Oruç tutmanın çok sağlıklı bir şekilde kan şekerinin düşmesine neden olduğunu belirten Bentli, diyabet tanısı almamış hastalarda ciddi bir insülin direnci ve insülin düzeyinin azalmasına neden olduğunu ve vücuttaki yağların yakıldığını kaydetti.

Oruçla ilgili "Oruç tut, sıhhat bul" hadis-i şerif'i anımsatan Bentli, orucun sadece faydası olduğu için değil, Allah'ın bir emri olduğu için tuttuklarını söyledi.

Özelikle insülin kullanan diyabet hastalarının tansiyonu çok stabil olmayan tansiyon hastaların, kalp ve böbrek yetmezliği ve Koroner Arter hastalığı olanların oruç tutmalarını önermediklerini ifade eden Betnli, ancak Tip 2 diyabet te bazı hastaların çok rahat bir şekilde Oruç tutabileceklerine dikkat çekti.

"Oruç tutmak çok sağlıklı bir şekilde kan şekerinin düşmesine neden olmakta"

Oruç'un artık pek çok faydalarının bilindiğini, Avrupa ve Amerika'daki birçok uluslararası büyük dergilerde faydalarının yayınlandığına vurgu yapan Bentli, "Bazı yayınlarda aralıklı açlık, bazı yayınlarda ise direk Ramazan Orucu olarak ifade edilmiş. Oruç tutmak çok sağlıklı bir şekilde kan şekerinin düşmesine neden olmakta. Ciddi bir insülin direnci olan ama diyabet tanısı almamış hastalarda ciddi bir insülin direnci ve insülin düzeyinin azalmasına neden olmakta. Bununla birlikte leptin denilen uzun süre açlık sonrası salınan bir hormon var. Bu hormonunda yine artmasına neden olmakta ve buda direk vücuttaki yağların yakılmasına neden olmakta. Bununda salgılanmasına oruç sebep oluyor." dedi.

"Sadece faydası olduğu için değil, Allah'ın bir emri olduğu için oruç tutuyoruz"

Bentli, "Özellikle yaz ve bahar aylarında yani 14-15 saat hatta bazı aylarda 16 saat aç kalma durumları oluyor. Şu anda 14-15 saatler civarı açlığımız söz konusu, bununla birlikte vücutta birçok gerekli veya faydalı hormonların aktif hale gelmesine neden olan bir ibadet şekli. Özelliklede son yılarda da gençlik hormonu olarak bilinen bu somatotropin'in de salgılanmasında artışa neden olduğu vurgulanıyor. Yine sirtuin genlerinde olumlu yönde değişikliklerin olduğu gösterilmiş. Biz tatbiki sadece faydası için oruç tutmuyoruz. Bu Allah'ın bir emri olduğu için tutuyoruz ve bununda faydalarını görüyoruz." diye kaydetti.

"Ağır kronik rahatsızlığı olanların oruç tutmalarını önermiyoruz"

Özelikle insülin kullanan diyabet hastaların ve yine tansiyonu çok stabil olmayan tansiyon hastaların, kalp ve böbrek yetmezliği hastaların oruç tutmalarını önermediklerini belirten Bentli, "yeni tanı almış Koroner Arter hastalığı dediğimiz kalp damar hastalığı olan, kalp damar tıkanıklığı olan, yeni tıkanıklık tanısı almış stent yerleştirilmiş veya yeni kalp krizi geçirmiş hastalarımızın kesinlikle oruç tutmamalarını öneriyoruz. Burada özelikle böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği bulunan hastaların sıvı tüketmedikleri takdirde yeni bir yetmezliğe neden olacağı için bu konuda çok dikkatli olmaları ve oruç tutmamaları gerekiyor. Tatbiki bununda belli düzeyleri olduğu için eğer çok hafif bir böbrek yetmezliği varsa sıvı tüketimi ile ilgili ciddi bir risk oluşturmuyorsa yine kendi takip edildiği hekimden öğrenerek orucunu tutabilir. Biz ciddi böbrek yetmezliği kalp yetmezliği hastalarımızın özelikle tutmamasını öneriyoruz." tavsiyesinde bulundu.

"Tip 2 diyabette bazı hastalarımız çok rahat bir şekilde oruç tutabilir"

Tip 2 diyabet hastalarının bir kısmının çok rahatlıkla oruç tutabileceklerini kaydeden Bentli, "Yani tablet formuyla iftarda ve sahurda kullandığı ilaçlarla çok rahat kontrol altına alınabileceğinde doktorunuzun takibiyle buna karar vermek lazım. Özelikle burada oruç tutan Tip 2 hastalarımızın öğlene kadar her gün günde iki kez veya iftara kadar günde üç kez mutlaka kan şekerlerini ölçerek çok ciddi hipogrisyem'i olup olmadığına bakması lazım. Bazen de insülin karşıtı hormonların salgılanmasıyla kan şekerinin çok yükseldiğini görüyoruz. Bunların var olup olmadığını görmek için mutlaka kan şekerimizi ölçmemiz gerekiyor. Altını çizmek istiyorum özelikle dörtlü insülin, her öğün öncesi ve gece yatarken uzun etkili insülin kullananlar kesinlikle oruç tutmasını önermiyoruz." dedi.