Tüm dünyayı etkileyen korona virüs etkisi hayatımızın bir parçası olmaya devam ediyor.
İnsanlığın gördüğü en büyük hastalıklardan biri olan korona virüs, toplumları belki de ilk kez bu kadar sert tedbirler almaya mecbur kıldı.

Birçok AVM’ler, fabrikalar ve bilhassa yakın temasa mecbur olan işyerleri kapatıldı. Ülkeler arası ve şehirlerarası seyahatler durduruldu. Ticaret neredeyse durma noktasına geldi.
Devlet kurumları esnek çalışmaya geçti ve uygun olan firmalar faaliyetlerini durdurmamak için homeofis (evde çalışma) sistemine geçtiler.

ÇALIŞMA MECBURİYETİ

Fakat borçlu olanlar, nafakasını günlük kazananlar ve ödeme zorluğu içinde olanlar için zor günler devam ediyor.

Tüm dünya da yöneticiler ekonomideki bu daralmayı düşündükleri için sokağa çıkma yasağını uzatmak istemiyor. Normalleşme için çok gayret gösteriliyor.

Bu insanlara devlet tarafından yardım edilmesi bir nefes aldırmıştır. Fakat bunun yeterli olmadığı ve bir çözüm arayışı içinde olmaları gayet normaldir.

İhtiyaçlarımız için çalışmamız gerekirken, sağlığımızı korumamız ve hastalığı kapmamak için tedbirli olmamız, genel sağlık kurallarına uymamız gerekiyor.

İnsanlarımız maalesef mecbur olduklarından mıdır yoksa yeterince farkında olmadıklarından mıdır, bilemiyorum ama hala kurallara uymamaya devam ediyorlar.

Bu cehaletin getirdiği bir durumdur. Bu kadar ülkeler tedbirler alması boşuna değildir.
Uzman insanlar bu hastalığa çare ararken maalesef hayatlarını kaybettiler. Bu cesur insanlar kendilerini feda edercesine çalışıyorlar ve çalışmaya da devam ediyorlar.

Bu hastalığı basite almayalım. Yanılmayalım.

Tarihin yazdığı en büyük hastalıklardan birisi olarak tanımlandığını ve tarihte daha önce alınmayan önlemlerin alındığını unutmayalım.

Bakın insanlar sokaklara çıkamıyor, yakınlaşamıyor hatta sevdiklerinin ve çocuklarının ellerinden tutamıyorlar

Tarih boyunca kapatılmayan ibadethaneler, yani kiliseler ve camiler kapatılmış durumda.
İnsanlar toplu ibadetlerini yapamıyor ve inananlara bu durum çok zor geliyor.

FARKINDA OLMADIĞIMIZ DEĞERLER

Fakat bir yandan da bu hastalıkta farkında olmadığımız değerlerimizin farkına vardık.
İnsanların sosyal mesafe olmadan bir araya gelmeleri, beraber ibadet etmeleri, beraber yemek yemeleri, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpmeleri, sarılmaları ne kadar güzel şeylermiş.

Ezcümle bu korona virüsün bir imtihan olduğunu unutmayalım. Bize hatırlattıklarının farkına varalım. Bizi mutlu eden değerlerimizi, anne babalarımızın ve diğer büyüklerimizin kıymetini bilelim.

Camilerimizde toplu olarak kıldığımız vakit namazlarının yanında Cuma ve teravih namazlarından aldığımız manevi lezzetleri hatırlayalım ve hastalıktan sonra da daha bilinçle yapalım.

Hastalık gelir ve gider. Fakat tedbirleri elden bırakmayalım ve bu günlerden ibret alalım. İnşallah.