İşvereni tarafından bir süredir kısa çalışma ödeneği kapsamında ücretsiz izinde olan tercüman M.A, diğer işçilerin işe çağrıldığını ancak kedisinin çağrılmaması ve ücretsiz izne devam ettirildiğini öğrenmesi üzerine işten ayrıldı.

Kazanılmış haklarını alamayan M.A, avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurdu.

Gaziantep 4. İş Mahkemesinde süren dava sürecinin ardından karar çıktı.

İşçiye yaklaşık 15 bin lira tazminat ödenmesine hükmedilen kararın gerekçesinde, şu bilgiler yer aldı:

"Davalı tanığı da tercüman ihtiyacı olmadığından davacının ücretsiz izne gönderildiğini doğrulamıştır. Her ne kadar Kovid-19 salgını sebebiyle pandemi ilan edilmesinden kaynaklı yasa gereği kısa çalışma ödeneği uygulaması getirilmiş ise de iş bu uygulamanın gayesi işçilerin ve işverenin haklarını korumak olup, işveren yasanın getirdiği koşullara uygun olarak tüm işçilerine eşit davranmakla mükelleftir. Yalnızca bir kısım işçinin bu kapsamda izne gönderilip kısa çalışma ödeneğinin uygulanması, diğer işçilerin ise işe başlatılması gerek uygulamanın getiriliş amacına gerekse eşitliğe aykırıdır. Bu yönüyle de davanın feshi haklı nedene dayanmaktadır."

İşçinin işi bırakmasının haklı nedene dayandığı vurgulanan kararda, "Açıklanan tüm sebepler, davalının bildirdiği fesih sebebiyle bağlı oluşu ve davacının haklı olarak iş akdine son verildiğine dair mahkememiz kanaatinin hep birlikte ele alınması karşısında kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekmiştir." ifadesi kullanıldı.

İşçinin avukatı Abdulkadir Akıllar, AA muhabirine, salgının ekonomiyi ciddi etkilediğini, devletin de salgının etkilerini en aza indirebilmek amacıyla öncelikle işçileri korumayı amaçlayarak, bir takım kararlar aldığını söyledi.

Ancak müvekkiline uygulanan bu uygulamanın adaletsiz olduğunu ve hukuk mücadelesi başlattıklarını belirten Akıllar, "Mahkeme işçiler arasında eşitsizlik yapılamayacağını, kanunun tanıdığı yetkileri kötüye kullanamayacağını, uygulamanın bir ayrımcılığa dönüşemeyeceğini özellikle vurguladı." dedi.

İşçinin diğer avukatı Ömer Yüzgeç de salgın sürecinde işçiye eşitsiz davranan işverene mahkemenin "dur" dediğini dile getirerek, kararın umut verici olduğunu kaydetti.