Gaziantep’in en önemli sorununun evlerin 1 metre yüksekliğinden geçen yüksek gerilim hatları olduğunu ifade eden DBP Gaziantep İl Başkanı Bedran Fermanoğlu, “Gaziantep nüfusunun en az yüzde 50’si Kürt olmasına rağmen neden burada bir Kürt okulu ve Kürtçe eğitim veren bir okul yok. Biz istiyoruz ki çocuklarımız hem Türkçe hem Kürtçe okusunlar. Türkiye’yi işgal eden İngiliz ile Fransızlara karşı savaşan Antepli Kürtlerdir. Ama şuan onların dilleri okullarda mecburi Antep’i savunan Kürtlerin dili ise yasaktır. Fermanoğlu, bunun Türkiye için bir kara leke olduğunu ifade etti.

“ÖNCELİKLİ SORUN YÜKSEK GERİLİM HATLARIDIR”

Referans Gazetesine konuşan Demokratik Bölgeler Partisi Gaziantep İl Başkanı Bedran Fermanoğlu, Antep’in bir ucundan diğer ucuna kadar evlerinin 1 metre yüksekliğinden yüksek gerilim hattı geçiyor. Gidip merkeze bunları söylersek hayrete düşerler çünkü yerelden haberleri yok ama halkın kendi kendini idare etmesi olsaydı bu sorunlar olmayacaktı. 2009 seçiminde adayken demokrasi meydanını bize vermedikleri için yüksek gerilim hattı altında miting yaptık ve yüksek gerilim hatları bizim hemen 2 metre üstümüzdeydi. Antep’in en önemli ve öncelikli sorunlarından biri budur” dedi.

“VALİ VE EMNİYET MÜDÜRÜNÜ DE HALK SEÇMELİ”

Yerelde halkın kendi kendini yönetmesi gerektiğini ifade eden Fermanoğlu, halkın yukardan değil yerelden yönetilmesi gerekiyor. Nasıl belediyelerimizi halk seçiyorsa valiyi de emniyet müdürünü de halkın seçmesi gerekiyor. Antep’in sorunlarını meclis, bakanlıklar yeterince bilmiyor. Buranın halkı burayı biliyor. Bu anlamda yerelde halkın kendi kendini yönetmesi şart. Örneğin buraya vali atanıyor belki 5 sene kalıyor ama halkın yüzde 90’nı o valiyi tanımıyor. Halk sadece televizyonda veya bir etkinlikte valiyi gördüğünü ifade etti.

“ÇÖZÜM SÜRECİNİN ENGELLEMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Çözüm sürecine güvendiklerini belirten Fermanoğlu, Çözüm sürecine engel olmak isteyen çıkacaktır ama biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hepimiz bu süreç için çalışıyoruz ve parti olarak bu süreçte elimizi taşın altına koyuyoruz ve koymaya devam edeceğiz. Necdet Buldan ve Mahmut Kılınç’ın da Türkiye’ye dönmesi çözüm sürecine destek verdiğinin kanıtıdır. Zübeyir Aydar, Remzi Kartal ve arkadaşlarında Türkiye’ye gelip çözüm sürecine destek olacaklarına inanıyorum. Türkiye içinde bizim açıdan da sevindiricidir. Bu sayede Türkiye’nin kara tahtası biraz temizlenmiş olacağını ifade etti.

“İNGİLİZ VE FRANSIZLARIN DİLİ MECBURİ KÜRTÇE DİLİ YASAK”

Antep nüfusun en az yüzde 50’sinin Kürt olduğunu ifade eden Fermanoğlu, “Niye bir Kürt okulu ve Kürtçe eğitim veren okul yok. Biz bunun için sesimizi Türkiye’ye duyuracağız. Çocuklarımız hem Türkçe hem Kürtçe okusunlar. Türkiye’yi işgal eden İngiliz ile Fransızlar ve Antep’te bunlara karşı savaşan Kürtlerdir. Ama şuan onların dilleri okullarda mecburi Antep’i savunan Kürtlerin dili yasaktır. Bu Türkiye için bir kara lekedir” diyerek Milli Eğitim Bakanlığın yapılacak 40 bin öğretmen kontenjanında sadece 18 Kürtçe öğretmen kontenjanı ayırması Kürtçenin hala önü açılmadığının göstergesidir. Türkiye nüfusun yüzde 35’i Kürt ise bu ihtiyaca göre öğretmen kontenjanı ayarlanması gerektiğini ifade etti.

“YENİ HÜKÜMET ELİNİ ÇABUK TUTMALI”

Yeni hükümetten daha fazla kan akmaması için elini çabuk tutması gerektiğini belirten Fermanoğlu, Hiçbir gencin kanı akmasın hepsi bu halkın evlatlarıdır. Bu çözüm sürecin hızlı gitmesi gerekiyor. Bir dakika bir dakikadır. Çözüm sürecin gecikmesi silah satanların, Türkiye’yi karanlığa sürüklemek isteyenlerin ve Kürt-Türk düşmanlığı körükleyenlerin yararınadır. Biz bunun için sürecin hızlı gitmesini istiyoruz. Onların önünü kesilsin. Bir insan bir insandır. Hangi tarafta olursa olsun bu çözüme katkı yapmayanın vicdanı yoktur. Öcalan’ın amacı daha fazla kan akmaması içindir. Bunun için acele ediyor. Sadece Kürt halkı için değil Türkiye’de yaşayan herkes için hükümet adım atsın ve elini çabuk tutsun. Bu ülke Türkiye’de yaşayan bütün insanlara yeter 30 yıldır bu savaş devam ediyor ve 50 bin genç öldü. Biz Ortadoğu’ya barışın gelmesini istiyoruz. Biz Kürtler bu toprakların kadim insanlarıyız. Fakat kardeşçe yaşayıp eşit paylaşımlar yapmamız gerektiğini ifade etti.

“TRT 6 VAR AMA GÜVENCESİ YOK”

Türkiye nüfusun yüzde 35’in anadili Kürtçe olduğunu söyleyen Fermanoğlu, “Kürtçenin önü açıldı deniliyor ama yeterli değil bugün TRT 6 var ama bunun güvencesi yok yarın kapatabilirler. Kürtçe dilinin önü daha açılması gerekiyor. Mesela 2009 Nevrozunda Kürtçe konuştuğum için bana ceza geldi. Türkiye nüfusun yüzde 35’i Kürt ise bu dilin her yerde serbest olması lazım. Kürtçe konuştukları için okullarda, otobüslerde linçe uğradıklarını gördük. Biz diyoruz ki burada Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap beraber yaşıyorsak hepimiz beraber Kürtçe de, Türkçe de, İngilizce de, Arapça da ve bütün dillerde konuşmamız gerektiğini belirterek “Sınır koymasından yana değiliz fakat biz Kürtlerin yaşadığı dört parçasında Suriye’nin Irak’ın Türkiye’nin ve İran’ın kardeşçe yaşamasından yanayız. Biz sınırların konulmasını asla istemiyoruz. Ama eşit şartlarda yaşamak istiyoruz” dedi.

“DİCLE HAKSIZLIĞA CEVAP VERMİŞ OLDU”

Fermanoğlu, Demokratik Toplum Kongresinin Eşbaşkanlığına seçilen Hatip Dicle’ye Türkiye tarafından büyük bir haksızlık yapıldığını belirterek Türkiye ve demokrasisinde bir kara leke olarak kaldı. 80 bin oy almasına rağmen milletvekili seçilmedi ve onun karşısında çok az bir oyla onun yerine bir bayan milletvekili seçildi. Halkın yüzde 99’u bu haksızlığa karşı Demokratik Toplum Kongresinin başına Hatip Dicle’nin gelmesini istedi. Kürt halkı Hatip Dicle’yi Demokratik Toplum Kongresinin başına getirerek o haksızlığa bir cevap vermiş olduğunu belirtti. Gerek bedel ödemesiyle gerek bilgisiyle Hatip Dicle DTK eş başkanlığında demokratik yollar ve taleplerle Kürtlerin kültürlerini kendi dillerini oluşturması, dillerin serbest konuşulması, okulların açılması için mücadele edeceğini söyledi.

“SİYASETE ELEMAN YETİŞTİRECEĞİZ”

Demokratik Bölgeler Partisi olarak bundan sonra ki amacımızın eleman yetiştirmek olduğunu belirten Fermanoğlu, “Okullarımız açılacak ve bu okullarda akademisyen bilinciyle hem eğitim hem örgütlenme açısından eleman yetiştireceğiz. Mahallelerde meclislerimiz ve okullarımız olacak. Bu konuda bize büyük roller düşüyor. Demokratik yollarla hareket ederek demokratik taleplerimizi dile getireceğini belirterek Demokratik Bölgeler Partisi olarak seçime girmeyeceklerini ifade etti.

“TÜRKİYE’DE İNSAN HAYATI ÇOK UCUZ”

Eğer önlem alınsaydı İstanbul Torunlar inşaatında 10 işçinin belki ölmeyeceğini ifade eden Fermanoğlu, “Türkiye’de insan hayatı çok ucuz. Avrupa’da bir hayvan ölse dünyayı ayağa kaldırıyorlar ama Türkiye’de 10 insan öldü sanki bir ağaçtan 10 elma düştü gibi rahat oluyorlar. Çin 1 buçuk milyon nüfuslu olmasına rağmen Türkiye’deki işçi kazalarında ölen işçi sayısı Çin’den fazladır. Bu şekilde nasıl Avrupa Birliğine girecek Türkiye. Artı bugün her çöp kutusunun başında bir çocuk ve kadın, hangi köşeye gitsen dilenciler var. Bu soruna çözüm bulmak gerektiğini söyledi.

“SEÇİM BARAJI KÜRD SİYASETİNİ ENGELLEMEKTİR”

Demokratik Bölgeler Partisi olarak seçime girmeyeceklerini ifade eden Fermanoğlu, Halkın Demokratik Partisi olarak tüm bölgelerde seçime gideceğiz. Baraj düşerse HDP ile gireceğiz baraj düşmese zaten bağımsız olarak gireceklerini belirterek Seçimdeki baraj Türkiye için bir kara lekedir. Avrupa’da bir Almanya’da seçim barajı yüksek oda yüzde 5’tir. Türkiye’de ise yüzde 10’dur. Bunu da Kürtlerin siyasete girmesini engellemek için koydular ama Kürtler artık eski Kürtler değil onu da aşarlar. Halk artık uyandı ve doğru yolu gördü. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 10’a yaklaştı ve kirli duvar ile engelleri kaldırdı. Önümüzdeki seçimlerde ise yüzde 12-13 bulacağımıza inanıyorum dedi.

“BİZİ SEVMEYENİ DE SEVİYORUZ”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Selahattin Demirtaş’ın konuşmaları, hareketleri, partinin tüzüğünü herkesin gördüğünü söyleyen Fermanoğlu, Demirtaş Türkiye halkı için ve orta doğu halkı için neler söylediğini herkes gördü bundan dolayı oylarımız yüzde 35 artarak yüzde 10 oldu. Önümüzdeki seçimlerde yüzde 12-13 bulacağımıza inanıyorum. Tabi ki engeller konulmasa çünkü Türkiye adaletli seçimlerin olmadığını herkes biliyor. Onlar hazineden aldıkları milyonlarca parayla bizimle yarışıyorken biz halkımızın fedakarlığıyla, yüreğiyle yarışıyoruz. Ama biz doğru çizgimize, yolumuza ve halkımıza güveniyoruz. Bizim siyasetimiz halkların yararına olan bir siyasettir. Biz Türkiye’deki herkesi kucaklıyoruz ve biz, bizi sevmeyeni de seviyoruz” dedi.

“CHP VE AK PARTİ’DEN OY ALDIK”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Selahattin Demirtaş’ın konuşmaları, hareketleri, partinin tüzüğünü herkesin gördüğünü söyleyen Fermanoğlu, Demirtaş Türkiye halkı için ve orta doğu halkı için neler söylediğini herkes gördü ve bundan dolayı oy oranımızı artırdık. Artı seçimde CHP, MHP adayı ile birleştiği için CHP içinde yer alan demokrat ve sosyalist aydın kişilerden de oy aldık. Ayrıca AK Parti’den bize geri dönüşler oldu.

“DEVLET KENDİNİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜYOR”

Fermanoğlu, “Türkiye istihbaratı gidip Apoyla görüşüyor. IŞİD saldırılarından kaçarak, ailesi ile birlikte Manisa’nın Turgutlu ilçesine göç eden 13 yaşındaki Ali Serkino adlı bir çocuğun Apo ve YPG üzerine şiir yazdığı için jandarma tarafından aranıyor olması devletin küçülmesidir. Bir çocuk şiir yazmışsa ne olur, şiirden ne çakacak ki. Eğer Apo bu memlekete barış getirecekse hepimiz ona duacı almamız lazım” dedi

“HER HALK KENDİ KÜLTÜRÜNÜ YAŞASIN”

Halkın kendi kendini yönettiği zaman kendi kültürünün yaşayacağını ifade eden Fermanoğlu, “Biz yalnız Kürtler için demiyoruz Türkler için de Türkiye’deki bütün insanlar için diyoruz. İzmir kendi kültürünü, Antep halk kendi kültürünü, Karadeniz’deki Laz kardeşlerimiz kendi kültürünü, Yezidiler kendi kültürünü, Süryaniler kendi kültürünü yaşamaları lazım. Bugün Antep’in kültürü yok olsa güzel mi olur? İşte bütün mesele kültürdür” dedi. YAŞAR YAVUZ