Zaman, onu anlamlı kılan hadiselerin zuhurundan ibaret. Ya da anlamsız! Gerçekliği tartışılmaz. Kıymeti eylem de gizli, hususiyeti icraatla kaim, dilimleri, işaretlendiğinde renk veren "Siyah ya da beyaz"dır zaman...

Her günün unutulmazları olabilir veya rutindir bazen! Verdiği siparişi unutmayalım için annemizin kolumuza bağladığı, kimi zaman sarı, bazen mavi ve bazen yeşil incecik örgü ipliğidir hayat.. Bugün günlerden birgün. Dün de öyleydi ve ondan önceki gün de! Uzun geceyi defalara bölen rüyalarım ve arada bir ayaklanıp, gördüklerimi unutmama gayretlerimi saymazsam rutindi herşey..

Güncelleri bir yana koyarsak hala "Devrimci" bir yanım vardı. Ahmet Kaya dinlemek önemliydi çünki!... Bunu söylerken hafızamın bir köşesinden bir hatırat başını uzattı. 1237 yılında yaşamış "Uzun bacaklı"lakaplı İngiltere kralı 1. Edward'ın, işgaline direnen feodal İskoç halkının mücadelesini konu edinen bir filmin belki de en vurucu diyalogu, çocuğun amcasına "Bunlar ne söylüyor?" Sorusuna amcanın verdiği "Yasaklanmış aletlerle, yasaklanmış şarkılar" cevabıydı.

Bu filmi, hapishanede seyretmek ayrıcalıklı bir hususiyetti! Hele bir de, "Yasaklanmış düşünceleri, aleni söylemek" suçunu işlemekten dolayı hapiste olmak, kat be kat nitelikli kılıyordu zamanı... Bugün sıradan bir gün. Dengelerin hakikatleri susturduğu, güncellerin ve zaafiyetlerin erdemi oyun dışı bıraktığı herhangi bir gün...

Zaman yaşlı bir ihtiyar olsa da, biz den daha çok yaşayacağı olasılığı hayli yüksek. Kendisine cömertçe tanıdığı ömür den, bize ayırdığı dilim çok kısa zamanın! Ha bitti, ha bitecek! İşte asıl mana da bu ayrıntıda gizli. Süre bittiğinde, bitenle bitmek ya da, işgal ettiğin zamana bir işaret fişeği yakmak!...

Tarih, zamanın not defteridir. Burada ara tonlar barınmaz, yer tutmaz! İki renkten birisi "Siyah ya da beyaz!" En kötüler ve en iyilerin güncesidir zaman. Her ikisine de ayıracak sahifesi ve yazacak mürekkebi vardır.

Kimi siyah sahifelerde en kötüler olarak geçer tarihe, kimi ise beyaz sahifenin beyaz yüzlüleri, ak alınları... İyi ile, kötü! Hakikat ve batıl! Doğru veya yalan! Bugün sıradan birgün. İçin de senin olmadığın hergün gibi... Günün sonunda "Ya siyahsın, ya da beyaz!"