TTB, 29 Mayıs'ta düzenleyeceği mitinge ilişkin açıklama yaptı.

Hastalar günlerce, haftalarca telefonla randevu alamıyor; aldığında ise 5 dakikadan fazla muayene odasında kalamıyor.

'Bütün hastaneleri vatandaşlara açtık, isteyen istediği hastaneye gidiyor' diyorlar.

Özel hastaneler tam bir para tuzağı oldu, kapısının önünden geçmek bile cesaret istiyor.

'Nüfusun tamamı GSS kapsamında' dediler.

Sağlık hizmetleri ve harcamalarının tamamını GSS kapsamına almadılar. TÜİK verilerine göre dahi 2020'de SGK'nın yapmış olduğu 128 milyar TL sağlık harcamasına karşı hanehalkları sağlık harcamaları 40 milyar TL'yi aştı.

'Devletin cebinden tek kuruş harcamadan hastane kuruyoruz' dediler. Yaptırdıkları hastanelere 2022 yılı için ayrılan bütçe 21,6 milyar TL'yi buluyor.

'Şehir hastanesi yapıyoruz' diyorlar.

Merkezlerdeki hastaneleri kapatıp şehrin kilometrelerce dışında 'rant hastaneleri' açıyorlar.

'Salgına en hazırlıklı ülkeyiz' dediler.

Koronadan ölen canlarımızın sayısı resmî rakamlara göre 100 bini, gerçek rakamlara göre ise 290 bini buldu.

'Salgın mücadelesinde en başarılı ülkelerdeniz' diyorlar.

Yürüttükleri beceriksiz politikalar ile sağlık kurumları tıkandı, vatandaş bugün 3 ay, 6 ay sonrasına randevu alabiliyor.

'Salgın süresince işten çıkarmayı yasakladık' dediler.

COVID-19 salgını döneminde yaşamak için çalışmak zorunda bırakılanlar, KOD-29 ile işsizliğe ve açlığa mahkûm edildi.

'Salgında vatandaşlara her türlü sosyal desteği sağlıyoruz' diyorlar. Türkiye salgın döneminde vatandaşına doğrudan destek sunan ülkeler arasında sondan ikinci sırada.

'Ekonomimiz şaha kalktı' dediler.

Dolar 15 TL'yi geçti; işsizlik, yoksulluk katlanılamaz hale geldi.

'Ekonominin kitabını yazdık' diyorlar.

Memleketin dört bir yanından 'Geçinemiyoruz!' çığlıkları yükseliyor. Sözün özü; ekonomi de sağlık sistemi de çöktü!

Vatandaşlar, hastalar, sağlık emekçileri hep birlikte bu çöküşün altında eziliyoruz.

Ülkenin bütün kaynaklarını yandaş holdinglere peşkeş çeken ekonomi politikalarının bedelini her gün daha da yoksullaşan hayatlarımızla; başarısız, beceriksiz, tutarsız sağlık politikalarının bedelini canlarımızla ödüyoruz.

Biz sağlıklı bir toplum için bu mesleği seçenler; 'Bu sistem hastalık,sağlıksızlık, ölüm üretiyor' diyoruz. 'Hem emeğimiz hem de halkın sağlık

hakkı için sözümüz var' diyor, 29 Mayıs 'Emek Bizim Söz Bizim, Sağlık Hepimizin' Mitingi'nde buluşuyoruz.

'Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikalara karşı, halk sağlığını önceleyen toplumsal bir sağlık sistemi' için,

'Yan yana olduğumuzda umut var, birlikte güçlüyüz' demek için,

Bütün yurttaşları 29 MAYIS'ta birlikte el ele, yan yana, omuz omuza olmaya çağırıyoruz.