Covid-19 salgını döneminde zor günler geçiren ayakkabı sektöründe son zamanlarda üretim ve ihracat rekorları kırılırken, eleman bulamamaktan yakınan sektör temsilcileri, eğitim sisteminin değişmesi ve acilen yeni meslek okulları ile merkezlerinin açılması gerektiğini belirtiyor.

Covid-19 salgını öncesi yaşanan ekonomik dalgalanmalardan en çok etkilenen sektörler arasında yer alan ayakkabı sektörü, normalleşme sürecinin ardından yeniden toparlandı.

Üretim ayağında 18 ayı bulan vadeler 6 aya kadar kısalırken, küresel salgınla birlikte Uzakdoğu tedarik zincirinin kırılması, Rusya, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden talebin artması, Avrupa ülkelerinin yoğun bir şekilde üretim için rotayı Türkiye'ye çevirmesi sektörde rekorları birbiri ardına getirdi.

Geçen yıl salgın nedeniyle ihracatta 2019 paralelinde kapatan ayakkabı sektörü, bu yıl yeni rekorlara imza atmayı hedefliyor. Ancak sektörde yaşanan kalifiye elaman sıkıntısı sektör temsilcilerini kara kara düşündürüyor.

Ayakkabı sektörü iç piyasanın yanı sıra Avrupa başta olmak üzere dış pazarlardan da yoğun bir talep alırken sektör talebe yetişebilmek için kalifiyeli eleman arıyor.

Covid-19 önlemleri kapsamında kısıtlanan düğün ve nikah törenlerinin temmuzdaki normalleşmeyle birlikte yeniden yapılmasıyla yazı hareketli geçiren ayakkabı sektörü, eylülde başlayan eğitim sezonu ile tekrar eski hareketli günlerini yaşamaya başladı.

İki yıllık salgın sürecinde daha çok evde olunması nedeniyle ertelenen ihtiyaçlar da devreye girince iç pazarda talep patlamasıyla karşılaşan ayakkabı sektörü, ihracatta da rekorlar kırıyor. Zirvesini yaşayan sektör, talepleri karşılayabilmek için işe alacak acil elamanlar arıyor.

Hem iç hem de dış pazarda talep patlaması yaşayan sektör, işçilik sorunuyla uğraşıyor. Yıl sonunda ayakkabı ihracatında rekor kırmayı hedeflediklerini belirten sektör temsilcileri, üretim artışı için yeni elemanlara ihtiyaç duyulduğunu, bu konuda yeni meslek liselerinin ve üniversitelerde de ayakkabı mühendisliği bölümlerinin açılması çağrısında bulundu.

Gaziantep Ayakkabıcılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Emin İnce, İLKHA muhabirine, yaklaşık 100 bin kişinin çalıştığı sektörde eleman bulamama sıkıntısı yaşadıklarını belirtti.

Yeni eleman yetiştirme konusunda sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken İnce, özellikle kalifiyeli eleman konusunda sıkıntını çektiklerini ifade etti.

Ayakkabıların insan gücü ile üretildiğini belirten İnce, ayakkabı sektörünün emeği yoğun olan sektör olduğunu bildirdi.

'Salgın sürecinde elemanlarımız farklı sektörlere gitti'

Ayakkabı sektörünün salgın sürecinden sonra normalleşmeyle birlikte yoğun bir siparişle karşı karşıya kaldığını belirten İnce, '1,5 yıldır kapalı kalmış bir sektör var. Ayakkabı sektörü olarak Türkiye'de yaklaşık yüzde 40'lık bir küçülmeyle karşı karşıya kalmıştık. Ama okulların açılması, sezonun gelmesi büyük bir patlamaya sebep oldu. Yurtdışından da beklentimizin üzerinde gelen siparişler ayakkabı sektöründe eleman ihtiyacını çok büyük bir şekilde ortaya çıkardı. O bir buçuk yıllık süre içerisinde elemanlarımızı tutamadığımız, onlara iyi bakamadığımız için birçoğunun başka sektörlere, farklı iş alanlarına yönelmesi söz konusu oldu, onları kaybettik. Tekrar normalleşmeyle başlayan yoğun talep karşısında elemanlarımızı mesleğimize çağırmamıza rağmen onları geri döndüremedik.' dedi.

'Pandemiden dolayı yaşadığımız yüzde 40'lık küçülmeyi ihracat fazlasıyla aşacağız'

Meslek liselerinin mesleki eğitim merkezine dönmesinin eleman sıkıntısını ileriki süreçte çözeceğini ifade eden İnce, 'Ama şu anda yaşanan konteyner krizi, navlun fiyatlarının yükselmesi, pandemiden dolayı Çin'deki üreticilerin kısıtlı çalışması, Avrupa ve Amerika'daki zincirlerin Türkiye pazarına yönelmelerine ve sipariş vermelerine sebep oldu. Bu durum şu an Türkiye'deki ayakkabı sektörünün cumhuriyet tarihinin rekoruna götürecek gibi bir hal aldı. Böyle giderse biz pandemiden dolayı yaşadığımız yüzde 40'lık küçülmeyi ihracat fazlası veren, bir buçuk milyar dolar gibi bir rakamı yılsonunda tutturabileceğimizi ümit ediyorum.' ifadelerini kullandı.

İnce, yılsonundaki ihracat hedeflerinin yakalanması için sektör temsilcilerinin acilen kurumsallaşması, makineleşmesi, daha yeşilci ve çevre dostu ürünler üretmek zorunda olduğunu belirtti.

'Mesleki eğitim önemlidir'

4+4+4 eğitim sisteminin çırak yetişmesini engellediğini ifade eden İnce, 'İnsanlar çocuklarının esnaf, bir sanat ve bir altın bilezik meslek sahibi olmalarını düşünmüyorlardı. Herkes 'çocuğum memur olsun ve bir işletmede beyaz yakalı olarak çalışsın' istiyor. Fakat büyüyen ekonomi üretim sektöründeki çarkların hızlı dönüşü nitelikli işgücüne ihtiyacı artırdı. STK'ların devletimizle yapmış oldukları görüşmeler neticesinde cumhurbaşkanımız açıklamada bulundu, meslek liseleri tüm şehirlerde mesleki eğitim merkezlerine dönüştü. Buraya kayıt yaptıran gençlerimiz ortaokulu bitirmiş gençlerimiz olacak. Gençlerimiz haftada bir gün mesleki eğitim merkezine gelecek, 4 günde çalıştığı işletmede mesleği ustasından yani ehlinden öğrenecek. 11'inci sınıfta kalfalık, 12'inci Sınıfta ustalık belgesi aldıktan sonra meslek lisesi diploması ve girişimcilik belgesi olacak. İsterse KOSGEB üzerinden hibe kredisi alıp kendi işyerini açabilecek. Devlet bu gencimizin sağlık sigortasını yapacak. İşletmeye de 600 ile 1000 lira tutarında da bir teşvik primi verecek. Bu da ümit ediyorum ki sektörde istenilen iş gücünün, geleceğin markalarının yetişmesine bir vesile olacaktır.' şeklinde konuştu.

'Geleceğin iş gücünü yetiştirmek zorundayız'

Türkiye'de 485 tane iş dalının olduğunu belirten İnce, 'Bu iş dalları yaşamak zorunda. Gaziantep'te Organize Sanayi Bölgesi'ndeki firma sayılarından Küçük Sanayi Sitesi'ndeki firmalara kadar küçüklü ve büyüklü 110 bin tane işletme var. Bu firmaların yaşaması, üretmesi, çalışması, bu firmalara geleceğin gençlerini, geleceğin markalarını ve geleceğin iş gücünü yetiştirmek zorundayız. Bugün altın bilezik meslekler gençlerin elinde olması gereken en önemli unsurlardan birisidir. Ne yazık ki üniversiteyi bitiren gençlerimizin çoğu şu an istediği işi bulamamaktadır. Çünkü bizim sektörde eleman ihtiyacı var ama kalifiyeli eleman ihtiyacı var. Nitelikli işgücüne ihtiyacımız var. Aranılan elemana ihtiyacımız var. Ayakkabıcılığın birçok branşı var. Her biri ayrı bir sanat dalıdır ve bunun içinde bu gençlerimizin bu tür mesleklerde küçük yaşta işe girip başlaması gerekiyor. Öğrenci ortaokulu bitirdikten sonra bize geldiği zaman biz onu en iyi şekilde yetiştireceğiz ve şu an bizim sektörde maaşlar yaklaşık aylık 6 bin liradan başlıyor. Bu rakam 10-15 bin lira kadar çıkmaktadır. O yüzden gençlerimizin mesleğe yönelmesinde fayda var.' diye konuştu.

'Son 20 yılın ihracat ve üretim rekorlarını kırmaktayız'

Ayakkabı sektörü olarak yoğun siparişten dolayı eleman sıkıntısını en üst seviyede yaşadıklarını ifade eden İnce, şunları söyledi:

'Gaziantep olarak son 20 yılın ihracat ve üretim rekorlarını kırmaktayız. Şu an elemana ihtiyacımız çok fazla ve bu sorunu çözmek için de kısa süreli bir çözüm bulma şansımız yoktur. Çünkü bu uzun vadeli bir çözümdür. Şu an elimizdeki tek umudumuz eski elemanların sektöre kazandırılmasıdır ve gençleri bu elemanlarımızla birlikte entegrasyonunu sağlayarak hızlı bir şekilde meslek öğrenmelerini, pratik kazanmalarını, kendilerini geliştirmelerini istiyoruz. Onların adaptasyonunu da geliştirerek ayakkabı sektöründe aranılan işgücüne sahip olmalarını istemekteyiz. Bugün Gaziantep'te ayakkabı sektörü terlik ve halı gibi 3 ana sektörden bir tanesidir. Şu anda ayakkabı, terlik ve yan sanayi sektörümüzde Gaziantep'te 80 bin civarında kişi istihdam edilmektedir. Ayrıca Ahi Evran Mesleki Lisesi ve Gaziantep üniversitesi Naci Topçuoğlu Meslek Yüksekokulu Ayakkabı ve Tasarım Bölümü ile birlikte gençlerimizi bu aileye katmaya çalışıyoruz.'

Gaziantep'in ayakkabı ihracatı ve üretiminde Türkiye ikincisi olduğunu bildiren İnce, Türkiye'nin de ayakkabıda dünyanın 6'ncı büyük, Avrupa'nın ise en büyük üretim merkezi konumunda yer aldığını ifade etti.

'Kalifiyeli eleman yok'

Ayakkabı işletmecisi Mehmet Kaplan da, 'Şu an ciddi bir eleman sıkıntısı çekiyoruz. Kalifiyeli eleman yok. Herkes kolay para kazanmak istiyor. Şu an herkes okula gitmiş ama herkes aynı anda mühendis olamaz. Çünkü ayakkabıcı ve inşaatçı da lazım. Yoksa şu an iş var ama çalışacak eleman bulamıyoruz. Ücretlerde gayet iyi ama insanlar nedense tembelliğe alıştı. Fakat gerçekten ciddi sıkıntılar var. yani talep var eleman sıkıntısından dolayı talepleri karşılayamıyoruz. Devletin bu konuya artık bir çözüm bulması gerekiyor. Bu durum böyle devam ederse esnafta Türkiye ekonomisi de zarar görecek.' diye konuştu.

'Alt yapıdan eleman yetiştirmediği için büyük bir sıkıntıya girdik'

Eğitim sisteminin 4+4+4 olmasıyla birlikte birçok sektörün eleman sıkıntısı yaşadığına dikkat çeken Mehmet Parlak ise 12 yıllık zorunlu eğitimin kalifiyeli eleman sıkıntısına neden olduğunu belirterek şöyle konuştu:

'Devlet ilköğretimi 12 yıl yaptı, bu sıkıntıdan dolayı liseyi bitiren öğrenci 12 yıldan sonra ne yapacak? Öğrenci bir yere de gelemiyor. Sektör alt yapıdan eleman yetiştirmediği için büyük bir sıkıntıya girdi. Herkes çocuklarını okutmaya gönderiyor. Çocuğunun doktor, öğretmen ve diğer alanlarda memur olmasını istiyor. Bu sefer okuyanların hepsi bir araya geldiği için sıkışma oluyor. Örneğin öğretmenliği kazanmış bir öğrenci 10 yıldır atamayı bekliyor. Bu sefer sektörler bitiyor. Makineleşme olduktan sonra da bu sıkıntılar meydana geldi. Eskiden bir firma günlük 5 ayakkabı yapardı ve kalfalarda para kazanırdı. Fakat şimdi makineleşme ile birlikte haftada 5 bin çift ayakkabı üretiliyor. Bu sefer değer ve kalite düşüyor. İnsanlar geçimini sağlayamıyor. Ben 5 yaşında bu mesleğe başladım. İmalatımız vardı. Yani çekirdekten yetişmeyim. Şu anda 34 yaşındayım. Bu tür meslekler küçük yaşta öğrenilir.'