Yürüyüş kazasız, belasız ve olaysız olarak tamamlandı. Bu neticede, içinden geçtiğimiz şu gergin ortamda hükümetin aldığı tedbirler ve Kılıçdaroğlu'nun son üç günde gösterdiği olumlu tavrın, yapıcı söyleminin önemlik katkısı oldu.
***
Peki, yürüyüş gayesine ulaştı mı? 
Yürüyüşün teması her ne kadar "Adalet" olarak belirlenmiş ise de gayesinin adaleti aramak olduğunu söylemek çok zor! 
Kılıçdaroğlu'nun final konuşmasından da açıkça anlaşılıyor ki, yürüyüşten asıl maksat, OHAL sürecinde gözaltına alınan veya tutuklananların serbest bırakılması ve işten el çektirilen kamu personelinin göreve iadesi gibi 15 Temmuz bir anlamda yok sayan taleplerin hükümete dayatmasıymış.
***
Yürüyüşün bir başka yönü ise siyaset üretmekte gelip sınıra dayanmış, tıkanmış bir muhalefetin o ihtiyacını bir eylemle kamufle etmesi, eksiğini böyle gidermeye çalışmasıdır. Siyaset üretmeyen Kılıçdaroğlu ve ekibi çareyi toplumun dikkatini başka yönlere çekmekte arıyor. 
***
Olayın bundan sonrası CHP'nin iç meselesi olacaktır. Kılıçdaroğlu ve yakın ekibinin bu hareket içinde aldığı ve verdiği kararlar şimdi kendi içlerinde tartışmaya açılacaktır. 
***
HDP/PKK ve FETÖ'çülerle el ele yapılan bu yürüyüşten sonra Atatürkçülüğün ve Ulusalcılığın bir kere daha yorumlanışına ve tanımlanışına tanık olacağız.