Peygamberler insanları yanlış ve sapkın inançlarından ayırarak doğru yola ulaştırmak için gönderilmişlerdir. İnsan aklının metafizik sahadaki acizliği, insana yol gösterecek bir başka rehberi gerekli kılar. Bu rehber ise peygamberdir.
 
** Peygamberlik müessesi çok önemlidir çünkü Peygamberler insanlara Allah'ın emirlerini açıklarlar, ayrıca Peygamber, Cenâb-ı Hakk'ın razı olduğu insan modelidir. Taklit edilmesiyle hakikate ve hidayete kavuşulan örnek şahsiyettir.
 
** Peygamber, ismet sıfatına sahiptir. Yani, ondan, Allah'ın razı olmayacağı hiçbir söz, fiil ve hareket sâdır olmaz. O, bu noktada ilâhî bir murakabe ve rabbanî bir sigorta altındadır. Hem sözleri, hem işleri, hem de hâlleri insanlar için birer hidayet meşalesidir. “Resul” sıfatıyla insanlara sadece hakkı, doğruyu, güzeli emreder ve bunlara “abd/kul” sıfatıyla, en ileri seviyede, kendisi uyar.
 
** Cenab-ı Allah, Kuran-ı Kerim’de “Nitekim aranızdan siz bir Peygamber gönderdik: O size ayetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size Kitab’ı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.” (Bakara 151) buyurarak Peygamberlik müessesesinin önemini ve değerini kullarına bildiriyor.
 
** Bu ilahi müessesenin en mümtazı olan Peygamberimiz Efendimiz, ümmetine duyduğu eşsiz sevgi ve merhamet neticesinde, dünya ve ahiret saadeti için onlara tavsiyelerde bulunurdu.
 
** Bir defasında kendisiyle ümmetinin halini şöyle anlatmıştı: “Benim ümmetimin durumu (geceleyin) ateş yakan kimsenin haline benzer. Böcekler ve kelebekler o ateşin etrafında dönmeye ve içine düşmeye başlar. İşte ben sizler ateşe girerken kuşaklarınızdan tutup engellemeye çalışıyorum.”
 
** Rahmet Peygamberinin ümmetine olan düşkünlüğünü Yüce Rabbimiz şöyle ifade ediyor: “Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı raûf (çok şefkatli) Ve rahîm (çok merhametli)dir.” (Tevbe, 128). Allah, (c.c.) ümmetine olan bu şefkatinden dolayı kendi isimlerinden “Raûf ve Rahim”le isimlendirmiştir.
 
** İlahi gerçeklik böyleyken bir takım mahfillerde hazırlanıp sosyal medya üzerinden servis edilen “Kuran bize yeter- Kuran'la Diriliş” vb. paylaşımlarla Müslümanların bir kısmı Peygamberlik müessesesine ve İslâmî kaynaklara dair şüphe ve redd-i miras duygusuna yöneltmeye çalışmaktalar.
 
** Bu zındık taifesinin akidemizi ifsat etme gayretleri karşısında Müslümanların dinleri hakkında bilgili ve donanımlı olmaları gerekiyor. Unutmayalım ki bunlar sadece din bilgileri konusunda zayıf olanlardan ve inanç noktasında kalpleri titrek olanlardan başkasını yoldan çıkaramazlar.