Suriye Deyrizzor’dan Türkiye’ye gelmeye çalışan Abdurrezak El-Hüseyni’in başından geçenler tam bir skandal. İddiaya göre, El-Hüseyin’i önce sınırda tellerden geçmeye çalışırken Türk askerleri tarafından ölesiye dövülüp orada bırakıldı. Askerler üzerindeki paraları ve eşyaları aldı. Daha sonra getirildiği hastanede Tanı olarak “Motorlu taşıtla kaza yapma” diye kayıtlara geçti.

Abdurrezak El-Hüseyni, Suriye Deyrizor’a bağlı Meyyedin’de ilim sahibi bir ailenin içinde kendi ahallesinde imamhatiplik görevi yapan bir kişi. Suriye savaşının başlamasıyla her yerde olduğu gibi Meyyedin’de de ölümler ve tehditler başlamış. Alenin ilim ve irfan sahibi olması münasebetiyle hem rejim tarafından hem de IŞİD tarafından defalarca tehdit’e maruz kalmış. Aile sonunda dayanamayıp Türkiye’nin yolunu tutmuş.

Aile’nin son fertlerinden ilan Abdurrezak El-Hüseyni ve 12 yaşında iki yeğeni olan İbrahim ve Muhammed’le sabah saat 6’da Türkiye’nin yolunu tutmuş. Akşam Öncüpınar sınır kapısına gelen Abdurrezak ve iki yeğeni kapının kapalı olmasından dolayı çaresiz bir şekilde sağa sola koşuşturmaya başlamış. Suriye Sınırı tarafından bulunanlar “Bu akşam burada bu iki çocukla kalacak yerin yok. Sen en iyisi çocuklarla beraber tellerden Türkiye’ye geç sana bir şey demezler demiş.

Abdurrezak El-Hüseyni bundan sonrasını şöyle anlatıyor: “Ben ve iki yeğenim tellerden geçmeye çalıştık. Tam o sırada silah sesleri geldi. İki yeğenim geride kaldı bende telleri geçtim. Geriye dönüp baktığımda jandarmalar geldi. Beni çağırdılar bende geri döndüm ancak Türkçe bilmediğim için durumumu anlatamadım. Jandarmalardan birisi önce yeğenlerimden birini dövmeye kalktı. Daha sonra da eline bir taş alarak önce bağırmaya başladı. Daha sonra o taşı kafama vurdu. Bir müddet baygın kaldığımı daha sonra anladım. Kendime geldiğimde hala yerde bağırarak beni dövdüklerini gördüm.

Beni dövdükten sonra da orada bıraktılar. Arkalarında yalvararak beni ve bu iki çocuğu bırakmayın diye yalvardım ancak onlar beni ölüme terk ederek gittiler. Üzerimizde bulunan paralarımızı ve tüm eşyalarımızı aldılar. Yeğenlerim tekrar Suriye tarafına giderek oradan bana yardım etmek için birkaç adam getirdiler. Beni Suriye’den bir hastaneye götürdüler. Hastane durumumun ağır olduğunu ve Ambulans’la Türkiye’ye götürülmemi söyledi. Arkadaşlarım beni ambulansla Kilis Devlet hastanesine oradan da Gaziantep’e getirdiler” dedi. YAŞAR YAVUZ