Nasıl bir toplum olduk, cani ruhlu katiller elini kolunu sallayarak gezip cinayet işliyor. Bıçakla 27 yerinden yaraladığı kişi yerde acı içinde yardım beklerken, katil başında bekleyip kimseyi koymuyor! En acısı da, masumun canını korumakla sorumlu polis! Elinde silah öylece bekliyor! Gencin ölüp, katilin teslim olmasını bekliyor!!! Burası gerçekten Türkiye'mi? Bu polis hakikaten Türk polisi mi?  Her ne olursa olsun, bu olayda polis sorumludur! Bu sade bir "İhmal" ile açıklanamaz. Ortada bir vak'a var.

Bir kişi göz göre göre ölüme yollandı. Polis o katili oracıkta ve anında vurup etkisiz hale getirseydi, belki yerde yaralı yatan genç kurtarılabilirdi. Ülkede garip şeyler oluyor. Cinayetler, kavgalar ve üst üste gelen kadın cinayetleri... Magandalık zirve yaptı! Adam hergün içki içip geceyarısı site önünde her türlü rezaleti yapıyor.

Polis geliyor ve sadece 120 lira ceza yazıp gidiyor. Polis gider gitmez, aynı rezil, bu sefer daha yüksek sesle sövmeye devam ediyor! Masumlar ne yapacaklarını şaşırmış durumda! Bir belayla karşılaşmamak için dua ediyoruz. Zira, ne mevcut kanunların ve ne de kolluk güçlerinin bizi koruyabileceğinden emin değiliz. Evine hırsız giren adam polisi arıyor, polis hırsızı alıp savcıya götürüyor.

Üçbeş gün sonra aynı hırsız başka yerde hırsızlık yaparken yakalanıyor! Neden? Çünkü kanun böyle! Hırsızlığın cezası nedir ki? Uyuşturucu hakeza! Varoşlar, parklar adeta uyuşturucu satış merkezi gibi çalışıyor! Devlet yetkilileri artık bir önlem almalıdır. Polise suçluyu gerektiğinde vurma yetkisi tam olarak verilmelidir! Polisten, katilin hesabı sorulmamalıdır! Masumları korumak polisin en öncel vazifesidir ve bu görevini icra etmek için silahını hiç tereddüt etmeden kullanabilecek yetki verilmelidir polise.

Hem de öyle yaralama falan değil! Ölümüne! Bilinmelidir ki; Masumların yaşama hakkı, katillerden daha çoktur! Bir alçak katil yaşamasada olur! Bir katilin ölümü, yeryüzünden bir köpeğin eksilmesinden fazla bir anlam ihtiva etmez.