Türkiye ile ABD arasında "Güvenli Bölge" oluşturulması konusunda bir mutabakat zaptı imzalandı. Akçakale'de "Müşterek Harekat Merkezi" kuruldu, Türkiye'nin İHA'ları bölgeyi kontrole başladı, teröristler sınırdan içeriye doğru çekilmeye başladı, giderken yaptıkları sığınakları da imha ediyorlar vb. haberler servis edilmeye başlandı.
*
Doğrusu o gün ABD'nin yeni bir oyalama stratejisiyle sınırımızda yeniden sahne aldığına inandım, bu gün de aynı inancı taşıyorum. Hükumette ABD oyununun tüm detaylarıyla farkında, ancak diplomasiyi sonuna kadar kullanmak istiyor.
*
10 Ağustos'da bu görüşümü şu cümlelerle paylaşmıştım:
"ABD ile yapılan "güvenli bölge" mutabakatına yeteri kadar güven duyamadım. Çünkü her iki tarafın da niyeti başka başka!
*
Şahin de Kuzgun da aynı gökte uçarlar, ama şahinin dünyası başka, kuzgunun dünyası başka...
*
ABD Fırat'ın doğusuna hala silâh ve mühimmat göndermeye devam ederken teröristlere eğitim de veriyor.
*
Ilk hedefleri o bölgeye harekât plânlayan TSK'ni teröristlere mağlup ettirip Türkiye'nin 'sahada üstünlük' kozunu elinden alıp imajını bozmak...
*
Sonra da Turkiye'yi PKK ile masaya oturtup yeni bir sürecin kapısını açmak. 15 Temmuzdan önceki Türkiye olsaydı bunu yapabilirlerdi, ama şimdi ne mümkün?
*
TSK hazırlıklarını harekat için hazırlıklarını tamamladı. Hatta Cumhurbaşkanı 2-3 hafta diye tarih bile verdi, Savunma Bakanı Akar da bu gün güçlü bir harekat sinyali verdi.
*
Türkiye kendi göbeğini kendisi kesmeye kararlı, Rusya ve Suriye Türkiye'nin o bölgeye girmesini görmezden gelecek. Buna mukabil ABD orada beslediği çakallarıyla TSK'ya ağır zayiatlar verdirmek emelinde. Türkiye'yi PKK karşısında nasıl mağlup edebilirizin hesaplarını yapıyorlar...