Toplumda birçok cemaat, oluşum, yazar ve dini temsil edenler;  İslami kimliğe sahip toplumumuzda İslami yaşantının çöküntüde olduğunu, genç nesil başta olmak üzere toplumun aşırı bir şekilde ahlaki bir bozulma yaşadığını, yolsuzlukların, gösterişin ve yalanın olağanlaştığını defaten söylemekte ve reçeteler sunmaktadırlar.

Ancak, bu kadar teşhis ve reçeteye rağmen tedavide herhangi bir ilerleme maalesef gözlenmemektedir. Aksine yolsuzluklar, şiddet ve suç oranları toplumda her geçen gün artmaktadır.

Acaba reçetelerin bu kadar yararsız oluşu kimlerden kaynaklanmaktadır.

Söyledikleri ile davranışları, yazdıkları ile yaptıkları bir olmayan ancak İslami terimleri ağzından düşürmeyen kişiler ve kurumlar veya dürüst biriymiş gibi kendini ifade eden ancak yolsuzluktan geri durmayan, yalan söylemekten çekinmeyen, riya(gösteriş) budalası kişiler ve kurumlar tarafından reçetelerin sunulması ne yazık ki sunulan reçeteyi değersizleştirmekte ve reçeteye güven oluşmadığı için ilaçlar kullanılmamaktadır.

Müslümana yaraşan tutum söylenenle yapılan arasında tutarlılık olmasıdır. Söz ile amel arasındaki tutumsuzluk Allah katında çirkin bir davranış ve bir suç olarak görülmüştür. Yüce Rabbimiz ayeti kerimelerinde şöyle buyurmaktadır; “Ey iman edenler; neden içinizden bazılarının sözleri ve davranışları birbirine uymuyor? Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır (Saf Suresi 2 ve 3.Ayet)

Ayrıca, müslümanların zenginleştikçe dünyevileşmeleri genç nesil için rol model mümin oluşumunu engellemektedir. Müslüman dünyevileştikçe yaşaması gereken sosyal hayattan kopmakta ve ne yazık ki çevresinin seküler insanların sarmasına mani olamamaktadır. Bu durum ise aile, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerini zayıflatmakta ve yeni nesile rol model olacak fedakar ve vefalı; anne, baba, evlat, akraba, komşu, dost ve arkadaş örneklikliğini oluşturmamaktadır.

Resulullah (sav) efendimiz bir hadisi şeriflerinde dünyevileşmenin getireceği helaki şu şekilde bizlere bildirmiştir; “… Vallahi sizin için fakirlikten korkmam. Ancak ben, sizden önceki ümmetlerin önüne dünya nimetleri serildiği gibi sizin önünüze de serilmesinden, onların o dünya nimetleri için yanıp tutuştukları gibi sizin de yanıp tutuşmanızdan ve bunun onları helâk ettiği gibi sizleri de helâk etmesinden korkarım.”(Buhari, Müslim)

Rabbim bizleri sözü ile eylemi tutumlu olanlardan eylesin, neslimizi ve bizleri toplumdaki kirlenmişlikten, yozlaşmadan ve dünyevileşmekten muhafaza eylesin. Amin

Selametle…