Bizans'ın Osmanlı'ya kaçan Nazlı gelini Ümit Dolu sabahlarda Selam sana...
 
Asırlarca hakkın ve hakikatin sesini arayan sahibini bekleyen güzel mabet Selam sana...
 
Batıl bir dinin uyuşturucu ilahileri ve çan sesleri arasında kaç yıl bekledin çağlardan senelerden Selam sana...
 
Taşlar insana küser mi? Ayasofya'nın Taşı toprağı, kendini Vatan'da garip bırakan, Sultan Ahmetlere, Süleymaniyelere imrendiren ilgisizliğe küskün. Seninle barışık olanlardan Selam sana...
 
Donmuş mermerlerden vicdanların sesi mi boğuluyor? Sesi kısılan vicdanlardan Selam sana...
 
Ayasofya! Güzel Ayasofya...
 
Milletin hasreti, ideallerin zaferi, Fatih Sultan Mehmet Han'ın nefes nefese esen hatırası Selam sana...
 
Ümidini kuvvetli hükümetlerde arayan, iradesini kudretli ellerde yumruklaştıran, fikrinin hakka ve halka inanan devlet adamlarında gerçekleştiğini görmek isteyen Ayasofya'nın Müslümanın bir Camisi olarak hediyesini haykıran bu aziz milletten kucak dolusu, gönül dolusu selam sana...
 
Ey benim tarih hazinem, fetih hatıram, hilal sembolüm, zafer abidem, kederim, her şeyim Ayasofyam! 
İstiyorum seni avuçlarımın içinde Hazreti Resulullah'a sunayım. 
İstiyorum bağrımda açtığım yarayı minarelerinde çağlayacak olan naatlarla, ezanlarla sarayım. 
 
Ayasofya seni özledim... 
Ruhsuz Sükun içinde kahrolan Ayasofya!
Sükunsuz ruhlar için mest olacağın gün ne zaman? 
Kapılarını 'Allah Allah'..! haykırışlarıyla açanların çocuklarına ne zaman mihrabını açacaksın? Ne zaman?
Eteklerinde kırılan dalgalarda beni dinle artık yeter sükutun...
'ALLAHU EKBER' diye şahlan Ayasofya...
 
(Mustafa Yazgan "Ahenk" isimli eserinden derlenmiştir.)  
 
Selametle...