<p>TRT Okul’un Rektörler Konuşuyor Programı’na konuk olan Coşkun, tüm üniversitelerin yönetim kadrolarının doğal olarak kendi üniversitelerinin en iyi üniversite olduğu görüşünü dile getirdiğini kaydederken, “Kimse ‘Benim yoğurdum ekşi’ demiyor. Aman ben söyleyeyim. Benim yoğurdum biraz ekşimsi. Çünkü bizim yoğurdumuz doğal ev yoğurdu. Biz, öğrenci olarak ve hayatın içinde öğrenmeyi hedef alan, huzur ve mutluluk içerisinde ama sosyal donanımı da öğrenimi sırasında tamamlayacak nitelikli gençler yetiştirmenin iklimini yaratan bir üniversiteyiz “ dedi. Yönetiminde olduğu Gaziantep Üniversitesi’nde akademik kadroya ‘Ben rektör falan değilim. Ben bir Ceo ekibiyim’ görüşünü sıkça dillendirdiğini vurgulayan Rektör Coşkun, ‘Öğrenciler açısından ise bir arkadaş, bir büyüğüm. Böyle algılıyorum. Mesela öğrenci bazen gece yarısı tweet atar. Cevap veririm. ‘Fakesiniz’ derler. ‘Fake değilim’ derim. Biz öğrencilerimizle bu kadar ilgilenmeye çalışıyoruz. İlgilendiğimizi kendilerine hissettirmeye çalışıyoruz. Bu güven çok önemli” diye konuştu.</p><p>Gaziantep’in huzurlu bir kent olduğunu, mühendislikte her seviyede öğrencisi olan, Tıp’ta Türkçe- İngilizce fevkalade iyi bir eğitim veren GAÜN’ün sosyal bilimlerde de çok iyi fakülteleri bulunduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, konuşmasının devamında şöyle dedi: “Bu yıl Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ne öğrenci alıyoruz. Plotaj eğitiminin yanı sıra, uçak bakım mühendisliği eğitimi verilecek bu fakültede. Havaalanı’nda hangarımızı kiraladık. İki uçak siparişi verdik. Hedefimiz, 9 sene sonra oradan en azından küçük segmentte bir uçak imalatının nasıl olacağının projeleri başlamış olan Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ne sahip bir üniversite olmak” diye konuştu.</p><p>Gaziantep Üniversitesi’nin intörn mühendislik, toplumsal duyarlılık dersleri gibi uygulamalarıyla Türkiye’deki diğer üniversitelere örnek olduğunun altını çizen Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Üniversite sanayi işbirliği ile gerçek projeler ortaya çıkardık. Biz, sanayiyle kol kola girdik. Mühendislikte intörlük bizim icat ettiğimiz bir şey. Bu sayede intörn mühendislerimizin yüzde 80’i iş buldu. Bu, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Bu uygulamaları İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde de başlattık. Diğerlerine de yaygınlaştıracağız” dedi. Gaziantep Üniversitesi’nin hangi açıdan bakılırsa bakılsın Türkiye’nin ilk 10 sırasında olduğunu dile getiren Rektör Coşkun, “Öğretim üyesi başına yayın açısından ilk 5 - 7’deyiz. Biz fikre önem veriyoruz. ‘Fikri olan beri gelsin’ diyoruz. İnovasyon mu: Evet. Yenilik mi: Evet. Teknoloji Transfer Ofisimiz var. TÜBİTAK’tan destek alan 10 üniversiteden birisiyiz” diye konuştu.</p><p>Konuşmasının devamında üniversitelerin bilgiyi üretip, toplumla paylaşan kurumlar olması gerektiği vurgusu yapan Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Çünkü bilgiyi üretip toplumla paylaşmadıkça, ışıyan referans olan bir üniversite olmadıkça sadece lise, yüksek lise olursunuz ve ülkenin gelişimine katkıda bulunamazsınız. Biz farklıyız. Biz gelişmiş ve gelişen bir üniversiteyiz. Orada mütevazı değiliz. Sosyal bilimlerde gelişiyoruz. Biz üniversite olarak öğrencilerimizle birlikte toplumun kılcallarına iniyoruz. Toplumsal Duyarlılık Projeleri dersleri ile. Bunu Türkiye’de uygulayan ilk devlet üniversiteyiz. 300 proje ile sahaya iniyoruz. Sosyal etkinlik mi diyorsunuz? Yılda 500 tane.”</p><p>Gaziantep Üniversitesi’nin tüm fakülte ve yüksekokulların birinci sınıflarında öğrencilere zorunlu olarak ‘Etik’ dersi okutulmaya başlandığını, bunun amacının ise etik değerlere bağlı insanların yetişmesini sağlamak olduğunu ifade eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, programın sonunda da şunları söyledi, “Bu derslerde öğrenciler e ‘Yalan söylemeyin’ diyoruz. Çünkü üniversiteler öğrencilerimizin kendilerine bir şeyler kattıkları son durak. Amacımız onları iyi birer doktor, mühendis, işletmeci olmalarının yanı sıra, dürüst, etik değerlere bağlı birer insan olmalarına da katkıda bulunmak. Üniversitemiz, büyük avantajlara sahip bir üniversite. En büyük avantajlarımızdan birisi şehir içinde, önünden raylı sistemin geçtiği, yemyeşil bir kampüsümüzün olması. Fiziki açıdan hiçbir eksiğimiz yok. Türkiye’deki en büyük 3-5 kongre merkezinden birisine sahibiz. Kampüs içinde 4 bin 500 kapasiteli yurdumuz var. Yaklaşık 4 bin kapasiteli bir yurt daha yapılacak. Büyükşehir Belediyesi ile Kredi Yurtlar Kurumu ile çalışmalar yaptık ve kiralama yoluyla 4 bin öğrencimizin barınmasını sağlayacak kiralamaları gerçekleştirdik. Türkiye’de ilk defa kampüste bisikletli yaşam başlattık. 800 kadar bisikletimiz var. Uluslararasılaşma sürecimiz giderek hızlanıyor. Bu açıdan üniversiteler arasında en aktif üniversiteyiz. Başarılı öğrencilerimizi ödül olarak yurt dışına gönderiyoruz.” İHA</p>