İçki kesin surette haram eden ayeti kerîme nazil olduğu zaman, dışarı fırlatılan içki küplerinden sokaklarda adeta içki seli aktı.

Abdullah el-Hımar dışında bütün sahabîler bu yasağa bağlı kaldı.

Ama o, belki de farklı mizacı ve meşrebi sebebiyle içkiyi bırakamadı.

Bu yüzden sık sık Nebiyyi mükerrem efendimizin huzuruna getirilir, Efendimiz hazretleri de cezalandırılmasını emreder, hatta bazan kendisi mübarek papuçlarıyla, ashabı kiram elleriyle veya elbiseleriyle onu döverlerdi.

El-Hımar sözünü yadırgamış olmalısınız. Abdullah çok şakacı olduğu ve herkese takıldığı için, sahabîler ona eşek anlamına gelen bu lakabı takmışlardı. Zaman zaman Resûli ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizi güldüren Abdullah'ın garip macerası Sahih-i Buharî'de anlatılmaktadır (Hudûd 5).

Abdullah'ın aynı kusurdan dolayı Resulullah'ın huzuruna getirildiği birgün, mecliste Hz. Ömer de bulunuyordu. Zaman zaman yaptığı gibi yine celallendi:

Allah’ım! Şu adamı rahmetinden uzak tut! İçki yüzünden ikide bir getiriliyor, diye beddua etti.

Bu sözleri duyan Rahmet Peygamberi dayanamadı.

Ona lanet etme, Ömer! Allah'ı ve Resulü'nü sevdiğini kesin olarak biliyorum, buyurdu. İŞTE RAHMET PEYGAMBERİ

Medineli Neccâroğulları’ndandır. İkinci Akabe Biatı’na katıldı; Bedir, Uhud, Hendek başta olmak üzere bütün gazvelerde bulundu.

Sahâbe arasında aşırı derecede şakacı olması sebebiyle kaynaklarda bu özelliği öne çıkarılmış ve Hz. Peygamber’i tebessüm ettiren davranışlarından söz edilmiştir.

Genellikle ağır şakalar da yapan Nuaymân’ın en masum şakası, Medine’ye yeni gelen bir meyveyi veya pazarda satılan yağ ve bal tulumunu satın alıp Resûl-i Ekrem’e hediye etmesiydi.

Aldıklarının parasını ödemek zorunda kalınca satıcıyı Hz. Peygamber’in yanına götürür ve aldıklarının parasını ödemesini isterdi.

Resûlullah onları kendisinin hediye ettiğini hatırlatınca da yanında parası bulunmadığını, fakat Resûl-i Ekrem’in bu güzel şeyleri tatmasını arzu ettiği için satın aldığını söyleyerek onu güldürürdü.

(Müsned, IV, 8, 384; Buhârî, “Vekâlet”, 13, “Ĥudûd”, 3, 4, 5). İbn Abdülber en-Nemerî’ye göre Nuaymân sâlih bir kimse olup içki içen ve bu yüzden dört defa cezalandırılan kişi onun oğludur (el-İstîâb, III, 578).