'Öğretmenlik Meslek Kanunu' tasarısına ilişkin eleştirilerde bulunan Eğitim Sen, taslağın geri çekilmesi talebinde bulundu. Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısıyla ilgili basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı'nın öğretmenlerin hak ve taleplerini içermediğini, geri çekilmesi gerektiğini belirtti. Parlakçı, 'Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu talep ediyoruz' dedi.

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI

Uzun süredir gündemde olan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi, Meclis Başkanlığına sunuldu ancak Meclis'e getirilen yasa teklifinin içeriği eğitim sendikalarını memnun etmedi. Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısıyla ilgili basın açıklaması yapan Eğitim-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı, Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı'nın öğretmenlerin hak ve taleplerini içermediğini, geri çekilmesi gerektiğini belirtti.

Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi gündeme geldiği ilk günden itibaren tartışıldığını ifade eden Parlakçı, 'Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesi gündeme geldiği ilk günden itibaren tartışılmaktadır. Bugüne kadar geçen kısa sürede yürütülen çalışmalar, ağırlıklı olarak iktidara yakın sendika, dernek ve çevrelerin talep ve önerileri doğrultusunda yapılmıştır. Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar defalarca olduğu gibi, bir kez daha kendi bildiğini okumakta, masa başında hazırlanmış meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenlemeye çalışmaktadır. Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı (ÖMKT) kapalı kapılar ardında, kanunun muhatabı olan öğretmenlerin ve sendikaların iradesi dışında, onların hakları ve talepleri dikkate almadan hazırlanmış ve 2021'in son günlerinde TBMM'ye sunulmuştur. Meslek kanununun hazırlık süreci ve gündeme getiriliş biçimi, içeriğinden bağımsız olarak, son derece anti demokratiktir. Eğitimin asli bileşenlerinin ve sendikaların görüşünü almadan, öğretmenlik gibi kapsamlı bir mesleği biri geçici, ikisi yürürlük maddesi olmak üzere toplamda 13 maddelik bir yasayla düzenleyip, konuyu büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgemek, iktidarın eğitime, öğretmenlere ve yaptıkları işe ne kadar değer verdiğini açıkça göstermektedir' dedi.

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU TASARISI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR

Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı adı altında TBMM'ye sunulan metin bir meslek kanunu değildir. Bu teklif, geçmişte gündeme getirilen ve bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen kariyer basamaklarında yükselme sisteminin geri getirilmesidir. Siyasi iktidar bir meslek kanunu yapmakta samimi ise yapması gereken tek şey, öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören en önemli belge olan 'Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı'na paralel bir düzenleme yapmaktır. ILO ve UNESCO ortak belgesi olarak 5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan tavsiye kararı, öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdiği görevlerin taşıdığı önemi uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bu kararın altında Türkiye'nin de imzası bulunmasına rağmen, bu kararın hayata geçirilmesi için bugüne kadar hemen hiçbir somut adım atılmamıştır. 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı', öğretmenlerin konumlarını güçlendirmeyi, haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlarken, aynı zamanda uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşımaktadır. 145 paragraftan oluşan belge, öğretmenlik mesleğinde işe alınma, işe alınmada seçme ve formasyon, mesleğe hazırlık, değişik düzeydeki öğretmenlerin mesleki sorunları, iş güvencesi, öğretmenin hak ve sorumlulukları, disiplin işleri ve mesleksel bağımsızlık gibi konuları kapsamaktadır. Temel ücret, çalışma süreleri ve koşulları, özel izinler, araştırma izinleri, tatil, eğitim-öğretim yardımcı personelleri, sınıf mevcutları, öğretmen değişimi, uzak bölgelerde ve kırsal kesimde çalışan öğretmenlerle ilgili özel düzenlemeler, aile yükümlülükleri olan öğretmenlerle ilgili düzenlemeler, sağlık, sosyal güvenlik ve emeklilik gibi konuların da içinde yer aldığı temel bir belgedir. Siyasi iktidar, TBMM'ye sunduğu Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı'nı derhal geri çekmelidir. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı' doğrultusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır' ifadelerini kullandı.

GERÇEK BİR MESLEK KANUNU TALEP EDİYORUZ

Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarıyla ilgili talepleri doğrultusunda hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu talep ettiklerini belirten Parlakçı, 'Öğretmenlik Meslek Kanunu hazırlanma biçimi ve içeriğiyle öğretmenlerin temel haklarını, ekonomik talepler ve iş güvencesi başta olmak üzere sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye almak zorundadır. Meclis'e sunulan kanun tasarısı bu açıdan son derece yetersizdir. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütlerinin eleştiri, öneri ve taleplerini dikkate alınmadan atılacak adımların karşısında olacağımız ve kazanılmış haklarımızı hiçbir koşulda tartışmayacağımız bilinmelidir. Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı meslek kanunu konusunda samimiyse ve gerçekten öğretmenler lehine bir düzenleme yapmak istiyorsa ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966'da kabul edilen 'Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı'na uygun düzenlemeler yapmalıdır. Ekonomik, sosyal, mesleki, özlük haklarımızla ilgili taleplerimiz, eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda hazırlanacak gerçek bir meslek kanunu talep ediyoruz' diye konuştu.

BAHRİ UÇAR