Sağlığın yanı sıra ekonomik anlamda da tüm dünyayı olumsuz etkileyen ve etkilemeye de devam eden Covid-19 salgını birçok sektörü olumsuz etkiledi. Gaziantep sanayisinin temel taşı olan ve on binlerce kişinin istihdam edildiği triko sektörü, salgın sürecinde döviz kurundaki dalgalanmanın da etkisiyle çok sıkıntılı günler geçiriyor.

Trikonun hammaddesi iplik fiyatının geçtiğimiz yıla göre yüzde 100 oranında artması nedeniyle salgın sürecinin de etkisiyle kentteki atölyelerin büyük bir çoğunluğu üretim olmayınca iş yerlerini kapatmak zorunda kaldı.

Döviz kurundaki hareketliliğin, iplik fiyatının büyük bir oranda artmasının ve salgının etkisiyle binlerce atölyenin aylardır kapalı kalmasından dolayı binlerce kişi de işsiz kaldı.

Şahinbey ilçesindeki Tekstil Kent'te bulunan binlerce atölyenin büyük bir kısmının kapalı olmasından dolayı bölgede büyük bir sessizliğin hakim olduğu görüldü.

Covid-19 salgınının ekonomik yaşamı olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirten Gaziantep Triko ve Konfeksiyoncular Derneği (GTKD) Başkanı Yusuf Sezer, İLKHA muhabirine, Tekstil Kent'teki yaklaşık bin atölyeden 800'ünün aylardır kapalı olduğunu söyledi.

Gaziantep'te de etkisini sürdüren Covid-19 salgını nedeniyle esnafın büyük bir bölümünün iş yapamaz hale geldiğini belirten Sezer, açık olan atölyelerinde yüzde 50 kapasite ile çalıştığını ifade etti.

Sezer, kentte faaliyet gösteren triko esnafının aylardır Covid-19 salgını ve döviz kurundaki dalgalanma nedeniyle üretim yapamadığına dikkat çekti.

Gaziantep sanayisinin temel taşı olan triko sektörünün yıllardır döviz kurundaki dalgalanmadan ciddi anlamda olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Sezer, trikonun hammaddesi ipliğin dolar ile alınıp TL ile satılmasının sektörde çok büyük sıkıntılara yol açtığını belirtti.

Döviz kurundan ve salgın nedeniyle çok ciddi bir problemler yaşadıklarını belirten Sezer, 'Sektörde şu anda bine yakın konfeksiyon atölyemiz var. Şu anda bu atölyelerin yüzde 25-30' çalışıyor ve yüzde 70'i ise çalışmıyor. Yani doların dalgalı, pandemi şartlarının ağır olmasından dolayı şu anda çok büyük bir istihdam açığımız var. Yani kimse çalışmıyor, şu anda 'kan ağlıyoruz' diyebilirim.' dedi.

Sektörün sıkıntılarının çözümü için çabaladıklarını belirten Sezer, 'Fakat şu an gerçekten sektörümüz çok kötü bir durumda. Yani kimse çalışmıyor. Döviz kurunun dalgalanması ve pandeminin şartlarının bu kadar ağırlaşmasının tabi ki sektöre çok büyük zararı var. Yaklaşık 3 aydır bu durumdayız ve 3 aydır çalışma şartlarımız çok düşük.' ifadelerini kullandı.

Kentteki küçük atölyelerde 15-20 ve büyük atölyelerde yaklaşık 60 kişinin çalıştığını ifade eden Sezer, 'Atölyesinde 80-90 eleman çalıştıran atölyelerimiz de var. Fakat bu atölyelerin, şu anda yüzde 70'i şu çalışmıyor. İşçilerimizde şu anda çalışmıyor, kendi imkanları ile geçimini sağlamaya çalışıyorlar. Işçiler geziyorlar, hiç kimse işçisinin giderini sağlayamıyor. Çünkü ustalarımızın da bu 3 aydan beri atölyeleri kapalı ve çalışmıyorlar. Bundan dolayı işçiler kendi şartlarında geçinmeye çalışıyorlar.' diye konuştu.

Sektörde çalışan elamanlarının yüzde 50'sinin Suriyeli sığınmacılardan oluştuğunu ifade eden Sezer, atölye bazında Suriyelilerin sayısının fazla olmadığını ancak günden güne arttığına dikkat çekti.

Esnafa verilen desteklerden sektörün yüzde 3'ünün faydalandığını belirten Sezer, bunun nedenini ise sektördeki kayıt dışılığına bağladı.

Sektördeki kayıt dışılığın büyük bir problem olduğunu ve bunun önlenmesini de istediklerini belirten Sezer, bu konuda yetkililerden destek talebinde bulundu.

Atölyelerin Ramazan Bayramı'na kadar kapalı kalacağını belirten Sezer, bayramdan sonrası için henüz net bir durumun olmadığını ifade etti.

Atölyesinde yaklaşık 60 kişiye istihdam sağladığını ve 3 aydır da kapalı oldukları için elamanlarının işsiz kaldığını belirten triko konfeksiyoncusu Ramazan Panoğlu da sektörün en önemli hammaddelerinden olan ipliğin fiyatının dolara bağlı olduğu için iplik fiyatının sabit olmadığını ve bundan dolayı üretimin durduğunu ifade etti.

Panoğlu, bir zamanların en gözde sektörü olan triko sektörünün son dönemlerde sıkıntılı dönemden geçtiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

'Dolar kurunun düşmesi tek temennimiz. Doların yüksek olması, hammaddemiz ipliğin fiyatının aşırı yüksek olmasından dolayı müşterilerimiz çalışmıyor. Müşteri çalışmadığı zaman bizde çalışmıyoruz. Bundan dolayı üretim duruyor. Hammadde fiyatı sürekli yükseldiği için fiyat dengesizliği var. Müşteri bir fiyat oluşturamıyor. Hammadde piyasada olmadığı ve müşteri bir fiyat oluşturamadığı için şu an çalışamıyor.'

Atölyelerinin yaklaşık 3 aydır kapalı olduğunu dile getiren Mehmet Serkan Erkan ise, döviz kurundaki dalgalanma ile birlikte salgından da olumsuz etkilendiklerine dikkat çekti.

Erkan, 'Bu sene diğer senelere göre biraz daha farklı sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun en büyük sebebi de hammaddenin olmaması ve bunun yanı sıra ise her sene hammaddeye yüzde 15-20 civarında zam yapılırken bu sene yüzde 120'ye kadar hammaddenin fiyatları arttı. Bu durum imalatçılarımızı da zor durumda bıraktı. Hammaddenin olmaması, firmaların çalışma gücünü kısıtladı. Yüzde 100 kapasite ile çalışan firmalar, kapasitelerini yüzde 10-15'e düşürdü. Tabi ki bu durum sadece imalatçılar için değil konfeksiyoncu ve bizim personellerimiz için büyük bir sıkıntı.'