Allah tarafından insan olarak yaratıldığın için gülümse.

Muhatap alındığın için.

Mükellef kılındığın için.

Ciddiye alındığın için gülümse.

Bu dünyaya gönderildiğin için.

Akıl ve kalp ile donatıldığın için.

Dedim ya hadi gülümse.

Gülümsemeni gerektirecek o kadar şey var ki.

O kadar nimet verilmiş ki sana.

Bu yüzden yüzünü büzüştürüp durma.

Olmasını istediğin halde olmayanlar için sıkma canını.

Sen nerden bileceksin ki senin için hangisi daha hayırlı.

Nice olmayan şeylerin arkasında bin bir türlü hayır yattığını bilmelisin.

Hem tüm istediklerin olmuş olsaydı kim bilir şimdi nerde olurdun.

Dedim ya hadi gülümse.

Başını göğe kaldır tebessüm et gökyüzüne.

Sonra dön yere de bir tebessüm at.

Etrafına, dostlarına, sevdiklerine…

Hatta sevmediklerine de bir tebessüm at.

Biliyorsun ki “Tebessüm Sadakadır” diyor alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz Muhammed aleyhisselam.

Buruşturma yüzünü.

Takılma kötü olana.

Önüne gelen kötülükleri elinin tersiyle at bir tarafa gitsin.

 “Burası dünya, burada bunlar elbette olacak” de.

Olmayanları takılıp durma.

Olumsuzlukları sayma.

Sayacaksan ne kadar güzel şey ile karşılaştığını sayıver.

Onlarla mutlu ol.

İyi olana göz koy.

İyiye ve iyiliğe sarıl.

Senin için takdir ve taksim edilenleri basite alma sakın.

Küçük görme hiç birini.

Sana verilenlerin her birinin çok değerli ve kıymetli olduğunu bil.

İşte bu yüzden tebessüm et.

Bu yüzden “gülümse” diyorum.

Hadi gülümse.

İnan gülümsenmeni gerektirecek o kadar çok şey var.

Bunlar için gece gündüz gülümseyip durmalısın.

Bunun için hep tebessüm etmelisin.

Bunun için gülmelisin.

Hadi gülümse.