Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre; 1 Ocak’tan bugüne 269 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 152 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolaysıyla Referans’a konuşan kadınlar, kadına yönelik şiddeti anlattı. Son dönemde kadına yönelik sosyal, siyasal ve psikolojik şiddetin derinleştiğine dikkat çeken kadınlar, kadınlara yönelik şiddetin temelinde eğitimsizlik olduğunu belirtti. Son yıllarda çekilen dizilerin kadına şiddetin meşrulaştırıldığına dikkat çeken Tuğba H., “Kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için köklü değişikliklere ihtiyacımız var” dedi. Toplumda kadınların ikinci plana atıldığına dikkat çeken Emine B. İse, kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması için toplum olarak herkesin elini taşın atına koyması gerektiğini vurguladı.

2020 yılında 269 kadın öldürüldü, 152 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre; 1 Ocak’tan bugüne 269 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 152 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun tuttuğu kadın cinayetleri istatistiği, kadın cinayetlerindeki iç karartan tablonun değişmediğini gözler önüne serdi. Ocaktan bugüne 269 kadın erkekler tarafından katledilirken, 152 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Geçen yıl ile rakamlar karşılaştırıldığında cinayetler de bir düşüş yaşandığı görülse de bu yıl da aile içi şiddetin arttığı ve önceki yıllara göre şüpheli ölümlerin sayısında artış olduğu dikkati çekti.

Şiddetin temelinde eğitimsizlik var

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolaysıyla Referans’a konuşan kadınlar, kadına yönelik şiddeti anlattı. Son dönemde kadına yönelik sosyal, siyasal ve psikolojik şiddetin derinleştiğine dikkat çeken kadınlar, kadınlara yönelik şiddetin temelinde eğitimsizlik olduğunu belirtti.

Şiddetin asıl suçlusu toplumdur

Toplumda kadınların ikinci plana atıldığına dikkat çeken Emine B., “Kadına yönelik şiddete toplum sebep oluyor. Kadına yönelik şiddetin asıl suçlusu toplumdur. Basmakalıp düşünceler doğrultusunda hareket eden toplumun bir kısmı, kadınları her zaman ikinci planda tutuyor ve bu sebeple kadın güçsüz savunmaya muhtaç gösteriliyor” dedi.

Artık kadına şiddet medyaya taşınıyor

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün önemine vurgu yapan Emine B., “Kadına yönelik şiddetin duyulmasında, kadının sesi olmasında bir miktar yarar sağladığı söylenebilir. Bu tür yapılmaya başlanmadan önce kadına yönelik şiddet bu kadar gündem değildi fakat bu tür etkinlikler sayesinde artık her şiddet medyaya taşınıyor” dedi.

Toplum olarak herkesin elini taşın atına koyması gerekiyor

Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması için toplum olarak herkesin elini taşın atına koyması gerektiğini vurgulayan Emine B., “Medyanın bu konuda işi büyük onlar kadınların sesi olarak kadına şiddet haberlerini en doğru şekilde yapacaklar ki toplum duysun ve fikir sahibi olsun. Toplumun oluşturduğu tabuyu yıkmak için gerekli. O yüzden biz toplum olarak başta çocuklarımızı doğru eğitmeliyiz erkek çocuklarına bir üstünlük vaat etmemeliyiz ve en önemlisi korkmamalıyız biz ya da başkası kim şiddete maruz kalıyorsa haklarımızı aramalıyız.  Bu konuda iyi şeyler olsun istiyorsak toplum olarak toplumu değiştirmek istiyorsak el ele vermeliyiz” dedi.

Madde bağımlılığı şiddeti artırıyor 

Madde bağımlığın kadına şiddeti artırdığına dikkat çeken Tuğba H. İse, “Özellikle fiziksel ve psikolojik şiddette erkeğin gücünü bu şekilde kanıtlamaya çalıştığını ve bunun da toplumda mazur görüldüğünü düşünüyorum. Alkol ve madde bağımlılığı da bu durumu tetikleyen sebepler arasında” dedi.

Diziler kadına şiddeti meşrulaştırıyor

Özellikle son zamanlarda çekilen dizilerin kadına şiddetin meşrulaştırıldığına da dikkat çeken Tuğba H. “Yanlış ilişkiler kurmak, kadına şiddet vesaire bazı projelerde farkındalık amacıyla yapılmaya çalışılsa da olaylar bir şekilde meşrulaştırılıyor” dedi.

Köklü değişikliklere ihtiyacımız var

Kadına şiddete caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğini belirten Tuğba H. “Maalesef bazı şeyler için çok geç kaldık. Kültür olarak da kadınların el üstünde değil ikinci planda bırakıldığı bir zihniyetle yaşıyoruz yüzyıllardır. Kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmak için köklü değişikliklere ihtiyacımız var” dedi.

KADES uygulamanın bilinirliğini artırmak için çalışmalar yürütülebilir

Türkiye’de son zamanlarda artışa geçen kadına şiddet ve kadın cinayetleri sebebiyle kullanıma sunulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi (KADES) hakkında da konuşan Emine B. “Maalesef birçok kadının bu uygulamadan haberi yok. Bu uygulamanın bilinirliğini artırmak için çalışmalar yürütülebilir. Her insanın bu anlamda bilinçlenmesi gerekiyor” diye konuştu.