Geçen ay uygulanan ve Astana görüşmelerine yol açan Suriye’deki ateşkesle ilgili hemen hemen her konuştuğum veya tartıştığım Suriyeli muhaliflerden benzer açıklamalar geliyor.

Dindar olmasalar dahi (!)

“E efendim Peygamber de müşriklerle bir ara sulh yapmıştı.. biz neden yapmayalım ki!?” tarzında açıklamalar..

Peki efendiler,

Siz bu ateşkesi kabul edip Astana’ya gitmek üzere bavullarınızı toplarken,

Ceplerinize kaç tane koz bulundurdunuz?

Yani benim bildiğim, bir tarafın sulha doğru adım atarken öncelikle güçlü bir pozisyonda olmalıdır…

Yalnız şuan haritaya baktığımızda sizin ellerinizde kullanacağınız ne koz var ne de joker!

Bütün cepheleriniz rejimden uzak…

Halep teslim edildi…

Sahil bölgesi anlaşmalı olarak herkesin kırmızıçizgisidir…

Şam ve kırsalı adım adım teslim ediliyor…

Güney cephesi İsrail’in kontrolünde!

Bütün bu gerçeklere bakınca

Büyük kare de Sulh değil…

Teslim çıkar ortaya..!

Bakın ben sizin düşmanınız değilim…

Belki de sizden daha çok Zalim Esed’in rejimine kinim ve nefretim var

Ama nasihat benim üzerime kılınan bir farzdır.
Unutmayın ki Hudeybiye Sulhu ‘nün ardından Mekke fethedildi…
Sizler de Astana’nın ardından Şam’ı fethedemeyecekseniz…
Görüşmelerden sonra yeniden Esed’le bir araya gelip ortak bir yönetim sürdürecekseniz…

Şavaşta kazandıklarınızı (varsa) Masada kaybedecekseniz…

Bence Allah’tan korkun ve vazgeçin yürüdüğünüz yoldan

Dönün ve silahlarınızı ellerinize alınız…

Hatırlayın ilk Attığımız slogan!

EL MEVT VELEL MEZELLE!!!

“Ölürüz de zillette yaşamayız”!!!