Yüzyıllar boyu İslam ve Müslümanları mağlup etme adına, Avrupa’nın bütün ordularını bir araya getiren, ajanlar, misyonerler ve mason localarıyla ümmeti kırıp dökmenin bir ve beraber olmaktan uzaklaştırmanın derdinde olan başta Hıristiyan dünyası olmak üzere, dünya üzerindeki bütün İslamiyet düşmanlarının ortaya attıkları, asılsız iddia ve iftiralarla İslam’a olan nefretlerini bütün dünyaya haykırdıklarını hepimiz biliyoruz.

Amerika’dan dost olmayacağını, ikiyüzlü siyaset içerisinde olduğunu artık bilmeyenimiz yoktur. Türkiye yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele etmektedir. Terörü besleyen dış güçler olmasaydı, bunca yıl terörle mücadele etmek zorunda kalmayacaktık. Bir devlet karşısında bir terör örgütünün bunca yıl yaşaması imkânsız. Fakat içerde ve dışarıdaki terör odakları kollayıp besledikleri için hala varlıklarını devam ettirmektedirler.

Türkiye yi terörle mücadele ediyor diye, üyelik sürecini askıya almalarının arkasındaki gerçek İslam düşmanlığından öte bir şey değil. Eğer insan hakları ihlali iddiası olsaydı 28 Şubat sürecinde niçin aynı tavrı göstermediler. PKK nın Avrupa da büyümesi İslam ülkelerinin başına bela olması için olduğunu herkes anladı fakat hala bazı gafil halkımız bunu anlamadı. Pkk ile CHP nin ortak miting yapması bunun en bariz örneği. T.c düşmanları ile Kemalistleri bir araya getiren sebep ne olsa gerek? T.C diyorum çünkü Kemalist diye tanıdığımız bazıları sosyal medyada isminin başına t.c koyuyorlardı onun için böyle kullandım. Bunların başında da Can Dündar geliyor.

Can Dündar Avrupa Parlamentosunun “Basın Özgürlüğü Mücadelesinde Türkiye” konulu kofreransında konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sağa sola hırlayan terörist yardakçısı” sözleriyle tanımladığı Dündar, “Aslında ben buraya dünyanın en büyük gazeteci hapishanesinden geliyorum dedi. Basit ve sıradan bir kişiyi Avrupa parlamentosuna çıkarıp konuşturmak ve cumhurbaşkanı makamında karşılamak, aleni bir şekilde Türkiye ye düşmanlıktan öte bir şey değil.

Türkiye ye kim düşman ise emperyalist güçlerin dostudur. Allah(cc) şöyle buyuruyor:

Onların dinlerine uymadıkça Yahudiler ve Hıristiyanlar senden memnun olmazlar. De ki: 'Gerçek hidayet Allah'ın hidayetidir.' Sana gelen ilimden sonra eğer onların arzularına uyarsan Allah'tan sana ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulabilirsin (bakara:120)Yahudiler ile Hıristiyanların, kendi dinlerine uymadıkça Müslümanlardan memnun ve hoşnut olmayacakları yönündeki Kur’anı kerim’in bu tespiti tarihi olarak ta ispatlanmış bir gerçektir. Ama maalesef Avrupa’nın desteklediği terör örgütü sempatizanları bunu bir türlü anlayamadı.

Avrupa Birliğinin Türkiye'ye yaptığı düşmanlık ve terör örgütlerine verdiği destek öteden beri bilinen bir gerçekti ama artık gün gibi ortada. Bir taraftan Türkiye'de terör operasyonlarını destekleyen başta Almanya olmak üzere tüm AB ülkeleri, diğer taraftan kendi ülkelerinden terör örgütü üyelerine sığınma ve propaganda fırsatı veriyor

Haçlı Seferlerinin mimarı Papa İkinci Urbanus, Haçlı ordularına yaptığı konuşmasında şöyle diyordu: Gidin mukaddes beldeleri Müslümanların ellerinden kurtarın. Gidin ellerinizi kâfir Müslümanların kanlarıyla yıkayın. Papa İkinci Urbanus a göre, Müslümanlar şeytanın uşaklarıydı. Batının İslam algısı o gün nasılsa bugün de öyledir.

Bugün itibarı ile Müslümanların bilmesi gereken temel hakikat şu: Müslümanlar Haçlı saldırıları ile karşı karşıya.  Haçlı zihniyeti hiç bitmedi ve bitmeyecek. Kaldığı yerden aynen devam ediyor.

Gelelim bize. Batı topyekûn Müslümanlara savaş ilan etmişken bizler ne yapıyoruz. Üzüldüğüm taraf Müslümanlar birlik ve beraberlik şuurundan yoksunlar.  İşin kötü tarafı, Müslümanlar öyle bir manzara gösteriyorlar ki içler acısı. Bizlere karşı toplu savaş var ve bizler hala gaflet içindeyiz. Ya bu savaştan haberdar değiliz ya da umurumuzda değil. Farkında olsaydık ya da önemseseydik bugün bu hallerde olmazdık.