Her zaman ABD ve İsrail’i İslam düşman biliriz. Tabi ki bu yanlış değil, kan gölüne dönmüş İslam ülkelerine baktığımızda bu iki şer gücün parmağı olduğunu görüyoruz. Bu konuda İslami hassasiyeti olan Müslümanlar, öfkelerini ve kinlerini, gerek yazıları ile gerek sohbetleri ile ve gerekse de sokaklarda miting yaparak göstermişlerdir. Fakat şunu unutmayalım ki en az bunlar kadar, Müslüman ülkelere ve Müslümanlara düşman Rusya ve İran’ı da görebiliriz.

İran, ABD ve İsrail ile düşmanca tavır sergileyerek, İslam camiasında taraftar ve sempati toplamaya çalışırken, Çeçenya da, Afganistan da, Özbekistan da Tacikistan da vs. İslam ülkelerinde katliam yapan Rusları dost edindi. Aslında İran ne Amerika ile ne de İsrail ile hiçbir zaman arasını bozmadı. Hatta Irak savaşında bile. Eğer ABD ile arası kötü olsa idi Irak’ı nükleer silah bahanesi ile vuran Amerika İran’a niye sessiz kalsın ki?

Devamlı düşman üreten ve tarihi olayları çarpıtarak kendine taraftar kazanmaya çalışan İran, bölgede İsrail’den daha fazla Müslüman kanı döken bir ülke oldu.

İran Suriye de ki muhalifleri terörist ve İsrail ve Amerikan yanlısı lanse ederken, Yemende ki muhaliflere destek olması, iki yüzlülüklerinin en açık göstergesi. İran’ın maskesi en bariz şekilde Suriye de düştü. İran da din yok mezhep var. Din kardeşliği yok mezhep kardeşliği var.Bu gerçek bir sır olmaktan çıktı.Bunların maskelerinin düştüğünü görmemek için ahmak ve aptal olmak gerekir.

Bütün şeytanlar bir araya geldi Esed katiline ve kendi kurdukları DEAŞ ile PKK-PYD teröristlerine açıktan yardım ediyorlar. Bu gün Türkmen ve arap bölgeleri Rusya ve esed güçleri tarafında yoğun bombardımana tutulurken, kürt bölgesine sessiz kalınması da farklı düşünülmesi gereken bir boyut. PYD nin Esed ile nasıl bir kirli pazarlık içinde olduklarını görmemiz açısında kayda değer bir konu. Pyd nin içinde bulunduğu topraklarda Suriye sınırları içerisinde değimi ki o bölgelere sessiz kalınıyor. Kirli ittifak sınırları genişliyor. Bu ittifaka Türkiye de ki işbirlikçileri ni de eklersek küfrün tek milletini en bariz şekilde Suriye de görebiliriz.

 

Tarihi boyunca hep Müslümanlar ile savaşıp, bir gün olsun “kâfir” unsurlarla savaştığını görmedik. Bu gidişle tarih böyle bir vakıa kaydetmeyecek. Yeter artık İran'a ve onun yandaşlarına sesleniyorum Müslüman katletmekten vaz geçin. Gerçek kimliğinizi ve inancınızı açıklayın. Şia mezhebini Nusayri gibi kendi başına bir din haline getirdiğinizi görün. Rusya ve İran’ın Suriye'yi işgali bölgede yeni savaşların ve düşmanlıkların temelini atacağı bir gerçektir. İslam düşmanlarını dost edinenlerin akıbeti malum. Müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmeyin buyuruyor. Bu çağrıyı idrak edersek Müslümanların en büyük problemi olan tefrika illetinden kurtulmamız için yeterli bir uyarı. Bu gün leş kargaları gibi Müslümanların üzerine üşüşenlere bir dur deme vakti geldi de geçiyor bile.