İlk Orucumu, hatırladığım kadarıyla soğuk bir kış günü tutmuştum.

O zamanlar köyde yaşıyorduk.

Bakmayın siz soğuk dediğime.

En çetin kış bile çok sıcak olurdu o zamanlar.

Çünkü insanlar sıcaktı.

Doğa sıcaktı.

Hatta dünya sıcaktı o zaman.

O zaman dediğim ise kırk sene evvel idi.

İftar saatinde bizim evin Batı köşesinde durur, Şeyh Mahmut Hoca’nın caminin köşesinde sağ elini kulağına götürülüşünü beklerdim.

Götürülüşüne ve Allah’u Ekber sesinin yükselişini.

Benim gibi köyde her evin önünde bir kişi beklerdi.

Çünkü Camide hoparlör yoktu ve köyün arka tarafındaki evlerde yaşayanlar, evlerin damına çıkar orda Şeyh Mahmut Hoca’nın ezan okunmasını beklerdi.

Mahmut Hoca’nın “Allah’u Ekber” deyişi ile köyü mutluluk kaplardı.                    

O Allah’u Ekber ile tabiri caizse insanların kalplerine çiy düşerdi.

O ezan ile o küçük köy evlerinin içi huzur ile dolup taşardı.

Temiz insanların rabbinin emrini yerine getirme huzur gökyüzünde tebessüme dönüşürdü.

Ya iftar sofrasının etrafındaki o huzur ve bereket.

Yemeğin ne olduğunun hiçbir önemi yoktu o gün.

Hem zaten iki çeşit falan da olmazdı yemek.

Çünkü cidden yoktu ve cidden yoksulluk vardı.

Hele Sahur’da gerçekten yiyecek bir şey yoktu.

Varsa yoğurt yâda yumurta, yâda pekmez, bunlardan bir yâda ikisi, hepsi bu kadar.

Ama bunun yanında büyük bir kanaat ve şükür vardı.

Elindeki ile yetinen ve mutlu olan insanlar vardı.

Başkasının elindekine göz dikme yerine, “kendi elimdekini kiminle paylaşırım” derdine düşen insanlar vardı.

Ya o Ramazan ayında nerdeyse tüm köy halkı tarafından kılınan Teravih namazı.

Dört rekât arasında çekilen salavatlar.

O küçük cami dolup taşardı.

Ve o soğuk kış gününde Ramazan sımsıcak bir şekilde sarardı bizi.

Cami sıkışı evlerde çay içme davetleri olurdu.

Bir ay boyunca hepimiz sanki başka bir atmosferde yaşıyorduk.

Çünkü o zamanlara Ramazan, Ramazan olarak algılanıyordu.

Ve Oruç insanı tutuyor, sarıp sarmalıyordu o günlerde.

Ve elbette zamandan değil, insanlardan dolayı bu kadar güzeldi Ramazanlar.

Çünkü o günlerde insanlar güzeldi.

Bir daha gelmeyecek o insanlar.

Vede o Ramazanlar.