Dile kolay! Türkiye’nin en çok göç alan iller sıralamasında 4. Şehir..


Gaziantep’in merkez ilçelerinden Şahinbey ise, ilçeler bazında ülkenin en çok göç alan yerleşim merkezi durumunda.
Bu sadece civar illerden gelen göçler. Bunun içerisine bir de başka ülkelerden gelenleri ekleyelim ki, savaş sonrası ülkemize sığınan Suriyeli mülteciler başta olmak üzere, sayıları yaklaşık 500 Bin civarında!


İşin hülasa kısmına bir girizgah yaparsak, şehre çeşitli sebeplerden ötürü yerleşenlerin büyük çoğunluğu “Yeni bir umut” cihetinden, ‘İş ve aş’ için gelenlerden müteşekkil.


Şehrimize uzun yıllar önce yerleşerek, sanayi ve ticaretle iştigal ederek, ekonomi zincirine önemli katkılar veren müteşebbis iş insanlarını müstesna tutarak, büyük kısmının ekonomik sebeplerden ötürü Gaziantep’te mukim oldukları bir gerçeklik!
Hal böyle olunca, bu insanların yine büyük kısmı dar gelirli ve yardıma muhtaç durumda yaşamaktadır.
İşte tam da bu noktada öyle sihirli eller ortaya çıkıyor ki, bu ,sanırım en çok Gaziantep’e yakışan hususi bir güzellik!
Şehrin varlıklı kesimleri ve iş insanları elele vererek, sayıları neredeyse milyonu bulan ihtiyaç sahiplerinin imdadına koşuyor ve garip gurebanın sofrasına, zaruretlerine ve hayatlarına dokunuveriyorlar…


Hususen ramazan ayında bu güzel yarışı ziyadesiyle hissediyoruz. Gaziantep bürokrasisi, hayır sahiplerini, fakir fukara ile buluşturmak için tüm kapıları sonuna kadar açarak, zaman, zaman kendiside bu hayırlı organizasyonlarda bulunarak, hem bu işin gerçek anlamda koordineli ve kurumsal olmasını sağlıyor, hem de, gerçekten ihtiyaç sahibi olanların belirlenmesinde önemli bir rol oynuyor..


Yerel yönetimler, bizzat kendileri taşın altına ellerini koyarak, “Yüzbinlerce” ailenin hayatına dokunuarak, gıda ve benzeri ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda mutluluk hikayeleri yazıyorlar.


Sadece bununla yetinmeyerek, “Eğitim, sağlık, kültür, sanat” ve hatta çiftçilere verdikleri desteklerle “Tarım”a dahi el uzatarak tam bir “Şehir Dayanşması” örneği sergiliyorlar..


Bir gazeteci gözüyle zaman zaman eleştirdiğimiz, yanlış anladığımız ve anlaşıldığımız icraatlar olabilir. Ancak, yine bir gazeteci olarak, Gazi şehrimizde, örneğine çok az rastlayabilinecek bu dayanışma örneğini alkışlamak ve alkışlatmak istedim. Zira, bu gerçekten alkışı ve taltifi hak ediyor…


Kendi nam-ı hesabıma, ve kendi köşemden, şehrimde yaşayan garibanların hanesini ısıtan, tencerelerinin kaynamasına vesile olan ve “Önce insan” anlayışıyla, “Komşusu aç iken, tok yatmayı zül addeden” Valimize, Belediye Başkalarımıza, İş insanlarımıza ve bir ekmeğini bölerek paylaşan sevgili Gaziantep’li hemşehrilerimize gönül dolusu teşekkür etmeyi bir vazife sayıyorum..


Yaşasın Gazi şehrimin güzel yürekli insanları..


Yaşasın iyilik…