Rivayete Göre Süleyman Aleyhisselam Bir Karıncaya Bir Yıllık Yiyeceğinin Miktarını Sorar.
Karınca, "Bir buğday tanesi yerim" diye cevap verir.

Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır.


Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır.


Süleyman aleyhisselam, “acaba neden buğdayın hepsini yemedi?” diyerek merak eder ve durum karıncaya sorar.


Karınca ,"Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O'na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını yiyerek, diğer yarısını da ertesi yıla bıraktım" diye cevap verir.


Bu hikâyeyi neden anlattım?


Bu hikayeyi, insanın güvenilmez bir varlık olduğunu iddia etmek için değil, insanın noksan ve aciz bir varlık olduğunu belirtmek için anlattım.


Rabbimiz Kuranı Kerim’in pek çok ayetinde insanın acizliğine dikkat çeker.
Değil başkasına, bazen kendisine bile fayda sağlayamayacağını belirtir.


Değil başkasını, kendisini koruyamayacağını beyan eder.


Alemlerin rabbi, Rahman Suresi 33-36 ayetlerine "Ey cin ve ins topluluğu! Eğer göklerin ve yerin sınırlarından çıkmaya gücünüz yeterse, haydi çıkın! Fakat bir ferman olmayınca çıkamazsınız. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetini yalanlarsınız? Üzerinize ateş kıvılcımları ve erimiş madenler gönderilir, bir yardım da alamazsınız. Öyleyse Rabbinizin hangi nimetini yalanlarsınız?" buyuruyor.


Yine Mümin Suresi 82. Ayette "Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin akıbetinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar bunlardan sayıca daha çok ve güçlü idiler. Yeryüzünde daha sağlam eserler yaptılar. Öyle iken, yaptıkları şeyler kendilerini kurtarmadı.” diye ifade ediyor.


Kısacası insan aciz bir varlıktır.


Bütün noksanlardan münezzeh olan ise ancak ve ancak Allah (cc)’dır.
Hal buyken, acizlere çok güvenmemek gerek.


Acizdir insan!


Gözsüz bir akrebe, ayaksız bir yılana mağlup olur insanoğlu.
Birkaç sivrisinek karşısında acze düşer.


Değil başkasına, zaman zaman kendisi rızkını bile temin etmekten acizdir.
Bu yüzden insana çok güvenmemek gerek.


Güvenilecek, teslim olunacak ve bel bağlanacak tek merci alemlerin rabbi olan Allah (cc)’dır.