Ülkedeki fiyat artışlarının yem girdi maliyetlerinin hepsini etkilediğini belirten Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı üreticilerin hayvancılığı terk ettiğini belirtti. Girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı hayvan üreticilerinin zor bir süreçten geçtiğini belirten Türkman, dolar ve enflasyondaki artışın hayvan üreticisini de çok etkilediğini belirtti. Türkman, 'Dolar üreticiyi direk etkilemiyor gibi görünüyor ama yem fiyatlarından tutun yakıt fiyatlarına kadar tüm fiyatları etkiliyor. Dolaysıyla dolar ve enflasyondaki artış hayvan üreticinin de belini büküyor' dedi.

DOLARDAKİ ARTIŞ HAYVAN ÜRETİCİSİ ZORA SOKTU

Yem fiyatlarına gelen fahiş zamların yanı sıra son dönemde dolar fiyatında yaşanan artış hayvancılık girdi maliyetlerini daha da artırdı. Ülkedeki fiyat artışları, hayvan üreticisini daha da zora sokarken hayvan üreticisi, girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı hayvancılığı terk ediyor.

ÜLKEDEKİ FİYAT ARTIŞLARI GİRDİ MALİYETLERİNİN HEPSİNİ ETKİLİYOR

Ülkedeki fiyat artışlarının yem girdi maliyetlerinin hepsini etkilediğini belirten Gaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, 'Ülkedeki fiyat artışları üreticinin yem maliyetlerinin hepsine etki ediyor. 2020 yılı hasat döneminde bir torba yem 85-90 liraydı. Bugün geldiğimiz noktada bir çuval yem 180 liraya çıktı. Yani yem fiyatları yüzde 100 arttı. Hasat zamanı 1.40 kuruş olan mercimek samanı şuan 2.5 liraya yükseldi. Hasat zamanı 40 kuruş olan beyaz saman şuan 1 liraya yükseldi. Arpa şuanda serbest piyasada 3.3 lira. Yonca 1.7 lira. Yani yem fiyatların hepsi çok arttı ama et ve süt fiyatları yerinde sayıyor. Yem fiyatlarının artmasından dolayı özellikle küçükbaş hayvan fiyatları düştü. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi son bir yıldır ülkemizdeki ve dünyadaki global iklim krizinden dolayı yaylada ot olmayınca üreticiler de hayvanların yem ihtiyacını parayla alıp karşılamak zorunda. Yem fiyatları da aşırı şekilde arttığından dolayı vatandaş yem alamayacak duruma geliyor ve insanlar yatırım yapmak istemiyor. Dolaysıyla hayvana talep olmuyor. Hayvana talep olmayınca hayvan fiyatları da aşağıya düşüyor. Et ve süt fiyatları üreticiyi şuan tatmin etmiyor. Kurban bayramında 32 liradan satılan erkek toklu fiyatı halen 30-32 TL. Oysa o günden bugüne yem fiyatları yüzde 50'nin üzerinde arttı. Dolaysıyla bu şartlarda hayvan üreticisi gerçekten çok zor durumda' dedi.

GİRDİ MALİYETLERİNDEN DOLAYI ÜRETİCİLER ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR

Girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı hayvan üreticilerinin zor bir süreçten geçtiğini belirten Türkman, 'Hayvan üreticilerimizin yanında olmaya çalışıyoruz ama bu yem fiyatlarıyla ve ürünlerin değerinde satılmamasıyla gerçekten tarımsal ve hayvancılık çok zor bir süreçten geçiyor. Biz tarımsal ve hayvansal üretimi kaybedersek yani tarlaları ekmezsek, ahırları doldurmazsak önümüzdeki süreçte bizi çok daha zor günler bekleyecek. Her sektörde üretmeye ihtiyacımız var ama her sektörden önce tarım ve hayvancılıkta üretime ihtiyacımız var. İnsanlar karnını doyuramazsa doktor doktorluğunu yapamaz, terzi terziliğini yapamaz, öğretmen öğretmenliği yapamaz. O yüzden önce insanların karnını doyurması lazım bunun için de tarlada ve ahırdaki üretimin kesintisiz devam ettirilmesi sağlanması lazım' dedi.

ÜRETİCİLER TMO ARACILIĞIYLA DAHA UCUZA ARPA ALIYOR

Birlik üyelerinin TMO aracılığıyla daha ucuza arpa aldığını belirten Türkman, 'TMO arpa konusunda üreticiye yardımcı olmaya çalışıyor. TMO kasım ayı için 2.07 liradan arpa tahsisi yapıyor. Biz de KDV dahil 2.15 liradan merkezde teslim ediyoruz. Dolaysıyla piyasada 3.3 lira olan arpayı üyelerimiz TMO aracılığıyla daha ucuza arpa alıyor. TMO müdahale etmemiş olsaydı şuanda arpa fiyatları 4-5 lirayı geçmişti. Bu şartlarda üretim yapmak gerçekten çok zor. Biz de birlik olarak arpa müracaatlarını alıyoruz. Yem fiyatların aşırı artmasından dolayı Ekim ayında bize 410 üyemiz arpa için müracaat ederken Kasım ayı için bu sayı 834'e çıktı ve 4 bin 600 ton olan arpa talebi de Kasım ayında 8 bin 224 tona çıktı. Yani hem başvuru sayısı hem de talep edilen arpa yüzde 100 arttı' dedi.

DOLAR VE ENFLASYONDAKİ ARTIŞ BELİMİZİ BÜKÜYOR

Dolar ve enflasyondaki artışın hayvan üreticisini de etkilediğini belirten Türkman, 'Dolar 11 liraya çıktı. Dolar üreticiyi direk etkilemiyor gibi görünüyor ama yem fiyatlarından tutun yakıt fiyatlarına kadar tüm fiyatları etkiliyor. Yani dolardaki artış tüm girdi maliyetlerinin fiyatlarını arttırmış oluyor. Haliyle dolar ve enflasyondaki artış bizim de belimizi büküyor' dedi.

GİRDİ MALİYETLERİNİN YÜKSELMESİNDEN DOLAYI HAYVANCILIĞI BIRAKIYORLAR

Hayvan üreticilerinin girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı hayvancılığı terk ettiğini belirten Türkman, 'Üretim azalıyor. 3 sene önce insanlar daha çok hayvancılık yapmak isterken şuanda hayvancılık yapmak isteyen yok. Hayvanlara talep yok. Talep olsaydı hayvan fiyatları düşmezdi. İnsanlar yem fiyatlarından dolayı hayvanlarını satmaya çalışıyor ama alan yok. .yani satan çok ama alan yok. Dolaysıyla insanlar imkan buldukça hayvancılık sektöründen çıkmaya çalışıyor' dedi.

GÜBRE, MAZOT VE ELEKTRİK FİYATLARININ DÜŞÜRÜLMESİ GEREKİYOR

Hayvancılık sorunlarının çözümü için tarladaki üretimin arttırılması gerektiğini belirten Türkman, 'Hayvancılık sorunlarının çözümü için kısa ve uzun vadeli planlar gerekiyor. Bunun için öncelikle tarladaki üretimin artması lazım. Tarladaki üretimin artması için gübre, mazot, elektrik fiyatlarının düşmesi lazım çünkü tarladaki üretim arttığı zaman tarlada buğdaydan kalan sap bize kaba yem olarak geri dönüyor. Dolaysıyla tarladaki üretim arttığı müddetçe hem ülkenin gıdası karşılanmış olacak hem de hayvansal üretim için kaba yem ihtiyacı karşılanmış olacak. Dolaysıyla ahırların dolmasına da bir katkı sağlanmış olacak ve yem maliyetleri de aşağıya çekilmiş olacak. O yüzden özellikle gübre, mazot ve elektrik fiyatlarının düşürülmesi gerekiyor. Ara müdahaleler önemli ama bizim tarım ve hayvancılık için 1 yıllık, 10 yıllık, 50 yıllık doğru planlamalar yapmamız lazım' dedi.

BAHRİ UÇAR