Kuruyemiş alerjisi denildiğinde fıstık ve ağaç kuruyemişlerinin (ceviz, fındık, antep fıstığı, badem vs) alerjileri anlaşılmaktadır. Kuruyemiş alerjileri ilk alındığında bile ciddi reaksiyonlara neden olması nedeniyle besin alerjilerinin önemli bir grubunu oluşturmaktadır. Çocukluk çağında sık görülen ve çoğunlukla yaşamın ilk yıllarında bulgu veren kuruyemiş alerjilerinin %80 gibi bir oranla erişkin yaş da da devam ettiği bilinmektedir. Kuruyemiş alerjileri sıklıkla bir arada görülebilmektedir. Kuruyemiş alerjilerinde cilt bulguları, solunum ve mide bağırsak sistemine ait alerjik olunan kuruyemiş tüketildikten hemen sonra ortaya çıkan ciltte kaşıntı, kabarıklıkla seyreden kurdeşen, dudak, dil ve göz kapağında şişlikler, öksürük, nefes darlığı, kusma, karın ağrısı gibi şikayetler olmaktadır. Kuruyemiş alerjilerine bağlı “Alerjik şok” gelişme riski diğer besinlere göre daha yüksek olup besinlere bağlı ölümcül alerjik şokların yaklaşık yarısından yer fıstığı alerjisi sorumludur. Kuruyemiş alerjilerinin tanısında ayrıntılı öykü, kandan ve ciltten yapılabilen alerji testleri ve gerek duyulduğu takdirde besin karşılaşma testleri uygulanmaktadır.  Kuruyemiş alerjisi tedavisinde en önemli basamak alerjik olunan besin maruziyetinden kaçınılması, doğrudan veya kazara alımların önüne geçilmesi, alerjik şok bulguları gelişen hastalar da ise hastaların yanlarında adrenalin iğnesi taşımasıdır.BÜLTEN