Ekonomi iyi değil. Fiyatlar el değil, can yakıyor. Elbette tüm bunların tek sorumlusu hükümetler değil! Hükümetler diyorum zira, bu küresel bir kriz maalesef.


Bugün bir tır şoförüyle rastgele sohbet ettik. Önceden Ukrayna, Kırgızistan gibi ülkelerde şeker vs. Ürünler çok ucuz oluyordu, oradan her gelişte getiriyorduk birkaç torba kar ediyorduk. Şimdi orada bizden daha pahalı olmuş dedi. Benzer haberleri biz de hem izliyor hem de bizzat kendimiz haberini yapıyoruz ..


Tüm dünyayı kasıp kavuran fiyat artışları yakın bir gelecekte maalesef bazı temel gıda ürünlerine erişimi de zorlaştıracak gibi görünüyor.


Pandemi yalanıyla dünyada üretime büyük darbe vurdular. Sürekli artan petrol fiyatları ve yine küresel bir sorun haline gelen yüksek enflasyon maalesef ülkemizi de ciddi anlamda ekonomik alanda tehdit etmektedir. İnsaflı olmak gerekirse, bu küresel etkenler dahilinde fiyat artışı ve zamlar konusunda hükümetin yapabileceği çok fazla bir şey yok.


Burada dikkat çekeceğim ve elestireceğim konu şu ki; Hükümet kamu alanında yapılan birçok israfı hala devam ettirmektedir.


Sadece yerel yönetimlerden örnek vereyim. Bir belediye de onlarca daire başkanı ve her daire başkanına bir makam aracı, her araca bir şoför, her makama bir sekreter tahsis etmek israf değilde nedir?


Daha genel müdürleri, genel sekreter ve genel sekreter yardımcıları, başkanın danışmaya muhtaç danışmanları ve sairi hesaba dahil bile etmiyorum..


İçi boş etkinlikler, üç besyuz bin liraya mal olan saçma sapan konserler! Ne idüğü belirsiz geziler vesaire, vesaire...

Bu hesaplamaları bir de genel yönetim bazında yaparsak kimbilir ne kadar büyük bir rakam çıkar ortaya.. Sadece bu israflar durdurulsa ciddi anlamda bir tasarruf gerçekleştirilebilir


Amacımız herhangi bir partiyi övmek ya da yermek değil. Halkın penceresinden bir gazeteci gözüyle sıradan bir vatandaş olarak, bildiklerimizi ve gördüklerimizi insaf muhaceresinde yorumlamak...