Çınar İnşaat ve Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Çınar, 6 Şubat Depremleri sonrası Gaziantep’te değişen konut tercihlerini, inşaat sektörünün sorunlarını ve gelecek hedeflerini anlattı. Çınar, geleceğe güvenli şehirler bırakmak istediklerini söyledi.
Türkiye’nin en büyük metropollerinden olan Gaziantep’te artan göç ile birlikte konut ihtiyacı da yükseliyor. Kent genelinde faaliyet gösteren Çınar İnşaat ve Mimarlık, kaliteli, güvenli ve depreme dayanıklı konutları ile sektörde söz sahibi firmalar arasında yer alıyor. Referans Gazetesine özel açıklamalarda bulunan Çınar İnşaat ve Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Çınar, Gaziantep’te inşaat sektörünün durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
GAZİANTEP’TE KONUT TALEBİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Çınar, “Gaziantep gerçekten çok farklı bir şehir. 6 Organize Sanayi Bölgesi bulunuyor ve nitelikli göç alıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan yatırım yapmak isteyenlerin adresi haline gelmiş durumda. Tüm bu koşullar Gaziantep’i oldukça şanslı kılıyor. İnşaat sektörü açısından bakıldığında da şehirde yapılacak çok iş var. Yoğun göç, kentte ciddi bir konut ihtiyacını beraberinde getiriyor. Ayrıca, dört üniversitenin olması da önemli bir öğrenci göçü sağlıyor ve bu durum konut talebini artırıyor.”
YAPI GÜVENLİĞİ ÖN PLANA ÇIKTI

Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de konut projelerinde değişim yaşandığını aktaran Çınar, “Bu durum yalnızca Gaziantep’e özgü bir durumda değil. Türkiye genelinde konut anlayışında ciddi bir değişim yaşanıyor. Bu dönüşümün temelinde ise birden fazla etken var. 6 Şubat Depremleri ile birlikte yapı güvenliği ve verimliliği ön plana çıktı. Aynı zamanda konut maliyetlerindeki ciddi artış, yüksek kredi faizleri ve krediye erişimde yaşanan zorluklar da bu değişimi tetikledi.”
GAZİANTEP’TE ANLAYIŞ DEĞİŞTİ
“Toplumda artık büyük ve geniş dairelerden ziyade daha kompakt, fonksiyonel, yani "minimal" yaşam alanlarına yönelim söz konusu” diyen Çınar, “Kalabalık aile yapısının yerini bireysel yaşam tercihlerinin alması da bu eğilimi destekliyor. Bu doğrultuda 2,5+1 ve 3,5+1 gibi hibrit daire modelleri talep görmeye başladı. Metrekareler küçülüyor ama alan kullanımı daha verimli hale getiriliyor. Devlet de bu konuda bazı adımlar attı. 1+0 dairelerin yapımına yeni düzenlemelerle tekrar izin verildi. Bu da küçük metrajlı konut ihtiyacına verilen bir yanıt oldu. Atılan bu adımı da oldukça değerli buluyorum.”
ÖNCELİĞİMİZ SAĞLAM TEMELLERE SAHİP YAPILAR İNŞA ETMEK

6 Şubat Depremlerinin yapı güvenliğinin ne kadar hayati bir konu olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Çınar, “Bu nedenle biz, projelerimizde güvenliği her şeyin önünde tutuyoruz. Çünkü yapılar, yalnızca betonarme yapılardan ibaret değil; insanların hayatlarını, sevdiklerini, huzurlarını içinde barındırdıkları yaşam alanlarıdır. Dolayısıyla kendilerini güvende hissedebilecekleri, sağlam temellere dayanan yapılar inşa etmek bizim önceliğimiz haline geldi. Deprem sonrası dönemde, güvenli konutlara yönelik hem toplumsal talep arttı hem de yasal düzenlemeler sıkılaştı. Bu da sektörde daha bilinçli ve sorumlu bir yapı anlayışını beraberinde getirdi.”
DETAYLI ARAŞTIRMA YAPMALARINI ÖNERİYORUM
Konut almayı düşünen vatandaşlara en önemli tavsiyelerde bulunan Çınar, “Konut alırken, yapının inşa tarihine dikkat etmeleridir. Eski deprem yönetmeliklerine göre inşa edilen yapılar hakkında daha detaylı araştırma yapmalarını öneriyorum. Deprem kaygısı taşıyan bireyler için bu ayrım çok kritik. Yeni yönetmeliklere uygun, mühendislik hizmetlerini tam almış, zemin etütleri doğru yapılmış, denetimi sağlam projelere yönelmeleri çok daha sağlıklı olacaktır.”
ŞEHİRİN GELECEĞİNİ GÜVENCE ALTINA ALMAYI HEDEFLİYORUZ

İnşa edilen yapılarda en çok güvenlik, sürdürülebilirlik ve kullanıcı konforunu önemsediklerini aktaran Çınar, “İnsanların kendilerini güvende hissedeceği, dayanıklı ve depreme dayanıklı yapılar üretmek temel önceliğimizdir. Projelerimizde aynı zamanda estetik, fonksiyonellik ve toplumun ihtiyaçlarına uygun mimari anlayışı bir araya getirerek, hem bireylerin hem de şehirlerin geleceğini güvence altına almayı hedefliyoruz.”
YENİLİKÇİ PROJELER ÜRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Geleceğe yönelik hedeflerini sıralayan Çınar, “Firma olarak geleceğe yönelik büyük hedeflerimiz bulunuyor, ancak piyasa koşulları bu hedeflerin şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor. Kendimizi başarılı bir firma olarak görüyoruz; bugüne kadar ciddi projelere imza attık ve müteahhitlik sektöründe aktif, saygın bir konum elde ettik. Gelecekte de toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek, yenilikçi ve sürdürülebilir konut projeleri üretmeye devam edeceğiz. Hedefimiz; akıllı yapılar, karbon ayak izini azaltan projeler, modern ve hızlı inşaat teknikleri ile toplumsal katılımı gözeten mimari anlayışlar geliştirmek. İnsan ruhuna dokunan, estetik ve güvenli yapılar inşa ederek gelecek nesillere sürdürülebilir şehirler bırakmak istiyoruz. Enerji tasarruflu binalar, yeşil çatı sistemleri, geri dönüştürülebilir malzemeler, temiz su kullanımı ile ısı ve su yalıtımı gibi günümüzün en önemli tasarruf yöntemlerini projelerimizde kullanmayı öncelikli hedef olarak benimsiyoruz.”
MALİYET ARTIŞLARI OLUMSUZ ETKİLEDİ

İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara da değinen Çınar, “Maliyet artışları hala ciddi bir sorun olarak devam ediyor. Satışlar konusunda ise piyasalarda bir durgunluk var. Kamuoyunda satışların arttığı söyleniyor ancak bu durum henüz bizlere yansımadı. Satışların az olması nedeniyle bazı firmalar projelerini beklemeye aldı. İnsanlar finansmana ulaşmakta zorlanıyor; bunun başlıca nedeni ise küresel ekonomik kriz ve yüksek faiz oranlarıdır. Özellikle yüksek faizler sektörü önemli ölçüde etkiliyor. Örneğin, 5 milyon TL’ye alınan bir dairenin aylık kira getirisi ile bankaların aylık faiz oranları karşılaştırıldığında, birçok kişi konut almak yerine parasını bankada tutmayı tercih ediyor. Ayrıca, insanların satın alma gücü de düştü. Önceki yıllarda çalışan çiftler kolaylıkla ev veya araba alabiliyordu; ancak günümüzde çoğu kişi sadece geçinmeye yetebiliyor” diye konuştu.





