Nerden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Kelimelerin kifayetsiz ve dirayetsiz kaldığı bir varlığı anlatmak haddime değil ama dilimin döndüğü, kalemimin yettiği kadarıyla siz değerli okurlarıma 'hayat arkadaşı' yani eş, yani yoldaş, yani sırdaş olan varlığı size anlatmaya çalışacağım. Zamanı geldiğinde size bir el uzanır en başta çekimser olursun, birazcıkta utanırsın. Bilmiyorsun çünkü o kişi ile ileride bir hayat paylaşacağını onunla bir ömür süreceğini.
 
Evvela onu tanımak istersin sonra onu gözlerinle süzersin ve daha sonra kalbinin ramak noktasına o insanı koyarsın ve biranda senin merkezin oluverir. Nasıl olduğunun farkına bile varmadan o kişi senin ayrılmaz parçan olur. Sonra onunla hayaller kurarsın. Küçük kutu gibi bir evimiz olsun dersin. Çok lüks ve şata fata gerek kalmadan ufacık bir ev, tenceremiz helalinden kaynasın, haram lokma girmesin dersin mutluluğumuza. O an belkide Dünya'nın en mutlu insanı sen olursun. Çok paran yoktur ama emin ol, çok parası olan insandan daha çok huzurun olur.
 
Çünkü sana sadık olan bir insan var. Güvenini boşa çıkarmayan, seni yarı yolda bırakmayıp aldatmayan bir insan var artık anneden sonra. Nasıl mutlu olmaz ki insan! Seni bu sevince, bu huzara mazhar kılan Rabbin'e ne kadar şükretsen azdır.Sanki cennet'e girmişsin ve cennet'in en güzel hurisi sana nasip olmuş.
 
O zaman kardeşim gel bu huriyi incitme, kırma, dövme ve sövme! Hayat arkadaşın olan bu değerli varlığı önemse! Onu bağrına bas, ona destekçi ol! Yazıma Peygamber efendimizin şu güzel sözü ile son vermek istiyorum. Kadınlar size Allah c.c emanetidir. Bize emanet olarak bırakılan bu varlığa sahip çıkalım! Ve unutma vurup,kırıp dökmek sadece hayvanların işidir. Oysa sen yaratılanlar arasında en şerefli ve basiretli olan varlıksın.