-Bu yıl bir değişiklik yaptım azizim. Baktım ki, her yıl tatil için Otele dünyanın parasını veriyorum, kafayı çalıştırdım, sahile sıfır bir yazlık aldım. Hem de kelepir fiyata!... (İşadamı)

-Yeni arabamı fark ettin mi? Bak köşede, senin arabanın hemen solunda! Çok ucuza kaptım. Benimkini satıp üste Yirmi Bin lira verdim ama değdi doğrusu. Bu sene şöyle bir Ege turu yapacağız ailecek… (Akademisyen)

-Hocam geçen hafta Fransa’daydık. Oradan İsviçre’ye geçtik, ardından İtalya’yı dolaştık. Çok verimli oldu çok! Allah nasip ederse,  önümüzdeki ay da Fas ve Moritanya’yı gezeceğiz...(STK’cı)

-Çok iyi etmişsiniz hocam. Gezip görmek lazım, bizde kurumun bütçesi elverirse bir Bosna, Arnavutluk planlıyoruz inşallah…(Öbür STK’cı)

-Bizim bey biraz itiraz etti ama, sonunda kabul ettirdim. Mobilyaları tamamen değiştireceğiz. Aslında beyaz eşyayı da yenileyecektim, Beş yıldır kullanıyoruz sıkıldım ama şimdilik üstelemiyorum. Hele şu mobilyalar değişsin, onu da haline koymam…(Memurun karısı)

-Ayşe hanım başörtünüz, tayyörünüzle çok senkronize olmuş, güzelliğinize güzellik katmış, kutlarım. Sahi, siz mi seçtiniz? (At pazarında geyik muhabbeti)

-Olur mu Fatih bey! Tabi ki ben seçtim. Zevkli adamımdır ben. Öyle olmasam böyle güzel bir hanımla evlenebilirmiydim? (Ayşe’nin kocası)

-Hahaha…ay ömürsün kocacığım. Nargilemi uzatır mısın canım?…(Ayşe)

-Arkadaşlar! Önümüzde büyük bir seçim var. Artık buna odaklanmalıyız. Oy yüzdemizi artırmak için ne gerekiyorsa yapmamız lazım. Halka inmeliyiz, kahvehaneleri gezin, halkın sorunlarını dinleyin, bol bol gezin, sokaklarda, caddelerde sizi görsün halk…(Siyasi Parti Lideri)

-Efendim, geçen seçim döneminde gezdiğimizde halkın sorunlarının büyük bölümünün ekonomik olduğunu gördük. Asgari ücretle ilgili propagandamız tutmuştu, izninizle bu yılda asgari ücrete zam yapacağız falan diyelim mi? (Bir yalaka)

-Efendim, dilerseniz seçimlerden sonra herkese maaş bağlayacağız diyelim. Bu çok tutar, hem nasılsa zaman içinde unutulur gider…(Öteki yalaka)

-Buradan kazandığınız parayla ne yapacaksınız? (TV para dağıtıyor programının sunucusu)

-Valla ne bileyim? En büyük hayalim Londra’da dil öğrenmek. Gerçi Washington’uda hep görmeyi istemişimdir ama…(Yarışmacı kız, dişinde tel takılı ve Babası demiryolundan emekli)

Hepsi farklı meslek gruplarının ve farklı sınıfların insanlarıydı. Bakmayın böyle olduklarına, aslında onlar birer “Sosyal medya” kahramanlarıydılar!

Ayrı sınıflara mensup olsalar da, gece karanlığa bürünüp, herkes tatlı uykularına dalsalar da, onlar uyumayacaklardı! Çünkü, onlar gecenin yalnızlığında Dünyamızı aydınlatmak için kıyasıya bir savaşa hazırlanmaktaydılar. Klevyelerinin başına geçecek ve “Mukaddes” Davaları için tuşlara kırarcasına dokunacak ve ülkemizin Milli ve manevi yükselişi için ter dökeceklerdi!

Birkaç gün sonra ………Meydanın da yapılacak olan tel’in mitingini organize edecekler ve binlerce kişinin toplanarak “Kahrolsun ABD, kahrolsun İsrail” diyerek slogan atmalarını sağlayacaklardı.

Onlar birer “En kahramandılar ve en Vatanserdiler!”

Kahrolsun ABD! Yaşasın löküs hayat!...