Temmuz ayında asgari ücrete yapılan ara zam da vatandaşların derdine çare olamadı. Temmuz ayında asgari ücrete yapılan zammın enflasyonun altında kaldığını belirten Belediye-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gökalp, 'Çalışma hayatının tamamının yaşadığı ekonomik sıkıntılar var. Ücretlerin harcamalara yeterli gelmedi bir dönem yaşıyoruz' dedi. Bugünkü ekonomik koşullara göre asgari ücrete yapılan zammın güdük kaldığını belirten Gökalp, 'Açlık sınırı 7 bin liraya dayandı. Şuanda çalışanlar aldığı ücretle geçinemiyorlar. Dolaysıyla günün koşullarına göre asgari ücretin en az 7 bin 500 lira olması gerekiyor' dedi.

ÜCRETLER HARCAMALARA YETERLİ GELMİYOR

Türkiye'de sürekli artan enflasyon, maaşlara yapılan zamları eritmeye devam ediyor. Temmuz ayında asgari ücrete yapılan ara zam da vatandaşların derdine çare olamadı. Temmuz ayında asgari ücrete yapılan zammın enflasyonun altında kaldığını belirten Belediye-İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gökalp, 'Açlık sınırı 7 bin liraya dayandı. Bu rakam emekçilerin kaldırabileceği rakamlar değil. Piyasada bire bir yaşadığımız ekonomik sıkıntılar var. Çalışma hayatının tamamının yaşadığı ekonomik sıkıntılar var. Ücretlerin harcamalara yeterli gelmedi bir dönem yasıyoruz. Özellikle kiralarda korkunç bir artışlar oldu, gıda da fahiş artışların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Emekçiler bugün 5 bin 500 lira olan asgari ücret alırken bugün bir dairenin kirası 5-6 bin liraya yükseldi. Bugün mevsiminde domatesin fiyatı 10 lira, patlıcanın fiyatı 15 lira. Dolaysıyla bugün çalışan kesim zor genler geçiriyor' dedi.

ASGARİ ÜCRETE YAPILAN ZAM GÜDÜK KALDI

Bugünkü ekonomik koşullara göre asgari ücrete yapılan zammın güdük kaldığını belirten Gökalp, 'Asgari ücret Temmuz 2022 itibariyle 5 bin 500 liraya yükseldi. Asgari ücrete yapılan zam oranı kötü değildi ama yaşadığımız ekonomik koşullara göre çok düşük kaldı. Bugünkü ekonomik koşulların yanında asgari ücrete yapılan zam güdük kaldı. Yani bugün zam gelmeyen hiçbir kalem kalmadı. Enerji, gıda, kira vb. zam gelmeyen hiçbir kalem kalmadı' dedi.

ASGARİ ÜCRET EN AZ 7 BİN 500 LİRA OLMASI GEREKİYOR

Bugünkü ekonomik koşullara göre asgari ücretin en az 7 bin 500 lira olması gerektiğini belirten Gökalp, 'Dolaysıyla şuanda çalışanlar aldığı ücretle geçinemiyorlar. Çalışanların kredi kartlarıyla ayakta kalmaya çalıştıkları bir dönemden geçiyoruz. Dolaysıyla günün koşullarına göre asgari ücretin en az 7 bin 500 lira olması gerekiyor' dedi.

VERGİ DİLİMLERİN YAPILAN ZAMMA GÖRE YÜKSELTİLMESİ GEREKİYOR

Vergi dilimlerin asgari ücrete yapılan zamma göre yükseltilmesi gerektiğini belirten Gökalp, 'Vergi dilimlerin ücret zamlarına göre yükseltilmesi gerekiyor. Şuan 32 bin liraya kadar yüzde 15, 32 bin liradan sonra yüzde 20 vergi dilimine giriyor. Günümüz koşullarında 32 bin lira çok yüksek rakam değil. 5 bin 500 lira asgari ücreti baz aldığımızda vergi diliminin yüzde 15'i kapsayacağı dilimi en az 60 bin liraya çıkarılması gerekiyor. Bu olsaydı emekçiler 5 bin 500 lirayla yılsonuna kadar devam ederdi. Ama 32 bin lirayla sınırlı tutulunca emekçiler Temmuz ayında yüzde 20'Lik vergi dilimine giriyor. Buradan da yüzde 5'lik kaybımız oluyor' dedi.

EN AZ 60 BİN LİRAYA YÜKSELTİLMESİ GEREKİYOR

Emekçilerin yüzde 15'lik vergi dilimine çok erken girdiğini belirten Gökalp, 'Yılardır vergi dilimleri gelen zamlar oranında artırılır ama son dönemlerde bu vergi dilimleri ya sabit tutuldu ya da çok küçük artırımlar yapıldı. Yani bundan önceki dönemde 24 bin lira iken şimdi 32 bin lira oldu. Gelen zammı karşılamayınca dolaysıyla yüzde 15'lik vergi dilimine çok erken girmeye başlıyor. Bu rakamın en az 60 bin liraya yükseltilmesi gerekiyordu' dedi.

VERGİ DİLİMİ KONUSUNDA DÜZENLEMELER YAPILMASI GEREKİYOR

Vergi dilimi konusunda düzenlemeler yapılması gerektiğini belirten Gökalp, 'Vergi dilimi yılsonuna kadar yüzde 15'e sabitlenebilir. Yüzde 27 vergi dilime giren bir çalışanın maaşının yüzde 44'ü vergi kesintisine gidiyor. Onun için bu konuda düzenlemeler yapılması gerekiyor. En mantıklısı bir yıl boyunca asgari ücretin vergi diliminden etkilenmeyecek şekilde ayarlanması ama şimdi bu yapılmadığı için yüzde 5'lik kaybı oluyor çalışan kesimin' dedi.

SENDİKAL ÖRGÜTLENMEDE EN BÜYÜK SIKINTI İŞVERENİN MÜDAHALELERİ

Sendikal örgütlenmede yaşanan en büyük sıkıntının işverenin müdahaleleri olduğunu belirten Gökalp, 'Sendikacılıkta örgütlenme çalışması her zaman devam ediyor. Gaziantep'te ve çevre illerde çalışmalarımız devam ediyor. Nerede işçi arkadaşlarımızdan talep gelirse biz oraya gidiyoruz ve örgütlenme çalışması yapıyoruz ancak örgütlenmede yaşadığımız en büyük sıkıntı işverenin müdahaleleri. Sendikal örgütlenme anayasal bir hattır. İşçi sendikasını kendisi seçmeli, işçi sendika başkanını kendisi seçmeli, işçi hangi sendikayı istiyorsa oraya üye olmalı, olabilmeli ama maalesef son dönemlerde sendikaları siyasetin içerisine çok çektiler. Sendikanın partisi olmaz, sendikalar emek örgütleridir. Sendikalar parti tutmaması gerekiyor. Çünkü sendikaların kuruluş amacı işçilerin ekonomik, sosyal, kültürel haklarını iyileştirmektir. Bizim, sizin sendikası diye bir şey yok. İşçinin sendikası vardır' ifadelerini kullandı.

YASAL DÜZENLEME YAPILMASI GEREKİYOR

Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için yasal düzenleme yapılması gerektiğini belirten Gökalp, 'Gerek işçi gerek memur sendikalarında adı sanı olmayan sendikalar en çok üyeye sahip sendikalar oldular. Geçmişte dönemde sendikalar değiştirdik, baskı yoktu ama şuanda şu bizim sendika anlayışının olduğu bir dönemden geçiyor ve bunun zararını işçiler çekiyor. Yani bugün işverenin örgütlediği bir sendikanın işverenin karşısında mücadele etme şansı var mı? İşverenin desteklediği bir sendika başkanın işverenin karşısına geçip mücadele etme şansı var mı? Onun için sendikaların bağımsız olması lazım, siyasetin içerisinde olmamalı ve siyasetin de sendikalara karışmaması lazım çünkü sendikalar emek örgütleridir. Sendikaların önündeki engellerin kaldırılması için yasal düzenleme yapılması lazım. Sendikal örgütlenmeyi engelleyenlere bir yaptırım uygulanması lazım' diye konuştu. BAHRİ UÇAR