Ebu Abbas Sehl bin Sad Es-Saidi(r.a) anlatıyor: Peygamber (s.a.v) efendimize bir adam geldi ve

“ Ya Resulallah, bana yaptığım zaman hem Allah'ın hem de insanların beni seveceği bir iş söyle” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) efendimiz: “Dünya ve dünyalık şeylerden yüz çevir, Allah seni sevsin, halkın elinde olandan yüz çevir insanlar seni sevsin buyurdular”

Bu hadisi şerif gösteriyor ki Allah-u Teala dünyadan yüz çevirenleri seviyor, Allah’ı sevmek en faziletli makam, dünyadan yüz çevirmek ise en faziletli hal olarak yorumlanmıştır.

Allah-u Teala şöyle buyuruyor:Ne var ki, Fakat siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret daha hayırlı ve süreklidir” (Ala Suresi 16-17.Ayet)

Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir” (Enfal Suresi 67.Ayet)

“…Onlar dünya hayatıyla şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir” (Rad Suresi 26.Ayet)

Peygamberimiz dünyayı yerme ve onun hakir olduğunu beyan etmeyle ilgili şu hadisi ibret vericidir. Cabir(r.a) rivayet edildiğine göre Resulullah(s.a.v) efendimiz bir gün Pazar yerine uğradı. Etrafında ashabıda vardı. Yolda yürürken küçük kulaklı bir oğlak ölüsüne rastladılar. 

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onun kulağından tutarak: 

“Hanginiz bunu bir dirheme satın almak ister?” buyurdular. Sahabe efendilerimiz: 

“Daha az parayla da olsa biz onu almayız. Onu ne yapalım, o ne işimize yarar” dediler. 

Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

“Size bedava verilse ister misiniz?” diye sordular. 

Sahabe efendilerimiz de: 

“Vallahi, o diri bile olsa, küçük kulaklı olduğu için kusurludur. Ölüsünü ne yapalım” dediler.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.): 

“Vallahi, Allah katında dünya, önünüzdeki şu küçük kulaklı ölü oğlaktan daha değersizdir.” buyurdular. (Müslim)

Dünya bizi terk etmeden biz dünyayı terk edenlerden olmak dileğiyle…

Selametle…