Yılmaz, “küçük üç boyutlu ve birbirine benzemeyen parçaların bir araya getirilip resim oluşturacak şekilde dizilmesi” olarak tanımladığı mozaiğin 5 bin yıl önce ilk kez Sümerler tarafından denenmiş bir resim sanatı olduğunu söyledi. 

Roma dönemi eserlerinin bölgemiz başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerinde görüldüğünü belirten Yılmaz, “O dönemlerde daha çok olimpiyat oyunları, av sahneleri, vahşi hayvanlar gibi figürleri görüyoruz. Sonraları zengin ailelerin yaşamlarından, evlerinden sahneler daha çok taban mozaiği olarak görülmüştür” dedi. Mozaik eserlerin günümüze kadar gelmesinde en önemli faktörlerden birisinin Horasan Harcı olduğunu kaydeden Yılmaz, “Horasan Harcı günümüzde derz dolgu dediğimiz malzemedir. Horasan Harcı olarak bilinen harç, içinde pişirilmiş ve öğütülmüş toprak ürünleri katılan bir malzemedir” şeklinde konuştu. 

Eski dönemlerde yapı ustalarının, kullandıkları malzemenin içine yumurta akı, peynir, reçine, pişmiş toprak gibi katkı maddeleri kattıklarını anımsatan Yılmaz, “Bu çok kuvvetli ve suya dayanıklı bir bileşimdir. Dayanımı yüksek olan bu harç, birçok Türk yapısında da kullanılmıştır. İlk kullanımı milada yakındır” ifadelerine yer verdi. 
Romalıların daima volkanik toz kullandıklarını, bundan dolayı da Roma harcının beyaz olduğunu kaydeden Yılmaz, "Bizans ise volkanik toz yerine tuğla tozu ve kırığı kullanmış. Nadir de olsa volkanik toz da kullandığı bilinmektedir. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin restorasyonunda geniş ölçüde kullanılmış olan Horasan Harcının, özellikle 15’inci yüzyıldan sonra, kullanım alanı genişlemiştir. Günümüzde de derz dolgu dediğimiz malzemeyi kullanıyoruz. Bu sayede eserlerimizin ömrünü uzatıyoruz. Yapıştırıcı olarak da rutubete neme dayanıklı şeffaf soğuk silikon kullanıyoruz. Mozaik sanatı ile her türlü motifi, deseni, fotoğrafı resmetmek mümkün. Eserlerimde mozaik tekniğinin sadece Roma ve Bizans zamanındaki motiflerden oluşmadığı, her türlü motifin resmin yapılabileceği örneklerle anlatılmaktadır” ifadelerini kullandı. 

Yılmaz’ın 30 eserinin yer aldığı mozaik sergisi Sanko Sanat Galerisi’nde, 21 Eylül’e kadar her gün 10.00-22.00 saatleri arasında gezilebilecek. 

Mehmet Yılmaz 

Erzin-Hatay’da doğan sanatçı, Düziçi Öğretmen Okulu’ndan sonra, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünü bitirdi, Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı liselerde ve merkez teşkilatlarında öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. 1996 yılından itibaren, tezhip, suluboya ve mozaik alanlarında sanatsal çalışmalara başlayan sanatçı, daha sonra mozaik çalışmalarına yöneldi. 2014 yılında Gaziantep’in, antik değeri olan mozaik sanatı sanatçılarının buluşması için, Uluslararası Mozaik Sanatçıları Derneği’nin (UMOSAD) kuruluşuna öncülük eden sanatçı, derneğin kurucu başkanlığını da yaptı. Eserleriyle, yurt içi fuar ve festivallerinde yer alan sanatçı, mozaik alanında, Gaziantep’i Almanya, Japonya, Ukrayna, Slovenya, İtalya ve Makedonya’da temsil etti. Slovenya’da 8 metrekarelik antik bir zemin mozaiği çalışması olan sanatçı, Makedonya Ustrumca’da 55’incisi düzenlenen Fine Arts Çalıştay'ın katılımcıları arasında bulundu. 2015 yılında Gaziantep’te uluslararası mozaik yarışmasında UMOSAD başkanı ve yönetimi olarak, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iş birliğiyle görev üstlendi. 25 Aralık 2016’da 5 x 8 metre ölçülerinde, baklavadan Çingene Kızı mozaiğini yaparak, bu alanda Guınness rekoruna adını yazdıran sanatçı, 2017 yılında Şanlıurfa Uluslararası Mozaik Yarışması’nın düzenleme kurulu ve jüri üyeliği yaptı. Eserleriyle çok sayıda karma sergiye katılan sanatçı, çalışmalarını Bayazhan Sanat Atölyesi’nde sürdürüyor. 

İHA