinen ve sinsi seyreden glokomun dünyadaki en önemli ikinci körlük nedeni olduğunu ifade etti.


Alınacak tedbirlerle glokomun önlenebilecek körlük nedenleri arasına kayabileceğini dile getiren Yalvaç, "Çünkü glokom tanısı konulduktan sonra kaybedilen görme yetisi maalesef yerine gelmiyor, mevcut olanı korumaya yönelik tedaviler yapıyoruz. Onun için erken tanı çok önemli. Günümüzde hem dünyada hem ülkemizde kullandığımız ilaçlarda, lazerli ve cerrahi teravilerde önemli gelişmeler oldu." diye konuştu.


Genel halk sağlığı bazında glokomun erken tanısının yapılabilmesinin ve bu konuda toplum bilincinin oluşturulabilmesinin önemine işaret eden Yalvaç, yenidoğandan 80 yaşındaki kişiye kadar glokomun her yaş grubunda görülebileceğini aktardı.


"İri göz, glokom belirtisi olabilir"


Yalvaç, glokomun yaşlı hastalığı olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:


"Akraba evliliklerinde doğumsal glokomlar görüyoruz. Bebek doğduğu andan itibaren gözünde ortaya çıkan anormal değişimi ailesi de fark edebilir. Hemen göz hekimine başvurmaları gerekiyor. Doğumsal glokomda en belirgin belirtiler bebeğin gözünün olduğundan daha büyük olması, iri gözlü, gözün rengini veren tabakada beyazlığın ortaya çıkmasıdır. Anne baba bile fark edebilir. İleri yaşlarda ortaya çıkan glokomlar hasta tarafından fark edilemez. Göz tetkikleri sonucunda tanı konulabilir. Göz ve baş çevresinde ağrılar, görmede dalgalanmalar şeklinde oluşabilir. Bazen glokomun belirtileri baş ve göz çevresi ağrısıyla karıştırılabilir."


Kovid-19 salgını sürecinde hastaların kontrollerini ihmal edebildiğini belirten Yalvaç, 45 yaş üstündekilerin, ailesinde glokom bulunan ve akraba evliliği olanların mutlaka rutin kontrolleri yaptırması gerektiğini vurguladı.