Bebeklik Hastalığının Sonuçları:

İşin doğal süreci bu olması gerekirken, eğer davetçide “bebeklik hastalığı” varsa, tüm bu hedefler suya düşer. Davetçi davanın yükünü yüklenecek yerde davanın ve davetçilerin omuzlarına yük olmaya başlar. Onlarca kişiyi davaya katacak durumdayken, kendisi davete muhtaç konumda kalıp davasına destek yerine köstek olmaya devam eder. Bazen 8-10 yaşına geldiği halde hala emzik emen bebekler misali, hep birilerinden mama bekleme ve büyüklerinin sırtında veya kollarında taşınma hali gösterirler.

Bu müzmin illet eğer ilerlemişe, davetçiyi adeta saf dışı bırakıp perişan eder. Yük taşıyacak yaşa gelmiş olan olgun bir davetçiyi bile diğer davetçi kardeşlerine yük haline getirir. İşin farkında olan hocaları: “bak sen artık büyüdün, birileri tarafından taşınma değil, kardeşlerini taşıma yaşındasın. Birileri tarafından beslenme değil, sen diğer kardeşlerini beslemeye çalışmalısın” öğütleri de sonuç vermez.

Bu derecedeki müzmin bir bebeklik hastalığı, aynı anda 5-10 veya onlarca insan kaybıdır. Çünkü bebeklik hastalığına tutulan davetçinin davet çalışması stop ettiğinden onun ilgileneceği insanlar zayi oluyor. Ama bununla da kalmayıp bu hastalığa yakalanan kişiyle ilgilenecek davetçilerinde mesaisi büyük oranda bu hastayı taşımakla geçecektir. Birkaç davetçinin bu hasta tarafından meşgul edildiğini hesap edersek, aynı anda onlarca insan kaybı demektir. Hâlbuki ki o bir hastadan olmasaydı, her birisi ayrı ayrı, davet bekleyen yeni insanlarla ilgileneceklerdi

İşin daha da tehlikeli yanı bu hastalığın tehlikesinin bileşik halde katlanmasıdır. Zira her bir bebeklik hastasının sebep olduğu kayıplar katlanarak çoğalır ve ciddi zayiatlara sebep olur. Ayrıca bu hastalık bulaşıcıdır ve aynı anda onlarca insana sirayet eder. Evet iyilik de bulaşıcı olup çevreye sirayet eder. Ama kötülük kadar çabuk, seri ve geniş oranda değildir. Kötülük aynen bir dağın zirvesinde yuvarlanan kartopu misali büyüyerek devam eder.

Çünkü bebeklik hastalığının bir tehlikesi de genelde bu hastalığa mübtela olan kişilerin, kendilerini temize çıkarmak için dedikodu yapmalarıdır. Bu dedikodular da doğal olarak hastalığın çevreye yayılmasına sebep olur. Bu hastalığa sahip olanlar, bazen kendileri gibi hasta olanları bulup yaptıkları dedikodularla hastalığı müzmin hale dönüştürürler. Bazen kuluçka dönemindeki hastalık virüsünü harekete geçirilerek hastalığın yayılmasını hızlandırırlar. Bazen de sağlıklı insanlara dahi hastalığın virüsünü bulaştırıp gelişmesini sağlarlar. Yani hangi açıdan bakarsak bakalım, bebeklik hastalığı çok yönlü ve çok tehlikeli bir hastalıktır.

Çünkü nefis muhasebesi yaptıkça içindeki fıtri ses çoğunlukla onu rahatsız eder ve vicdan azabı çeker. Bu muhasebede akıl ve nefsin çetin çatışması yaşanır. Aklı onu tövbe edip bu hastalığı terk etmeye çağırırken, nefsi ise aslında ona haksızlık edildiğini aranıp sorulmadığını ve doğrusuyla borçlu değil, alacaklı olduğunu telkin eder. Sonuçta eğer nefis akla galip gelirse, bu hastayı “hem suçlu hem de güçlü” durumuna düşürür.

Bu arada şeytan da boş durmaz. Sinsice, derinden ve çok yoğun bir şekilde nefse destek verir. Çünkü pençelerini geçirdiği avını kaybetme tehlikesi vardır. Hastaya olan telkinlerini daha çok yoğunlaştırmalıdır ki, hastanın doğruyla arası daha da açılsın. Ta ki, geri dönüş ihmali kalmasın. Allah (cc) şöyle buyurur: “Dedi ki: “Rabbim! Beni saptırmana karşılık, yeryüzünde (sapkınlığı) onlara süsleyecek ve hepsini saptıracağım.” (Hicr 15/39)“Bari imtihana uğradıklarında boyun eğip yalvarsalardı! Ama kalpleri katılaştı ve şeytan yapmakta olduklarını onlara süslü gösterdi.” (En'âm 6743)

Bir de bebeklik hastalığını tetikleyen; “tembellik” “rahat düşkünlüğü” “aşırı dünya sevgisi” “neme lazımcılık” “gaflet” ve “ihmalkarlık” gibi bazı hastalıklar da vardır. Bu hastalıkların biri veya birkaçı bir davetçide bebeklik hastalığıyla birleştiği zaman, artık o insanın iflahı zor oluyor. Fiziki bünyede birkaç maddi hastalık birleştiği zaman nasıl ki bağışıklık sistemi bunu kaldıramayıp ölebiliyorsa, manevi hastalıklarda da durum aynıdır. Kişinin mana bünyesinin güçlü olması, belki onun davet ömrünü kısmen uzatabilir. Ama genel olarak birkaç manevi hastalık kişinin mana bünyesinde birleşince, kişi ruhsuz bir cenazeye döner de farkında bile olmaz. Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke... Muhammed Özkılınç