“Biz de şöyle dedik: “Ey ateş, İbrahim’e bir serinlik ol, bir selam ol!” Enbiya/69

Hadiseyi herkes bilir. Kur’an-ı Kerim’de birkaç ayrı sure de yer bulan Hz. İbrahim’in, mancınıkla ateşe atılması ve o ateşin içerisinden yürüyerek sağ salim çıkması…

İlahiyatçı değilim ama mevzuyu anlayabilmek ve bir çözümleme yapabilmek için, orta zekaya sahip bir insan olmam yeterli diye düşünüyorum.

İman ve teslimiyetin anlatıldığı bu ayetler de, doğru tevekkülün zaman, mekan ve şartları da ifade edilmektedir. Allah cc tan yardım istemenin yolları ve onu sevmenin, ya da ondan korkmanın sırlarıyla dolu bir vakıadır bu.

Şüphesiz ki, Hz. İbrahim (S.A.V) Allah’ın “Halil” makamına layık gördüğü kadar büyüktür. İman ve teslimiyetle defalarca sınanmış ve bütün imtihanları başarıyla geçmiş bir Peygamberdir. Oğlu Hz. İsmail (A.S) in kurban edilmesi hususunda Allah’a cc verdiği ahit inde sadakat göstermiş ve bir lahza bile tereddüt etmeden, bıçağı öz evladının boynuna çalmaktan kaçınmamıştır.

Bunlarla beraber, bu vakıa da anlamamız gereken bir başka husus ise, Allah Azze ve Celle’nin meydan okuması hakikati yatmaktadır.

Şöyle ki; Hz. İbrahim, ateşe atılmak üzereyken kendisine yaklaşan Cebrail A.S, Allah Celle Celaluhü’nün selamını getirdikten sonra, “bir şey isteyip istemediğini” sormasına rağmen, hiçbir talepte bulunmamış ve zerresinden, kürresine kadar Allah’a cc teslim olduğunu bildirmiştir.

İşte tam da burada, Cenabı Allah, sıradışı ve hiçbir isteyicinin akledemeyeceği, hiçbir insanın düşüncesinden, hayalinden bile geçiremeyeceği bir şekilde yardım ederek “Ateşin yakabilme gücünü almıştır!”

Bir insan olarak düşündüğünüzde, en zor durumlarda Allah’tan yardım dilemek isteriz. İsteyebileceğimiz yardım ancak aklımızın , gördüklerimizn ve eşyanın tabiatıyla mülhem, sebeplere dayalı yani sünnetullah dairesinde olabilecek şeylerdir.

Ne ki, burada Cenabı Allah’ın uyguladığı metod sıradışı, dehşet verici, muazzam ve akledilemeyecek cinstendir!

Bu bir meydan okumadır! Bu yüceliğini, büyüklüğünü ve kudrette sınırsızlığını anlatan harikulade bir olaydır.

Bu bakımdan Kur’anı Kerim’de defaten zikredilmiş ve kıyamete kadar gelecek kuşaklara adeta şöyle seslenmektedir.

“Ey insan! İbrahim ol da, ateş seni yakmasın. Hem bu Dünya da ve hem de Ahiret yurdunda!”…

 

Herşeyin en iyisini ancak en merhametli ve en güçlü olan yüce Allah Azimüşşan bilir vesselam…