Allah’ın kelamını hakkıyla okuyanlar, Allah’ın nuruyla aydınlanır ve yüzlerine akseden o nuru etrafındakilere dahi yansıtırlar. Benliğini bu ilahi ışıkla arındıran tarifi imkansız bir mutluluğa erişir. Onu (benliğini) karanlıkta bırkan ise yüksek ihtimalle kendisini kaybedenler çukurunda (cehennem) bulur.

Doğrusunu bilen ise, kainatın sahibi, tek yaratıcı Allah’tır (cc)

***

Bütün gayreterimizi göstererek tuttuğumuz oruçlarımızın yanısıra; cüz sürüyoruz, meal ve tefsir okuyoruz ve çok şükür hatimler indiriyoruz. Ben de  nacizane daha önceki senelerde okuduğum meallerin ardından bu sene, ‘tefsirini tamamlayanlar’ kervanına katılanlardan oldum Elhamdülillah. Hem de, “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur” hadis-i şerifiyle sabit olan şu mübarek günlerde. Bu öyle bir hal ki; secde ayetlerinde secdeye vardığımda gözlerim yaş doldu. Allah’la konuşuyor, onun emirlerini ve ikazlarını iliklerime kadar yaşıyordum adeta. Çok farklı bir duygu, apayrı bir lezzet bu.

***

Kur’an, aşağıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere ayetlerin inmeye başladığı Kadir gecesine ömre bedel bin ay (ortalama 85 yıl) bir değer yüklemiştir. Ve elbette bu değer günün kendisinden ziyade inen ayetlerden gelmektedir. Yoksa bir günün kıymeti ne ola ki?

Şu halde: Aman ha! Sen sen ol, ayet deyip geçme! Ne okuduğunun ve ecrinin farkına iyice var. Bir güne indiğinde bir ömre bedel olan bu değerin, insanın hayatına indiğinde ömre nasıl bir kıymet katacağını, derinlemesine düşün.

Kur’an, insanlık için gönderilmiş bir yol haritası, bir rehberdir.

“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir (kıymet) gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesinin mahiyetini? Kadir (kıymet) gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya (fecr) kadar esenlik doludur. (Kadr – 1-2-3-4-5)

Kadir gecesi Kur’an’ın sahibi Allah tarafından bildirilmiş genel bir af günüdür. İslam alimleri ise, o günün Ramazan’ın son on gününde aranması yönünde neredeyse hemfikirler. Barış, huzur, saadet, af, arınma ve mağfiret de o gecededir hakeza.

***

Bir kez daha hatırlatmakta bir behis görmüyorum ve tam aksine, altını ‘kalın bir çizgiyle’ çizmek istiyorum.

O Kur’an ki, ‘ikra’ (oku) emriyle başlar ve yine o Kur’an ki içerisinde bin aydan (ortalama 85 yıl) daha hayırlı Kadir gecesini barındırır. Evet, bir ömre bedel tam 85 yıl. Tabi bunu tersten de okuyabiliriz. Şöyle ki: içine vahyin indiği bir gece, bir ömre nasıl bedel oluyorsa, içinde vahyin olmadığı bir ömürde, bir gece kadar kıraç ve bereketsizdir.

Şimdi, bütün bunlardan sonra, son on güne de girdiğimize göre:

Yok mu af isteyen?

Yok mu arınmak isteyen?

Yok mu mağfiret isteyen?

Yok mu huzur isteyen?

Yok mu dirlik isteyen?

Yok mu birlik isteyen?

Yok mu sağlık isteyen?

Yok mu bereket isteyen?

Ve yok mu cehennemin dehşet ateşinden kurtulmak isteyen?

Düşünsene!

Melekler ver ruh Rabbinin izniyle saf saf inmiş, kadir kıymet bilen kulları tek tek not alacak. Aynı Kur’an Peygamberimize geldiğinde o alemlere rahmet olmuştu. İndiği şehri şehirlerin anası, toplumu da ümmet eylemişti.

O halde haydi, ne duruyorsun Muhammed’in (s.a.v) ümmeti?

Son on gün, kaçırma bu fırsatı!

Vesselam,