‘Eğer bir sermayeyi elde ediyorsanız, bu sermaye Türkiye’de kalmalıdır.’ diyor sayın Abdulkadir Konukoğlu.

Temelleri 1904'te Sani Bey tarafından Gaziantep'te 7 dokuma tezgahı ile atılan Sanko, zaman içerisinde enerji, inşaat, ambalaj, iş ve tarım makineleri, bilişim, sağlık, finans, eğitim ve gayrimenkul gibi alanlarda da faaliyet göstererek dev bir holdinge dönüştü. Türkiye'nin en büyük, dünyanın da sayılı iplik üreticileri arasında yer alan Sanko, bu başarısını tekstilin diğer alanlarına da taşıdı. Örgüde Avrupa'daki en büyük üretim kapasitelerinden birine sahip oldu.

 Abdulkadir Konukoğlu; 1948 yılında Gaziantep Daracık Mahallesi’nde Zambak Çıkmazı 2 numaralı evde Sani Konukoğlu’nun oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Oturduğu semt olan Şehreküstü çok eski yıllarda şehirden bıkmış,küsüp bu mevkiye gelmiş bir aileden dolayı ismi Şehreküstü kalmıştır. Dokumacı esnafının büyük bir kısmı hatta %95’i burda yetişmiştir. Şehirde el tezgahını motorlu tezgaha dönüştürenlerden birisi de Sani Konukoğlu’dur.

 Abdulkadir Konukoğlu için tekstil hem ilk göz bebeği hem de en çok çalışmakta zahmet duyduğu ve zevk aldığı alandır. Abdulkadir Konukoğlu ‘Her şeyim olmasın ama tekstilim olsun.’ diyerek bu alana duyduğu ilgiyi dile getirmiştir. Tekstil meşakati çok olan, büyük bir sabır isteyen, emek isteyen ve mesaisi çok fazla olan bir meslektir. Sahip olduğu 14 sektörden en çok önem verdiği tekstil en çok takip edilmesi gereken sektör olduğunu dile getiriyor Abdulkadir Konukoğlu.

467910f3-c5fb-485d-91f5-6fe76cd9586e

   Abdulkadir Konukoğlu anlatıyor:

   Tekstilin her kademesinde çalıştım. 6 ay boyunca süpürge süpürttüm. Babam beni ustama teslim ederken ‘Eti senin kemiği benim, eğer buna benim oğlum diye bakarsan sana hakkımı helal etmem.’ dedi. Bana da ‘ Burda baba yok , burda patron var; bu saatten sonra baba evde.’ dedi. Sonrasında da kademe kademe işletmelerde çalıştım. 15 yıl boyunca fiili her bölümde çalıştım. İplik tesisine 1964 yılında başladık, ilk girdiğim yıllarda. Tesisi bir mağarada kurduk. Bunun avantajı da şuydu; klima masrafın yok ve iplik orta rutubeti çok düzgün olduğu için çok kaliteli çıkıyordu. 250 kişi çalışıyorduk. Sonrasında SANKO’yu kurduk. Pamuk ve iplik işini bir yapıyorduk. Sonrasında pamuğu ortağımıza devrettik. Sonrasında yavaş yavaş tesisler büyüdü. Dokuma atölyelerini İnegöl ve Adıyaman’a kurduk. Babam vefat ettiğinde aşağı yukarı 6000-7000 kişi çalışıyordu, şimdi ise 15.000 civarında kişi çalışıyor. Zaman zaman yurtdışına yatırım yapmamız için teklifler geliyor, fakat biz yurtdışına çok sıcak bakmıyoruz. Başka yerlerde yatırım yapmak içime sinmiyor. Sadece Afrika’da ufak bir çimento tesisimiz var ve o da Gaziantep’ten çimento ihraç etmek için. Tercihimiz hep Türk Bayrağı nerde dalgalanıyorsa orda yatırım yapmak.

Önceliğimiz de her zaman Gaziantep’tir. Olmazsa komşu illerdir. Mesela Adıyaman, Hatay gibi… Komşu illerinde de yapamıyorsam başka illerde yaparız. Belki seneler sonra çocuklarımız yurtdışında yatırım yapmak ister fakat inşallah tercih etmezler.  Eğer bir sermaye elde ediyorsanız, bu sermaye Türkiye’de kalmalı. Gaziantep’in en çok sevdiğim yanı sanayicilik ruhunun oluşu ve insanların atalarından gelme saygısı. Ben işçilerimle hep arkadaş olarak çalıştım ve şu gün olmuş hala işe sabah erkenden geliyorum. Geç gelirsem babam bana ters bakar. Erken gelmemin sebebi ise 7’de vardiya değişimi olacak. Sabah 6’da gelip akşamki raporları okuyup, arızalı makine varsa tespit edip gerekeni yapmalıyız. Bu zamana kadar bu hep böyle geldi, böyle gitti. Büyümemizin sırlarından birisi dürüst olarak çalışmaktır. Babamın bir lafı vardır. ‘İşin hilesi dürüstlüktür.’ Bunun anlamı ne diye sorduk.

Babam da ‘ İnsan hileyi niçin yapar, para kazanmak için yapar. Eğer sen dürüst olursan zaten parayı kazanırsın ama hile yaparsan müşteri bir kere senle iş yapar, ikincisinde farkına varır ve bir daha iş yapmaz seninle.’ Mümkün olduğumuz sürece ayağımızı yorganımıza göre uzattık. Şu an tüm tesislerimiz kapansa 1 yıl boyunca ödeyeceğimiz taksitler ayarlanmıştır. Ödeyemeyeceğimiz işlere babam sayesinde girmemeyi öğrendik. Her şeyde hesabını kitabını yapacaksın. Aile hayatında bile. Prensipler; dürüst olmak, insanlarla iyi diyalog kurmak, mümkün olduğu kadar sözümüzde durmak ve mümkün olduğu kadar da halkla paylaşmak. Gaziantep’te bir vakfımız var ve mümkün olduğumuz sürece her yerde yardım yapıyoruz. Söylemek çok uygun değil fakat zaten Gaziantepliler biliyor bunu.