İnsanın bazen buralardan kaçıp gidesi geliyor. Alıp başını yabancı diyarlara gidesi var. Fakat gidemiyor işte bırakamıyor bağlı bulunduğu toprağı. Adile teyze de böyle bir insandı. Anlatacağım hikâyenin başkahramanının adı Adile Teyzedir. Öyle bir hikâyesi var ki sizler de duyunca ve okuyunca çok şaşıracaksınız.

Adile Teyze kenar mahalle semtlerinin birinde kendi halinde yaşamaya çalışan bir teyzemiz. Eşinden kalan derme çatma bir gecekondu da hayatını sürdürmektedir. Evet, şimdi gerçek hayatta yaşanmış hikâyemize başlayalım.

Eskilerin insanlarından olan Adile Teyze'nin eşi bir işçidir. Kendisi de ev hanımıdır. Hiç okula gitmeyen Adile Teyze iki erkek ve iki kız çocuk annesidir. İşte asıl olay şimdi başlıyor. Kocası iş gereği dışarıda iken bir kadın ile tanışır ve Adile Teyze'nin haberi olmadan o kadın ile evlenir ve nikâh kıyar daha sonra o kadın ile hayatına devam eder Adile Teyze ise dört çocuk ile yalnız tek başına hayat ile mücadeleye koyulur. Kocasının ikinci eşinden de beş çocuğu olur.

Adile Teyzenin erkek olarak en büyük çocuğunun adı Osman'dı. Osman babasızlığın vermiş olduğu ağır bir hüzün ile ilkokulu bırakıp iş hayatına atılıp ailesini geçindirmeye başlamıştır. Henüz on üç yaşında olan Osman hayatın omuzlarına vermiş olduğu ağırlıklarında farkında olup gecesini gündüzüne katarak çalışmaya devam etmiştir. Sevdiği kızı kaçırıp evlenen Osman mevsim işçiliği için gittiği yabancı diyarda Ramazan gecesi eşi ile beraber gece çadırlarına dönerken freni patlayıp üzerine gelen kamyondan eşini kurtarmaya çalışırken feci bir şekilde kamyonun altında kalarak can verip ölmüştür. Eşi belli bir müddet Adile Teyze ile oturduktan sonra babasının evine dönmüştür.

Adile Teyzenin en büyük çocuğu kızdı. Adı Şemse olan bu kardeşimiz doğuştan gelen bir hastalığı sebebi ile engelli olarak dünyaya gelmiştir.  Otuz beş yaşına giren Şemse hala şuanda annesi ile yaşamaya devam etmektedir.

Adile Teyzenin üçüncü çocuğu kızdı. Adı Kevser olan bu bacım maddi açıdan ailesinin gücü olmadığı için beşinci sınıfta okulu bırakır ve annesine ev işlerinde yardım etmeye başladı. Kendisi ilkokulda sınıf arkadaşımdı ve kimlikte ki adı Gülay idi. Kevser'in hayatının da pek iç açıcı olmadığı ortaydı. Abisi Osman'ın kaçırdığı kıza karşılık karşı tarafa berdel olarak verildi. Kendisi şuanda berdeli ve yaşça büyük olan kocası ile hayatını sürdürmektedir.

Gelelim hikâyenin en küçük kahramanı olan Erol'a! Erol Adile Teyzenin en küçük oğluydu. O da hiç okula gitmedi. Küçük yaşta çalışmaya başladı. Arkadaş çevresinin ona vermiş olduğu zararlar sonucu kötü işlere bulaştı. Son olarak girişmiş olduğu bir hırsızlık olayında daha önceden de olan sabıkaları nedeni ile on yedi yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şuan hala cezaevinde ve iki yıldır cezasını çekiyor.

Adile Teyzenin yaşadıkları bu travmalar son bulmadı. Geçen yıl kocası, katılmış olduğu bir düğünde kalp krizi geçirerek hayata veda etti. Kocasının verdiği acı daha taze iken geçtiğimiz günlerde kız kardeşi gibi gördüğü teyzesinin kızını kalp krizi sonucu kaybetti. Yaşadığı bu trajedik olaylara rağmen Adile Teyze hala dimdik ayakta. O ve büyük kızı tek başlarına hayatlarını sürdürmektedirler. İşte size böyle bir kadının hikâyesini anlattım. Biz Adile Teyze gibi kadınlara bakarak ibret almalıyız. Çevremizde ki arkadaş ve akrabalarımızın kıymetini bilmeliyiz. Çünkü bu beşeri hayatta tek gerçek olan ölümdür. Ölüm kapıya gelmeden değerini bilelim! Esen kalın.