Oluşan çalışma şartlarından dolayı gelecekte iş güvenliği uzmanının bulunamayacağına işaret eden Karatok, 'İş sağlığı ve güvenliği işini, işveren dahil birçok kişi yapabilir hale getirilmiştir. İsteyenin istediğini yapabildiği bir mevzuata dönüştürülmüş, uzmanların mesleki prestiji bitirilmiştir. Amaçları iş kazlarını önlemek değil. Amaçları iş güvenliği işini üç kuruşa yapılan bir işe dönüştürme. Bir an önce kanun ve yönetmelikleri sahanın profesyonelleri ile yeniden çalışmalıyız. Yakında Ortak Sağlık Kurumları haksız rekabet şartlarından dolayı bir bir kapanacak' dedi.

TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI UYGULANMIYOR

Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının uygulanmadığını belirten İş sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi İbrahim Karatok, 'Ülkemizde bir işin ne kadar yanlış yapıldığını görmek istiyorsanız 6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Yasasını ve uygulamasına baka bilirsiniz. Emeğin sömürülmesine, modern kölelik siteminin kurulmasına, işverenin sınırsız taleplerine, insanüstü çalışmanın zorunlu olmasına ve iş güvenliği işinin yapılıyormuş gibi olmasına sebep olan hukuki düzenlemeleri görmek istiyorsanız iş sağlığı ve güvenliği kanunu incelemeniz yeterli olacaktır' dedi.

BU İŞ ARTIK YAPILAMAYACAK SEVİYEYE GELDİ

İş güvenliği uzmanlığı mesleğinin artık yapılamayacak seviyeye geldiğine dikkat çeken Karatok, 'Kanunu düzenleyen üst akılın kurduğu uygulama saha ile ve akıl ile örtüşmeyen uygulamaları dayatmış durumda. İş güvenliği uzmanı adı olan fakat sahada olmayan birçok kişinin işini de yapmak zorunda. Bu konuda bakanlık yetkililerini buradan uyarıyoruz. Bu iş artık yapılamayacak seviyeye geldi. Acilen konunun tarafları ile bir araya gelip aklın mantığın ve günümüzün teknik, sosyal şartlarına göre düzenleme yapılması gerekmektedir' dedi.

GELECEKTE İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI BULMAK MÜMKÜN OLMAYACAK

Oluşan çalışma şartlarından dolayı gelecekte iş güvenliği uzmanının bulunamayacağına işaret eden Karatok, 'Oluşan çalışma şartlarından dolayı gelecekte iş güvenliği uzmanı bulmak mümkün olmayacak. Sahada oluşan mevcut uygulamadan dolayı iş güvenliği uzmanı yapacak uzman bulmak çok zor olacak, çünkü mevzuat kurgulaması uzmanın yapmak zorunda olmadığı işleri yapmasını ve bu işlerin eksikliği halinde sorumlu tutulmasını bir hukuk garabeti olarak uzmana dayatmaktadır' dedi.

BUNUN KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL

İş güvenliği uzmanlığı mesleğinde yaşanan sorunları aktaran Karatok, şöyle konuştu: 'İş güvenliği konusunda Yargıtay 10.Hukuk Dairesi E:2016/9049 K:2018/8513 numaralı kararında "İş sağlığı, iş güvenliği ve işçinin eğitimi, bir kısım mevzuat hükümlerini içerir belgelerin kendilerine verilmesini değil, eylemli olarak, bu bilgilerin aktarımı ve öneminin kavratılması ile sağlanır' hükmü vardır. Uzmandan az tehlikeli sektörde 10 dakika, tehlikeli sektörde 20 dakika ve çok tehlikeli sektörde 40 dakikada bunu yapması istenmekte. Yetişkin eğitiminde sosyolojik, psikolojik ve ekonomik şartlardan dolayı eğitim verilen kişinin dikkat toplama sorunu vardır. Hukuken dakika sınırı konulan eğitim ve davranış kazandırma uygulamasında yetişkin eğitimi bir bariyer olarak çıkmakta. Belki de daha önemlisi yüzler, binlerce çalışanın olduğu onlarca işletmede bu işin yapılmasını istemek ve beklemek anlamlı olmamaktadır. Bu kısıtlı sürede yapılan iş yalnızca bununla da sınırlı değildir. Risk değerlendirmesi, Acil durum eylem planı hazırlanması, Yıllık değerlendirme raporu, Yıllık eğitim planı, Yıllık çalışma planı, işyeri saha denetim ve gözetimi, Çalışanın Kişisel Koruyucu Donanım kullanması, Çalışanın yaptığı işle ilgili mesleki yeterliliği, Kullanılan iş ekipmanlarının periyodik muayenelerinin kontrolü işlerini takip etmekte uzmanın yapacağı iş haline gelmiştir. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir.

AMAÇLARI İŞ KAZLARINI ÖNLEMEK DEĞİL

Aynı zamanda mevzuata öyle bir müdahale yapılmış ki; İş sağlığı ve Güvenliği işini, işveren dahil birçok kişi yapabilir hale getirilmiştir. İsteyenin istediğini yapabildiği bir mevzuata dönüştürülmüş, uzmanların mesleki prestiji bitirilmiştir. Bunun da bilinçli olarak yasa yapıcılar tarafından yapıldığını düşünmekteyiz. Amaçları iş kazlarını önlemek değil. Amaçları iş güvenliği işini üç kuruşa yapılan bir işe dönüştürme. Şu anda bakanlıktan aldığı yetki ile çalışmakta olan Ortak Sağlık Kurumları diğer uygulama olan işverenin yanında istihdam edilen bireysel uzman ve işverenin kendi işinde hiçbir maliyeti olmadan yapabildiği uygulama ile yaklaşık %42 vergi ile rekabet etmektedir. Bu ne mantıklı, ne etik, ne sürdürülebilir ve nede gerçekçi bir uygulamadır. Bunun adına GARABET denir. Bu uygulamayı kim ve neden yapar. Neden sürdürür. Bir an önce kanun ve yönetmelikleri sahanın profesyonelleri ile yeniden çalışmalıyız. Yakında Ortak Sağlık Kurumları haksız rekabet şartlarından dolayı bir bir kapanacak.' BAHRİ UÇAR