İsrail'e Yönelik Organ Kaçakçılığı İddiaları
İsrail, uzun süredir insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor ve bu suçlamalar arasında en dikkat çekici olanlardan biri de organ kaçakçılığı. Özellikle Filistinli kurbanlardan organ toplandığı iddiaları, yıllardır uluslararası arenada tartışılıyor. Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 2015 tarihli raporu, İsrail’i organ kaçakçılığına karışan ülkelerden biri olarak gösteriyor. Bu suçlamalar, İsrail'in Filistinlilere yönelik operasyonları sırasında hayatını kaybedenlerin organlarının, yasa dışı ticarette kullanıldığına dair spekülasyonlarla besleniyor.
İsrail'in Organ Kaçakçılığı İddialarının Tarihsel Gelişimi
İsrail'in Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri genellikle askeri operasyonlar ve siyasi çekişmeler üzerinden değerlendirilse de, bu çatışmaların arkasında daha karanlık bir boyut olabileceği iddia ediliyor. Filistinli tutuklulardan ve savaş kurbanlarından organ toplandığı, bu organların uluslararası pazarlarda kullanıldığı yönündeki suçlamalar, yalnızca savaş dönemleriyle sınırlı değil. İddialara göre, barış zamanlarında bile Filistinlilerin bedenleri bu karanlık endüstrinin bir parçası olarak kullanılıyor.
Organ Kaçakçılığı ve Uluslararası Hukuk
Savaş bölgelerinde organ kaçakçılığı, ne yazık ki yeni bir olgu değil. Hukukun zayıf olduğu, insan hayatının değersizleştirildiği çatışma bölgeleri, yasa dışı faaliyetler için uygun ortamlar oluşturuyor. Balkanlar ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelerde de savaş kurbanlarının organlarının çıkarıldığı belgelenmiştir. Bu noktada, uluslararası hukuk devreye giriyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve Cenevre Sözleşmeleri, savaş dönemlerinde sivillerin korunmasını ve cesetlerin saygıyla muamele görmesini zorunlu kılar. Ancak İsrail, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ni tam olarak kabul etmediği için bu uluslararası düzenlemelerden kaçabiliyor.
İsrail’de Organ Bağışına Dair Etik ve Dini Farklılıklar
İsrail'deki organ bağış oranlarının düşüklüğü, organ nakilleri etrafındaki tartışmaları alevlendiriyor. Yahudi öğretileri, "hayat kurtarma" ilkesini öne çıkarırken, özellikle Ortodoks Yahudiler, beyin ölümünün organ bağışı için yeterli bir neden olmadığına inanıyor. Bu durum, İsrail'de organ bağışının Batı ülkelerine kıyasla oldukça düşük seviyede kalmasına yol açıyor. Batı'da organ bağış kartı sahibi olanların oranı %30 civarındayken, İsrail’de bu oran yalnızca %14.
Bu fark, İsraillilerin organ nakli için yurtdışına seyahat etmeleriyle ilgili spekülasyonları ve Filistinli kurbanların hedef alındığı iddialarını besliyor. Özellikle ABD’de, 7 Ekim 2023'te Gazze’ye yönelik İsrail saldırısının ardından organ nakli ile ilgili Google aramalarında büyük bir artış yaşandı. Ancak bu durum, yalnızca çatışma dönemlerinde gündeme gelen bir konu değil. Barış zamanlarında bile, Filistinlilerin organlarının yasa dışı yollarla toplandığına dair iddialar devam ediyor.
Tarihsel Vakalar: Organların Eksik İade Edilen Filistinli Bedenleri
İsrail'e yönelik organ kaçakçılığı suçlamaları, 1980'lerin sonları ve 1990'ların başlarında yaşanan Birinci Filistin İntifadası sırasında ortaya çıktı. Bu dönemde, birçok Filistinli aile, İsrail güçleri tarafından öldürülen akrabalarının bedenlerinin organları eksik şekilde iade edildiğini iddia etti. Başlangıçta temelsiz propaganda olarak reddedilen bu iddialar, benzer olayların artmasıyla daha fazla dikkat çekmeye başladı.
1992 yılında İsrail askerleri tarafından öldürülen genç Filistinli Bilal Ahmed Ghanem'in vakası ve 2009 yılında İsveç gazetesi Aftonbladet'in "Oğullarımızın Organları Çalındı" başlıklı makalesi, bu suçlamaları daha da güçlendirdi. Gazetenin makalesi, İsrail'in ölü Filistinlilerden organ topladığına dair ailelerle yapılan röportajlara dayanmaktaydı. Bu olaylar, İsrail tıbbi kurumlarıyla bağlantılı daha geniş bir organ kaçakçılığı ağına işaret ediyordu.
İsrail'in İtirafları ve Yeni Kanıtlar
İsrail'deki yetkililer, daha önce Filistinlilerden organ topladıklarını itiraf ettiler. Özellikle 2014 yılında yayınlanan bir İsrail televizyon programında üst düzey yetkililer, ölü Filistinlilerden ve Afrikalı işçilerden deri toplandığını ve bu derilerin İsrail askerlerindeki yanıkları tedavi etmek için kullanıldığını kabul ettiler. İsrail Deri Bankası direktörü, bu süreçte topladıkları insan deri rezervlerinin 17 metrekareye ulaştığını açıkladı. Bu miktarın, İsrail'in nüfusu göz önüne alındığında, daha geniş bir organ toplama pratiğine işaret ettiği belirtildi.
İsrailli antropolog Meira Weiss'in 2002 yılında yayınladığı "Ölü Bedenlerin Üzerinde" adlı kitabı, Filistinlilerden sistematik olarak organ toplandığını ve bu organların İsrail üniversitelerinde tıbbi araştırmalar için kullanıldığını ortaya koydu. Kitapta, bu organların İsrailli hastalara nakledildiği detaylı bir şekilde anlatılmaktadır.
2023 Raporları: İsrail Organ Kaçakçılığına Devam mı Ediyor?
Ekim 2023'te Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med), İsrail’in Filistinlilerden organ topladığı iddialarını yeniden gündeme taşıdı. Raporda, özellikle İsrail’in elinde geri verilen Filistinli cenazelerin bedenlerinde oynandığına dair işaretler bulunduğu belirtildi. Gazze’deki sağlık yetkilileri, iade edilen bedenlerde organların çıkarıldığına dair ciddi tutarsızlıklar bildirdiler. İsrail gazetesi Haaretz de Temmuz 2024’te İsrail ordusunun Sde Teiman Gözaltı Merkezi’nde 1500 Filistinlinin cesedini tuttuğunu yazdı.
Organ Kaçakçılığı ve Uluslararası Yaptırımlar
İsrail, 2008 yılında organ bağışlarını daha sıkı bir şekilde düzenlemek amacıyla Organ Nakli Yasası'nı çıkarmış olsa da, Gazze’ye yönelik saldırılar ve devam eden organ kaçakçılığı iddiaları, bu yasanın etkinliğini gölgeliyor. Filistinlilerden organ toplandığı iddialarının doğrulanması halinde, Tel Aviv savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar nedeniyle yargılanabilir.
İddiaların Doğrulanması İçin Kapsamlı Soruşturmalar Gerekiyor
İsrail’in Filistinlilerden organ topladığına dair iddiaların doğrulanması, karmaşık bir süreç gerektirecek. Bu tür suçları kanıtlamak için somut delillere ihtiyaç duyulurken, İsrail'in işgal altındaki bölgelerde bağımsız soruşturmaları engelleyen politikaları bu süreci zorlaştırıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) bu tür suçları soruşturma yetkisine sahip olsa da, İsrail UCM'ye taraf değil. Ancak Filistin’in üye devlet statüsü, İsrail’in yargılanması için bir yasal zemin sağlayabilir.
Özetle, Cesetlerin yağmalandığı ve organlarının yasa dışı ticarette kullanıldığı iddiaları, savaş bölgelerinde hesap verebilirliğin eksikliğini gösteriyor. İsrail’in Filistinlilere yönelik insan hakları ihlallerine dair bu ciddi suçlamalar, uluslararası insancıl hukukun daha fazla ihlal edilmesini önlemek için acil bir soruşturma yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Kaynaklar:
- https://www.un.org/unispal/document/auto-insert-200116/
- https://www.jewishvirtuallibrary.org/pikuach-nefesh
- https://www.gov.il/en/pages/organ-transplant-donor-adi
- https://www.aftonbladet.se/kultur/a/Rx1n5A/our-sons-are-plundered-of-their-organs
- https://www.nbcnews.com/id/wbna34503294
- https://www.euronews.com/2023/11/27/israel-stealing-organs-from-bodies-in-gaza-alleges-human-right-group
- https://www.middleeastmonitor.com/20231127-is-israel-stealing-organs-from-dead-palestinians/
- https://euromedmonitor.org/en/article/5982/Int’l-committee-must-investigate-Israel’s-holding-of-dead-bodies-in-Gaza%E2%80%8B
- https://www.aa.com.tr/en/middle-east/israel-holds-1-500-palestinian-bodies-in-its-sde-teiman-detention-center/3276672
- https://www.europarl.europa.eu/RegData/etudes/STUD/2015/549055/EXPO_STU(2015)549055_EN.pdf
- https://www.gov.il/en/pages/living-donor-organ-transplant
- https://ijhpr.biomedcentral.com/articles/10.1186/s13584-018-0203-6#:~:text=In%202008%2C%20responding%20to%20a,they%20participate%20in%20procurement%20efforts.
- https://www.un.org/en/genocideprevention/documents/atrocity-crimes/Doc.33_GC-IV-EN.pdf
- https://www.cfr.org/backgrounder/role-icc#:~:text=There%20are%20124%20member%20countries,test%20for%20the%20court's%20power.
[Çağdaş Yüksel, TRT World Research Centre'da Araştırmacıdır.]
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.