Enflasyon sepetinin revize edilmesi gerektiğini belirten Gökalp, 'Pinpon topuyla yapılan enflasyon bizi bağlayan bir enflasyon değil. Enflasyon sepeti tamamen temel gıda maddelerine yönelik yapılmalı. Yani çalışan emekçilerin günlük olmazsa olmazı dediğimiz şeyler üzerinden enflasyon baz alınmalı ve buna göre asgari ücret, işçi ücretleri belirlenmeli' dedi.

EKİM AYI ENFLASYON RAKAMLARI AÇIKLANDI

TÜİK, ekim ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre, enflasyon ekimde yüzde 2,39 artarken, yıllık bazda yüzde 19,89 oldu.

TÜFE'de 2021 yılı ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,39, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,75, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 17,09 artış gerçekleşti.

Yıllık en düşük artış yüzde 5,29 ile haberleşme grubunda gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 7,88 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 8,08 ile giyim ve ayakkabı ve yüzde 13,12 ile eğlence ve kültür oldu.

Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 27,41 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 25,23 ile lokanta ve oteller ve yüzde 23,03 ile ev eşyası oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı Ekim ayında en az artış gösteren ana gruplar yüzde 0,17 ile eğitim, yüzde 0,51 ile eğlence ve kültür ile haberleşme oldu.

Buna karşılık, 2021 yılı Ekim ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 7,56 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 5,97 ile alkollü içecekler ve tütün ve yüzde 2,43 ile ulaştırma oldu.

Ekim 2021'de, endekste kapsanan 415 maddeden, 46 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 38 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 331 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'de 2021 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,85, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 17,25 artış gerçekleşti.

EN FAZLA FİYAT ARTIŞI KIŞLIK ÜRÜNLERDE

Tüketici fiyatları bazında ekimde en fazla fiyat artışı yüzde 48,26 ile kadın hırka ücretinde oldu.

Fiyat artışlarında kadın hırkasını yüzde 44,18 ile erkek mont, yüzde 41,54 ile erkek kazak, yüzde 39,98 ile çocuk kazak takip etti.

Sebze grubunda ise en fazla fiyat artışı yüzde 36,99 ile sivri biber, yüzde 32,25 ile domateste oldu.

Geçen ay en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 34,68 ile limonda oldu. Limonu, yüzde 25,25 ile yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlar, yüzde 11,96 ile elma, yüzde 7,43 ile havuç takip etti.

TÜİK'İN AÇIKLADIĞI ENFLASYON RAKAMLARI HALKIN ENFLASYONU DEĞİL

TÜİK'in açıkladığı ekim ayı enflasyon rakamlarının değerlendiren Belediye İş Sendikası Şube Başkanı Ahmet Gökalp, TÜİK'in açıkladığı ekim ayı enflasyon rakamlarının halkın enflasyonu olmadığını belirterek, 'TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları halkın enflasyonu değil. Açıklanan enflasyon rakamları devletin açıklamasını istediği rakamlar. Açıklanan enflasyon rakamları kesinlikle halkın, emekçilerin enflasyonu değil. Biz çalışan emekçiler ve yoksul halk olarak zorunlu gıda maddelerinin enflasyonu ilgilendiriyor. Yani pinpon topuyla yapılan enflasyon bizi çok bağlayan bir enflasyon değil. Çünkü evimize giderken eve gıda, sebze ve meyve almanın, evin kira, faturalarını zamanında ödeyebilmenin enflasyonunu istiyoruz. Ancak çıkıp enflasyon 19,89 diyorlar. Biz bu rakamları kabul etmiyoruz çünkü bu rakamlar gerçek enflasyonu yansıtıyor. Halkın gerçek enflasyonu manava gittiğinde ortaya çıkıyor. Hiçbir sebze ve meyvenin kilogramı 5 liranın altında değil. Halkın gerçek enflasyonun yüzde 45'in üzerinde olduğunu düşünüyorum' dedi.

ENFLASYON SEPETİ KESİNLİKLE REVİZE EDİLMELİ

Enflasyon sepetinin kesinlikle revize edilmesi gerektiğini belirten Gökalp, 'Enflasyon sepeti kesinlikle revize edilmeli. Enflasyon sepeti tamamen temel gıda maddelerine yönelik yapılmalı. Enflasyon sepetinin içerisinde 500 civarında kalem var ama enflasyon sepetinin içerisinde temel gıda maddeleri, sebze ve meyveler, akaryakıt, sağlık, ulaşım gibi kalemler ağırlıklı baz alınmalı. Yani çalışan emekçilerin günlük olmazsa olmazı dediğimiz şeyler üzerinden enflasyon baz alınmalı ve buna göre asgari ücret, isçi ücretleri belirlenmeli' dedi.

ASGARİ ÜCRET 4 BİN 500 TL'NİN ALTINDA OLMAMALI

Aralık ayında başlayacak asgari ücret görüşmelerine de değinen Gökalp, asgari ücret 4 bin 500 TL'nin altında olmaması gerektiğini belirterek, 'Asgari ücret kesinlikle 4 bin 500 TL'nin altında olmamalı. Zamları karşılama anlamında değil bir nebze rahatlama anlamında asgari ücret en az 4 bin 500 TL'nin üzerinden olması lazım. Bugün asgari ücret Avrupa ülkelerinde 1600 dolar civarında. Türkiye'de 1600 dolar istemiyoruz ama bu kadar da düşük olmamalı. Dolaysıyla asgari ücretin 4 bin TL altında telaffuz edilememesi lazım' dedi.

ASGARİ ÜCRETTEKİ VERGİ DİLİMİ YÜZDE 15' SABİTLENMELİ

Asgari ücretteki vergi diliminin yüzde 15' sabitlenmesi gerektiğini belirten Gökalp, 'Vergi dilimi bütün çalışma hayatını etkileyen rakamlar. Asgari ücretteki vergi dilimi yıl boyunca yüzde 15 diliminin üzerine çıkmaması gerekiyor. Yıllardır bunu istiyoruz ama maalesef bu hayata geçirilmiyor. Yani asgari ücret vergi dilimi yılı yüzde 15 ile başlayıp yüzde 15 ile bitirmeli. Mevcut asgari ücretteki vergi dilimi çok saçma. Çünkü asgari ücretle çalışan işçiler 3 ay sonra vergi dilimine giriyor. Dolaysıyla almış olduğu zamların de bir anlamı kalmıyor. Vergi diliminin bir standardı olmalı ve tüm çalışanlarda vergi dilimi sabitlenmeli' dedi.

BAHRİ UÇAR